Tel Aviv basınında, dün "bubi tuzağı" ile Hizbulah üyelerine saldırı gerçekleştirme kararı aldığı belirtildi.
İbranice "Wala" web sitesinde eski bir İsrailli yetkilinin, İsrail istihbarat servislerinin "İsrail'e büyük bir avantaj sağlayacak savaş olarak Hizbullah'ı geçici olarak felç etmek için patlayıcı cihaz operasyonunu topyekün bir sürpriz saldırısıyla gerçekleştirmeyi planladığını" söylediği aktarıldı.
Üst düzey bir Lübnanlı güvenlik kaynağı ise Reuters'e verdiği demeçte, Hizbullah'ın üç ay önce "Gold Apollo" şirketinden 5.000 çağrı cihazı talep ettiğini ancak şirketin "ürünün kendisine ait olmadığını" doğruladığını söyledi.
Gold Apollo da AR-924 modelini üreten ve satan firmanın bir Avrupa ülkesinde yer aldığını belirten yetkili, bu ürüne marka lisansı verildiğini, tasarım veya üretimde herhangi bir rolü olmadığını vurguladı.
Amerikan gazetesi The New York Times, bazı Amerikalı yetkililerin, Hizbullah'ın Tayvan'daki "Gold Apollo" şirketinden sipariş ettiği çağrı cihazlarının Lübnan'a varmadan önce "işlem" yapıldığını söylediğini aktardı.
Güvenlik Araştırma Merkezi, bu hipotezin doğru olduğuna inanıyor ve şunları belirtiyor:
"Bu saldırı belki de tarihteki en büyük saldırıdır; ithal cihazları patlayıcı içerenlerle değiştirerek ve bir komuta ve kontrol merkezi aracılığıyla hepsini aynı anda çalıştırarak bir tedarik zincirini hedef alır."
Ancak 2 bin 800 Lübnanlı Hizbullah mensubunun veya ailesinin yaralandığı, aralarında çocukların da bulunduğu 12 kişinin katledildiği bu karmaşık operasyon, İsrailliler için teknik açıdan yeni değil, onlarca yıllık bir geçmişi var. Hatta bu cihazları tuzakla kurduktan sonra rakiplere suikast düzenlemek için telefonlar veya diğer iletişim cihazları kullanılmış.
El-Hamşari ve El-Ayaş, iletişim cihazlarına bubi tuzağı kurularak öldürüldü
Amerikan "Financial Times" gazetesi, 8 Aralık 1972'de İsrail'in, Münih Olimpiyatları'nda 11 İsraillinin öldürülmesi nedeniyle Filistin Kurtuluş Örgütü'ne misillemesinin bir parçası olarak, Mossad ajanlarının şehit Mahmud'un kullandığı telefonun tabanını değiştirdiğini yazdı. Fransa'daki Filistin Kurtuluş Örgütü temsilcisi El-Hamşari, Tel Aviv tarafından Münih operasyonunun beyni olmakla suçlanmıştı.
Paris'teki dairesinde suikasta uğrayan FKÖ'nün Fransa'daki temsilcisi Mahmud El Hamşari
O gün El-Hamşari telefona cevap verdiğinde yakındaki bir İsrailli grup, bubi tuzaklı telefon üssüne yerleştirilen patlayıcıları uzaktan patlattı. El-Hamşari bir bacağını kaybetti, daha sonra aldığı ağır yaralanmalar sonucu hayatını kaybetti.
YAHYA AYAŞ
5 Ocak 1996'da Mossad, El Kassam Tugayları'nın ilk mühendisi ve yetenekli bir bomba yapımcısı olan, kendisini onlarca Yahudinin öldürülmesi ve yüzlercesinin yaralanmasından sorumlu olmakla suçladığı ve İsrail tarafından yıllarca takip ettiği şehit Yahya Ayaş'a suikast düzenledi.
O gün El-Ayaş, Gazze'deki bir ajanın, El-Ayyaş'ı evinde barındıran akrabasına getirdiği Motorola Alpha cep telefonundan kendisini kontrol eden babasının çağrısına cevap verince, "İsrail" dedi. Mühendis ses izini tespit etti ve hemen telefonu patlattı. Bu telefon, cihazı kulağına tutan herkesi öldürmeye yetecek kadar yaklaşık 50 gram patlayıcıyla donatılmıştı.
Amerikan gazetesi, telefonların ve iletişim cihazlarının çok önemli amaçlara hizmet etmesi nedeniyle bu iki olayın istihbarat camiası tarafından "örnek başarı vakaları" olarak değerlendirildiğini söylüyor.
Suikasttan önce hedefin izlenmesi, suikast sırasında hedefin belirlenmesi ve doğrulanması, son olarak bu iletişim cihazlarının içinde küçük patlayıcılar kullanılarak sahibinin öldürümesi.
Arap Postası
