İsrail Ordusunun Filistinli Çocuklara Patlayıcı Tuzakları
İsrail askerlerinin dokunulduğunda patlamaya hazır olan patlayıcıları yerleştirmek için geçtiğimiz hafta gece yarısından kısa bir süre önce Batı Şeria'nın Kaddum köyüne girdiği ve patlayıcıları taş, kumaş ve silah kasalarıyla gizlendiği belirtildi.

Oluşturma Tarihi: 2020-08-29 12:53:05

Güncelleme Tarihi: 2020-08-29 12:53:05

İsrail Ordusunun Filistinli Çocuklara Patlayıcı Tuzakları

İsrail'in liberal-sol yayın organlarından Haaretz gazetesinde, İsrail askerlerinin "yahudi yerleşim bölgesi"nin yakınında bulunan bir Filistin köyündeki yola en az üç patlayıcı koyulduğu gündem yapıldı.

İsrail askerlerinin dokunulduğunda patlamaya hazır olan patlayıcıları yerleştirmek için geçtiğimiz hafta gece yarısından kısa bir süre önce Batı Şeria'nın Kaddum köyüne girdiği ve patlayıcıların taş, kumaş ve silah kasalarıyla gizlendiği belirtildi.

Olayla ilgili İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, "yıllardır düzenli olarak şiddetli ayaklanmaların yaşandığı, ıssız, açık bir alanda" herhangi bir ilave patlayıcı olmadan olay yerine sersemletici bombaların bırakıldığı" belirtildği haberde, askeri kaynaklarca söz konusu kutuların caydırıcılık amacıyla yerleştirildiği belirtilirken, ordu sözcüsünün, "bunun yaralanmalara yol açabileceğinin keşfedilmesinin ardından askerlerin insanları bölgeden uzaklaştırmaya çalıştığı" ifadesi aktarıldı.

Haberde, geçtiğimiz hafta yaşanan son olayın şöyle gerçekleştiği kaydedildi;

Yedi yaşındaki bir çocuk ailesiyle birlikte köyüne giderken yol kenarında gördüğü tellerle kaplı turuncu bir kutuyu almak istedi. Daha sonra, "Onu alıp oynamak istedim" diyen çocuğun annesi ise, kutuyu hemen kontrol etmesi için bir akrabası olan Vasim Şativi'yi çağırdı. Şativi ve amcası Memun Şativi kutuyu salladı ve bir ses duydu.

Kutuyu biraz da fazla salladıktan sonra patladı. Vasim'i yüzünden ve elinden hafif yaralandı. Yerel sağlık görevlileri, yaraların şarapnelden kaynaklandığını söylerken,  kutunun ordunun şok bombalarını saklamak için kullandığı türden olduğu anlaşıldı.

İsrail ordusu yaptığı resmi açıklamasında, patlayıcıları kimin hazırladığını, onları yola kimin yerleştirdiğini veya neden orada gözetimsiz bırakıldığını açıklamayı reddetti. Ancak ordu kaynakları, patlayıcıların bölgenin keşif taburundaki askerler tarafından caydırıcılık amacıyla yerleştirildiğini söyledi.

Yahudiye ve Samiriye Tümeni komutanı Orgeneral Yaniv Alalouf tarafından başlatılan soruşturmada ise, “üst düzey ordu mensuplarının bilgisi veya izni olmadan sözkonusu patlayıcı mekanizmaların yerleştirilme ihtimali” göz önüne alındı.

Sivil bir bölgeye silahlı bir patlayıcı yerleştirmenin uluslararası hukuka göre yasa dışı olduğu belirtilen haberde, ordu kaynakları tarafından patlayıcıların “caydırma amacıyla” oraya yerleştirildiği belirtildi.

Ancak aynı kaynaklar hangi yasal makamın patlayıcı cihazları yerleştirmeyi onayladığı veya en yüksek rütbeli memurun operasyondan haberdar olup olmadığını söylemeyi reddetti.

Kaddum'da yaşayan köylüler patlayıcı kutuların fotoğrafını paylaştı. Kutuların bazılarında sersemletici el bombası iliştirilmiş, boru bombasına benzeyen bir cismin kutunun dışına telle tutturulmuş olduğu ve patlayıcının fünyelerinin ve diğer parçalarının siyah bantla tutturulduğu görüldü.

Kaddumlular, patlayıcı kutuların yerleştirildiği yolun, genellikle yürüyüşe çıkan veya zeytin bahçelerini ziyaret eden insanlar tarafından kullanıldığı için çok fazla yaya trafiğine sahip olduğunu söyledi. İlk patlayıcı ise, köye en yakın evden yaklaşık 150 metre uzaklıkta, yapım aşamasında olan bir evin yanına yerleştirilmiş olarak bulundu.

Bölge sakinlerinin de sık sık düzenli gösteri yaptığı kaydedilen aynı yolda, bu nedenle İsrail askerlerinin protestocuları dağıtmak için oraya geldiği biliniyor.

Bölgede ikamet eden Halid Şativi, patlayıcıların patlamasından iki gün önce İsrailli askerlerin gösteriler sırasında konuşlandığı bir tepeye rastgele bırakılmış bir İbranice mesaj gördüğünü söyledi. Patlayıcıların yerleştirildiği yere sadece birkaç metre uzaklıkta asılı bulunan mesajda İbranice olarak, “Uzak dur ya da öl; ölüm tehlikesi ” yazılı olduğu görüldü.

Bölge sakinleri, mesaj yazılı kağıdın bulnduğu aynı noktada askerlerin bulunduğunu söyledi, ancak İsrail ordusu kağıdı asan askerlerin patlayıcı cihazları yerleştirip yerleştirmediğini söylemeyi reddetti.

Ertesi gün bölge sakinlerince aynı noktaya asılan Filistin bayrağının kaldırıldığı fark edildi. 2011'den beri Kaddum sakinleri, köyün Nablus'a giden ana erişim yolunun kapatılmasına karşı haftalık gösteriler düzenleniyor. 2003 yılında yakınlardaki “Kedumim yerleşim yeri”nin genişletilmesi nedeniyle kapatılmıştı.

Kaddumlular bu işgale karşı haftalık protestolar düzenleyen tek Batı Şeria köyü olduğundan İsrail Silahlı Kuvvetleri ile sık sık gerilim yaşanıyor.

Haaretz'de daha önce yayınlanan aynı bölgede yaşanana farklı olaylarda ise, askeri bir buldozerin protesto sırasında bölge sakinlerine taş attığı, Mayıs ayında ise B'Tselem insan hakları örgütünün, köyün halk komitesi başkanı Murad Şativi'nin evine İsrail askerlerin gaz bombası attığı ve köy sakinlerinin arabalarının lastiklerini delindiğine dair kanıtlar yayınlanmıştı.

Geçen yıl Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, aynı köydeki çatışmalar sırasında 10 yaşındaki bir çocuğun kauçuk kaplı bir mermiyle başından ağır şekilde yaralandığını bildirmişti. 2020 Şubat'ında ise, 15 yaşındaki bir erkek çocuğu gerçek bir kurşunla kafasından vuruldu.

Halid'in babası Murad Şativi, “Bir Filistinli böyle bir şey koymuş olsaydı, onu dakikalar içinde tutuklamaya gelirlerdi” dedi. Şativi, Kaddum'un eteklerindeki güvenlik kameralarının İsrailli askerlerin patlayıcıları kimin yerleştirdiğini tespit edebileceğini hatırlattı.

B'Tselem yaptığı açıklamada, "Askerlerin intikam operasyonlarının halihazırda rutin hale geldiği bir yerde bile, askerlerin rastgele patlayıcı cihazlar yerleştirmesi istisnai ve çok daha kötü yaralanmalara neden olmamasının tamamen şans," olduğu belirtildi. Ayrıca, "Silahlı çeteler böyle çalışır, normal bir ordu değil. Ancak bunun Filistinli insanların hayatlarının ve uzuvlarının hedef olmasının normal bir şey olduğu mesajının ordunun komutanlarının ve hükümetin ruhunu yansıtıyor" olduğu ifade edildi.

Öte yandan İsrail ordusu sözcüsü, ilk soruşturmanın yürütüldüğünü ve önümüzdeki günlerde ilgili makamlara sunulacağını söyledi.