İsrail N7 web sitesinin dün paylaştığı habere göre, sözkonusu çalışmada Gazze'deki saldırıların ilk üç ayında tedavi edilen tüm vakaları geçen yılın aynı dönemine göre karşılaştırıldı.
KALP KRİZLERİ VE YÜKSEK KALP HASTALIĞI VAKALARI
Çalışma aynı zamanda Arap nüfusu arasında hastaneye kaldırılmayı gerektiren vakaların sayısındaki azalmaya kıyasla İsrail'de hem erkek hem de kadın nüfus arasında kalp hastalığı vakalarının, özellikle de kritik vakaların sayısında önemli bir artış olduğunu gösterdi.
7 Ekim'i takip eden ilk üç ayda 100'e yakın kritik kalp krizi vakası tedavi edilirken, geçen yılın aynı döneminde sadece 63 vakaya kıyasla yüzde 35'lik bir artış yaşandı.
7 Ekim'den bu yana, geçen yılın aynı döneminde 261 hasta tedavi edilirken, 295 hasta tedavi edildi. Çalışma aynı zamanda 7 Ekim'den sonra tedavi için Doğu Kudüs'ten gelen Arap sakinlerinin sayısında da geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 9'luk önemli bir azalma olduğunu gösteriyor.
ÇATIŞMALARIN BASKISI
Ayrıca Shaare Zedek Kalp Yoğun Bakım Ünitesi Direktörü Profesör Elad Asher, şunları söyledi:
"Savaş döneminin halk üzerindeki etkilerini net bir şekilde görüyoruz. Hissettiğimiz ve hala hissetmekte olduğumuz stres ve kaygı, bu süreçte ciddi kalp rahatsızlıklarının gelişmesinde etkili oluyor”
Yahudi nüfusta kalp vakalarının belirgin şekilde artması savaş stresini yansıtırken, Arap nüfusta vakaların azalması ise şehrin batı kısmındaki hastanelerden kaçınıp doğu kısmındaki hastanelere yönelmeleriyle açıklanabilir.
Entegre Kalp Merkezi Direktörü Profesör Michael Glikson, şunları ekledi:
"Kalp tedavisiyle ilgili yoğun bakım ünitesindeki personel, hasta ve kritik vaka sayısının artması ve çok büyük bir kısmının işe alınması nedeniyle savaş boyunca ağır baskı altında çalışıyor.”
ArapPostası