Alicudi keçilerinin sahiplenilmesi için başlatılan sahiplendirme kampanyasının ardından dünyanın dört bir yanından teklifler yapıldı, ancak adanın belediye başkanı keçilerin Sicilya'da veya güney İtalya'da kalmaları gerektiğini söyledi.
Aşırı artan yabani keçi popülasyonuyla boğuşan kıtanın uzağında bulunan İtalyan adasının belediye başkanı, hayvanları dağıtmayı teklif ettiğinde, belki de ricotta peyniri üretimini artırmaya istekli olan komşu adalardaki çiftçilerin az da olsa ilgi göstereceğini bekliyordu.
Ancak "keçi sahiplenme" girişiminin haberleri Alicudi adasının dışına yayıldıkça, dünyanın dört bir yanından, yalnızca Avrupa'dan değil, ABD'den ve hatta Nijerya'daki bir hayvanseverden de çok sayıda teklif geldi.
Riccardo Gullo, Sicilya'nın Aeolian takımadalarının en küçüğü olan Alicudi'deki yabani keçi sayısının, adanın yıl boyunca 100 olan insan nüfusunun altı katı olduğu tahmin edilen bir nüfus sayımı sonrasında bu yeni fikri ortaya attı.
Keçilere olan talep, arzın çok üzerine çıkınca Gullo, "Tüm tekliflerin toplamı 1.900 keçi içindi. Tepki harikaydı ama adadaki keçi sayısının 600 civarında olduğuna inanıldığından çoğunluğu geri çevirmek zorunda kalacağız." açıklamasında bulundu.
Şu an için acil sorun, hayvanların yakalanıp Sicilya anakarasından tekneyle iki ila üç saatlik uzakta bulunan, sönmüş bir yanardağa sahip 5 kilometrekarelik (1.235 dönüm) bir ada olan Alicudi'den nakledilmesi.
Bu görevi üstlenen, Sicilya bölge konseyinin Messina kırsal kalkınma direktörü Giovanni Dell'Acqua, "Kolay olmayacak ama hızlı ve etkili hareket etmemiz gerekiyor" dedi.
Alicudi'nin keçi sorunu yirmi yıl önce çiftçiler tarafından az sayıda hayvanın adaya getirilmesiyle başladı. Ancak ada ekonomisinin odak noktası turizme kayınca çiftçiler keçileri kendi hallerine bıraktı.
Dell'Acqua, "Bu, evcil köpeğimi yolun ortasında bırakmam gibi oldu. Keçiler aşırı çoğaldı ve bugün buradayız... Daha dikkatli olmamız gerekirdi." dedi.
Yıllar boyunca keçiler, adanın uzak kayalık tarafında saklanmış, büyüleyici, ender görülen bir manzara içinde yaşadı. Ancak daha sonra dik kayalıklarda gezinme konusunda usta olan hayvanlar, yerleşim alanına doğru yönelmeye başladı, yemyeşil bitki örtüsüne zarar verdi, bahçelerde ve arazilerde hasara neden oldu, kuru taş duvarların bir kısmını yıktı ve hatta insanların evlerine bile girdi.
Alicudi adası, sönmüş bir yanardağ ve yıl boyunca yaklaşık 100 kişilik bir nüfus artı 600 keçiye sahip küçük bir ada.
Alicudi'de bir evi bulunan Roma'daki sanat galerisi sahibi Lorcan O'Neill, adadaki insanların daha önce keçileri şımartmaktan mutlu olduklarını söyledi.
O'Neill, "Fakat şimdi hiçbir yırtıcı hayvan ve hayvancılık olmadığında, bu zavallı hayvanlar neredeyse çorak adada yüzyıllardır var olan kırılgan ekosistemi yok edecek bir istila gibi geliyor" dedi.
O'Neill, keçilerin varlığının adada sebep olduğu etkiyi şu sözlerle anlattı:
“Görünen yeşil olan her şeyi yiyorlar. Dekoratif veya mutfak için herhangi bir şey yetiştirmeyi unutun; keçiler her yere gidebilir ve her şeyi yiyebilir! Dağda yürüyüşe çıkmak ya da denizde kıyıya yaklaşmak tehlikeli çünkü kayalar sürekli düşüyor; bu bir kabus. Ve bu keçiler çok büyüktür, boynuzları ağırdır ve saldırgan hale gelmişlerdir.”
Dell'Acqua, bir diğer endişenin ise ağırlığı 120 kilograma kadar ağırlığı ve 50 cm boynuza sahip olan hayvanların birilerini yaralayabileceğinden dolayı insanların korktuğunu söyledi.
Yaban hayatı uzmanlarından oluşan bir ekip önümüzdeki hafta Alicudi'ye gidecek ve keçileri tuzağa düşürmeyi ya da yiyecekle dolu kapalı alanlara çekmeyi içerecek bir yakalama planı tasarlamaya başladı.
Dell'Acqua, "Onları kuşatmak çok zor olacak; 20 yıldır böyle bir özgürlüğe sahipler ve bu nedenle çok fazla geri tepme bekliyoruz" dedi.
Keçiler yakalandıktan sonra hastalıkları kontrol etmek için kan testlerine tabi tutulacak. Ancak daha sonra uzmanların, onları dik bir inişi olan adanın tepesinden limana, oradan da Sicilya'daki Milazzo'ya gönderilecekleri yere nasıl taşıyacaklarını bulmaları gerekecek. Oraya ulaştıklarında ise iki ay karantinaya alınacaklar.
Dell'Acqua, "Alicudi çok kayalık ve onları taşımak kolay olmayacak" dedi.
Amaç, turizm sezonunun haziran ortasında başlayıp eylül ayında yeniden başlamasından önce mümkün olduğu kadar çok keçi yakalamak.
Dell'Acqua, "Tek bir keçi bile geride bırakılmamalı" dedi.
Bu arada Sicilyalı yetkililer kimin evlat edineceğine karar verecek. Evcil hayvan olarak bir tane almak isteyen herkes hayal kırıklığına uğrayacaktır.
Dell'Acqua, "İnsanların sunabileceği türden bir teklif olsa da, keçiler yalnızca çiftçilere, onları nasıl yetiştireceklerini bilen ve onlara ihtiyaç duydukları ortamı verebilecek kişilere gidecek. Hepsinin Sicilya'da veya İtalya'nın güneyindeki diğer bölgelerde olmasını umuyorum, böylece ulaşımın hayvanlarda yaratacağı stresi sınırlayabiliriz." dedi.
TheGuardian