TIMETURK | ÇEVİRİ
Buna göre Türkiye ile gittikçe arası açılan İsrail, Filistinlilerden daha çok İsrail'le ticari anlaşmalara odaklanan Arap devletlerinden istediği desteği buldu. Bu kapsamda Benjamin Netanyahu'nun yolsuzluk soruşturmalarının gölgesinde gözlerden kaçan iki ilginç görüşme gerçekleştirildi. Birincisi Atina'da diğeri ise Tel Aviv'de.
YUNANİSTAN VE KIBRIS'LA ASKERİ İŞBİRLİĞİ
Geçtiğimiz yıl Netanyahu ve Başkan Reuven Rivlin tarafından Yunanistan'a ziyaretler gerçekleştirilmiş, Yunanistan ve Kıbrıs genelkurmay başkanları da İsrail'e gitmişti. İsrail deniz komandoları ve kara güçleri de Yunanistan'a ayrıca ziyarette bulunmuştu. Daha da önemli gözüken bir başka gelişme ise sık yapılan askeri ortak tatbikatlar. İsrail komandoları Kıbrıs'ta eğitilirken savaş uçakları da Yunanistan ve Kıbrıs hava sahalarında eğitim uçuşları gerçekleştiriyor.
Bu gelişmeler sonrasında İsrail Savunma Güçleri Genel Kurmay Başkanı Korgeneral Gadi Eisenkot, ilk defa Yunan mevkidaşı tarafından ağırlanırken, Savunma Bakanı Avigdor Lieberman Yunan savunma bakanını İsrail'de karşıladı.
TÜRKİYE İSRAİL İÇİN POLİTİK MÜTTEFİK OLMAKTAN ÇIKTI
1990'larda İsrail Türkiye'yi bölgede stratejik bir müttefik olarak görüyordu. Filistinlilerle ve özellikle de Hamas'la son derece büyük bir ideolojik özdeşim içinde olan Recep Tayyip Erdoğan'ın politik olarak yükselişi sonrası bu ilişki yavaş yavaş sona erdi. Eski Amerikan Başkanı Barack Obama döneminde, Mavi Marmara olayı sonrası iki ülke arasında dayatılan resmi uzlaşma görüşmeleri gibi birkaç gelişmeyle, Ankara ve Kudüs arasında ilişkilerin yeniden ısınması olası görünüyordu. Fakat bu umutların yanlış olduğu çabuk ortaya çıktı. İsrail Batı'ya, Yunanistan ve Kıbrıs'a bölgedeki yakın müttefikleri olarak bakmaya devam etti.
NETANYAHU İSRAİL'İ YUNAN BİRLİĞİ VE SÜNNİ BİRLİĞİ İLE SAĞLAMA ALDI
Netanyahu'nun vizyonu ise, bir tarafta Yunan birliği diğer tarafta Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Sünni milletlerle güçlenen bağlar. Her iki durumda da Netanyahu dünyanın Filistin meselesine azalan ilgisine bel bağlıyor. Partnerler sadece söylemde işgale değiniyor fakat onlar için daha önemli olan İsrail'den elde edecekleri.
MISIR'LA İNANILMAZ SEVİYEDE GÜVEN İLİŞKİSİ KURULDU
Mısır bunun en iyi örneklerinden biri. Geçen ay New York Times İsrail tarafından Sina yarımadasında IŞİD'in Sina kolu olan Wilayat Sinai'ye karşı gerçekleştirilen Mısır'a yardım amaçlı hava saldırılarını yazmıştı. Bu hafta ise Gili Cohen ise Mısır'ın iki ülke arasındaki barış anlaşmasının da ihlali olan bir gelişmeyle IŞİD'e karşı Sina yarımadasında askeri varlığını ikiye katladı. Şu anda Mısır'ın 88 tabur ve 42000 askerden az olmamak üzere Sina yarımadasında askeri gücü bulunuyor. Bu ise Mısır ve İsrail arasında istisnai bir yüksek derecedeki güveni ortaya koyuyor.
İSRAİL ASKERİ SAVUNMASI İÇİN GENİŞ EĞİTİM İMKANI
Yunanistan ve Kıbrıs'la askeri bağları neticesinde İsrail evine yakın alanda bulamadığı şartlar altında eğitim ihtimalinin tadını çıkarıyor. (Komandolar için dağlık alanlar, uzun uçuşlar, İsrail hava güçleri için Rus yapımı füze savunma sistemleri ile mücadele)
DÜŞMAN TÜRKİYE'DEN ÖZELLİKLE BAHSEDİLMİYOR
Aynı zamanda İsrail'in Sünni partnerleri de aleni düşmanlarla yüzleşiyor. İran bir tarafta, Sünni IŞİD ve El Kaide gibi gruplar diğer tarafta. Yunanistan ve Kıbrıs'la ilişkilerde düşman Türkiye'den özellikle bahsedilmiyor. Fakat Yunanlıların, İsrail'le doğalgaz anlaşması işbirliğinin muhtemel gidişatı yanı sıra, Türk saldırısı ve Erdoğan'ın bölgesel üstünlük yönünde uzun emellerine dair endişesi daima arka planda yatıyor.
Bu gelişen bağlara bakılırsa askeri yan ortak stratejik menfaatlere önemli ve tamamlayıcı bir birleşen sağlıyor.