Kral Charles'a yumurta fırlattıktan sonra yakalanan öğrenci, kalabalığın kendisine saldırdığını ve o zamandan beri ölüm tehditleri aldığını söyledi.

23 yaşındaki öğrenci Patrick Thelwell, Çarşamba günü York'ta Kral Charles'a yumurta atıldıktan sonra tutuklandı.

Olayla ilgili Kuzey Yorkshire Polisi, sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu:

"Dün Kraliyet ziyareti sırasında 23 yaşında bir şahsı asayiş suçu şüphesiyle tutukladık. Şahıs sorguya çekildi ve kefaletle serbest bırakıldı."

Kral III. Charles ve Kraliçe'nin dün York'taki Micklegate Bar'a gelmesiyle meydana gelen olayın ardından Thelwell gözaltına alınmıştı.

Serbest bırakıldıktan sonra The Mirror'a konuşan York Üniversitesi öğrencisi Patrick Thelwell, kalabalığın saldırısına uğradığını söyledi. "Kral, çalıntı mücevherler giyen bir adam"

Thelwell, şunları söyledi:

"Saat 10'da serbest bırakıldım, bu yüzden gerçekten o kadar da kötü değildi. Arkadaşlarım beni bekliyordu. Avukatım çok iyiydi. Tutuklandıktan sonra o kalabalığın, kelimenin tam anlamıyla çığlıklar atarak ve yoğun bir öfkeyle feryat ettiler. Orada öldürülmem gerektiğini söyleyerek. Faşizmin ne olduğunu, neye benzediğini anladım. İnsanlar saçımı yoluyordu, bana tükürüyorlardı. Akıllarını yitirmişlerdi. Bu, (Kral) Hindistan, Afrika ve diğer tüm kolonilerden çalıntı mücevherler giyen bir adam."

Patrick, kefalet koşullarının oldukça "eğlenceli" olduğunu söyledi. Kralın bulunduğu 500 metre çapında alan içinde olmasına ve halka açık bir yerde yumurta bulundurmasına izin verilmediğini söyledi.

Patrick, kamu düzeni suçuyla suçlandığını ve 1 Aralık'ta mahkemeye çıkacağını söyledi.

"Ölüm tehditleri aldım, DM'den, instagram'dan 'Dikkatli olmazsam kafanı keseceğim' diyenler oldu. İnsanlar (halk) beni tekmeliyordu. Elbette öyleydiler. Kimliklerinin özüne meydan okudum.”dedi. "Birleşik Krallık'ın ortadan kaldırılması, feshedilmesi gerek"

Patrick, Kral'a neden yumurta atmaya çalıştığı sorulduğunda şu cevabı verdi:

"Yaptığım şeyi yaptım çünkü krallara inanmıyorum. Tüm insanların eşitliğine inanıyorum. Bu ülkenin durumuna ve faşizme düşüşüne karşı bir protesto. Özellikle mültecilere yönelik muameleleriyle faşist politikalar uygulayan bir Hükümetimiz var. Medya nefreti körüklüyor. Ayna olmuyor. Aşırı sağcı bir faşistin bir mülteci merkezini bombalamasından birkaç gün sonra ortaya çıkan retoriğe bakın. O zaman Hükümet bir işgalden bahsediyor. Sınırlara inanmıyorum. Ben ulus devletlere inanmıyorum. İnsanlara inanıyorum. Şu anda büyük ölçüde İngiliz devletinin yarattığı koşullar nedeniyle acı çeken tüm dünya insanlarıyla demokrasiye ve dayanışmaya inanıyorum. Bir bütün olarak Birleşik Krallık'ın ortadan kaldırılması, feshedilmesi ve varlıklarının dünyaya yardım etmek ve neden olduğumuz iklim krizine karşı direnç oluşturmak için tazminat olarak verilmesi gerekiyor. Dünya halklarının birleşmesinin ve hayatta kalmak için umutsuzca ihtiyaç duyduğumuz devrimi gerçekleştirmenin zamanı geldi. Bu bizim ilk rodeomuz değil"

Patrick, serbest bırakıldığından beri bir öğretmen olan annesiyle konuştuğunu ve onun hakkında "endişe duyduğunu" ancak onunla sorun olmadığını söyledi.

Mirror