İhvan'a yakınlığıyla bilinen Siyasi Ahlak ve Dinler Tarihi öğretmeni olan Muhammed Muhtar Şankiti “Şii Selefi Cihatçılık” başlıklı bir makaleyi kaleme aldı. Şankiti makalesinde, daha önce neredeyse hiç kullanılmayan Şii selefi cihatçılık kavramını ortaya atarak Şiilerin etkisinden ve tehlikesinden bahsediyor.
Ortadoğu uzmanı Şankiti yazısında, Siyasetçilerin ve araştırmacıların Sünni selefi cihatçılığa odaklandığını ve bundan daha tehlikeli olan Şii selefi cihatçılığı bir kenara atarak görmezden geldiğini söyledi.
Şii selefi cihatçılıktan İran'ı kastettiğini söyleyen Şankiti, “İran ideolojik bir şekilde hareket ederek birçok bölgede askeri milisler oluşturmuş durumda. İran'ın düşüncelerine ve siyasetine hizmet eden bu milisler Bilad-u Şam, Suriye, Irak ve Arap yarımadasını yakıp yıkmak için kullanılıyor. Şii selefi çihatçılığın arkasında İran gibi bölgede güçlü bir ülke bulunuyor. Sünni selefi çihatçılık ise bırakın bir ülke tarafından desteklenmesini Sünni ülkelerden bile darbe üstüne darbe yiyor. Sünni selefi çihatçılar her yerde terörist ilan edilirken Şii selefi cihatçılar yeri geldiğinde dünya devi ülkeler tarafından bile tanınıyor.” dedi.
Şii cihatçılığı daha iyi anlayabilmek için biraz geçmişe gidilmesi gerektiğini söyleyen Şankiti yazısına şöyle devam ediyor “Şii akidesinde her zaman hüzün ve perişanlık havası vardır. Bu hüzün havası birçok özel günlerinde bile mevcuttur. Bu da intikam ruhunu aşılıyor. Normal şartlarda İslama davet güzel yollarla yapılırken onlarda ise kılıç ve savaşla yapılıyor.”
Şankiti ayrıca İran ve Türkiye ile yakından ilgilenen Mısırlı araştırmacı Dr. Mustafa El-Libad'ın “Hüzün bahçeleri” adlı kitabından şu kısmı alıntıladı: Muharrem ayının başlarında Tahran'da nereye giderseniz gidin siyaha bürünmüş bayrakları her yerde görürsünüz. O günlerde çocukların bile normal günlerden farklı bir şekilde hüzünlü ve karamsar bir şekilde oynadıklarını görebilirsiniz.
Merhum Iraklı Dr. Ali Verdi (1913-1995) zamanında Şiileri şu sözlerle tanımlıyordu: Şiiler, eskiden savaş için kullandıkları kılıçları bugün sırtlarını dövmek için kullanıyorlar. Kim bilir, belki de o kılıçlar bir gün tekrar savaşmak için kullanılır. Şii cihatçılık günlerden bir gün lav püskürten bir volkandı. Şuan ise o volkan uykuda bekliyor. Lakin volkanın sakin durduğuna aldanmayın, gün gelecek ve o volkan çok şiddetli bir şekilde patlayacak.
İki araştırmacının konuyla ilgili yorumlarına makalesinde yer veren Şankiti yazısını şu sözlerle bitiriyor: Ali Verdi'nin bahsettiği volkanın patlama günü belli ki bugündür. Bugün şiddetli bir şekilde patlayan volkanın alevleri Irak, Suriye ve Yemen'e kadar ulaştı. İşin kötüsü ise normalde İslam'da fetihler tarih boyunca gayrimüslim topraklarda yapılırken İran'ın başında bulunduğu Şii cihatçılık, İslam cesedinin kendi içinde intikam duygusuyla Sünnilere karşı ‘fetihler' yapıyor.
Kaynak: Timeturk
