TIMETURK | ÇEVİRİ
FPPMS olarak bilinen "The Forum For Promoting Peace in Muslim Societies" (Müslüman Toplumlarda Barışı Teşvik Forumu) 2014'te Birleşik Arap Emirlikleri tarafından, şiddet ve istikrarsızlıkla boğuşan bölgede barışı teşvik eden, görünürde İslami bir yapı olarak kuruldu. Başkanı Şeyh Abdullah bin Bayyah, Suudi Arabistan'da ikamet eden, Batı'da ve Ortadoğu'da en çok tanınan alimlerden biri. Arap hükümetleri ve medyasının yanı sıra, Bayyah ve forumu ABD eski Başkanı Barack Obama tarafından, 2014 yılında Birleşmiş Milletler'de bir anti-terör konuşmasında yere göğe sığdırılamamıştı.
2017'ye gelelim. 7 Haziran'da, BAE ve Suudi Arabistan'ın, Katar'ı uluslararası alanda izole etmeye yönelik hareketlerinin üzerinden henüz 48 saat geçmeden, FPPMS Katar'a karşı oldukça sert bir üslupla yazılmış bir açıklama yayınladı. Forumun başkanı hakkında az bilinen ise, 2004'ten Eylül 2013'e kadar Katar merkezli IUMS'da (Uluslarası İslam Alimleri Birliği) başkan yardımcılığı yapmış olması. Bu köklü yapının başında ise Müslüman Kardeşler'e yakın, Mısırlı bir alim olan Şeyh Yusuf El-Karadavi var.
Mısır'da 2013 yılındaki Rabia Katliamı'ndan kısa süre sonra, bölgedeki otokrasiler Arap devrimleri karşısında yer almaya başladıkça, Bin Bayyah, Katar merkezli makamından istifa etti. Daha sonra BAE merkezli FPPMS'yi kurdu.
Şeyh Abdullah bin Bayyah:
AÇIKLAMA NE KADAR BAĞIMSIZ?
Katar uzun süredir Körfez'deki komşularından bağımsız bir dış politika izliyor. Katar'ın, Al Jazeera medyası aracılığıyla devrimleri desteklemesiyle gerginlik doruğa ulaştı. Otokratik rejimler Arap dünyasındaki bu ayaklanmaları varoluşları adına ciddi bir tehdit olarak görüyordu.
Forumun Katar karşıtı açıklaması, din kisvesi altında BAE'nin stratejik politikalarını savunmasıyla bilinen şöhretini iyice sağlamlaştırdı. Forumun yıllık konferansının manşetinde Bin Bayyah ve BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nahyan'ın olması, yapının, BAE'nin dış politikadaki yumuşak güç araçlarından biri olduğu izlenimini veriyor.
Forumun ikinci en kıdemli ismi ise başkan yardımcılığı görevindeki, yaşamını ABD'de sürdüren Şeyh Hamza Yusuf. Yusuf, aynı zamanda Bin Bayyah'ın en saygın öğrencilerinden ve The Guardian tarafından "Batı'daki muhtemelen etkin İslam alimi" olarak tanımlanıyor.
FPPMS'nin 7 Haziran açıklaması, Körfez Krizi'nden bahsederken tarafsız olmadığını açık açık belirtmesi açısından önemli. En ufak bir ironi izi taşımayan açıklama, abluka yanlısı ülkelerin başında gelen BAE'yi "hoşgörü ve barış getiren" bir yer olarak tarif ederken Katar'a tüm gücüyle saldırıyor. Açıklama, forum yöneticilerinin Katar'a durması ve vazgeçmesi için çağrıda bulunmalarıyla sonlanıyor. Katar'a verilen mesajda, ikinci Halife Ömer'in sözleri kullanılıyor: "Doğruya dönmek yanlışta ısrar etmekten iyidir".
Ancak açıklamanın bazı özelliklerine bakılırsa, metin BAE yetkilileriyle beraber, hatta belki de doğrudan BAE otoriteleri tarafından yazılmış:
-Öncelikle, metin, sürprizboykot duyurusunun üzerinden 48 saat geçmeden yayınlandı.
-İkinci olarak, açıklamanın dili bağımsız ve ilmi değil, daha çok BAE dış politikasına uygun politik bir metin.
-Son olarak, (muhtemelen en çarpıcı detay bu) açıklama forumdan önce BAE devletine ait Emirates Haber Ajansı'nda yayınladı. Açıklama hakkındaki bir haber, FPPMS henüz açıklamayı yayınlamadan yaklaşık bir saat önce ajans tarafından tweet olarak atıldı.
Ne Bin Bayyah'ın, ne de forum başkan yardımcısının internet sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında açıklama ya da Körfez Krizi'ne dair bir yorum yer alıyor. Bu durum, Bayyah'ın BAE politikalarıyla tam olarak uyum içinde olmadığı anlamına gelebilir. Acaba forumun sosyal medya hesapları, forum başkanının dilediğinin aksine yapının finansörleri tarafından yönlendiriliyor olabilir mi? Forumun başkan yardımcısı Yusuf da henüz ablukaya ilişkin bir yorum yapmadı. Ancak Yusuf, BAE'nin ABD Büyükelçisi Yusuf El-Oteyba tarafında, ablukanın başlamasından bir hafta sonra bir inançlar arası organizasyonda konuk edildi. (…)
Şeyh Hamza Yusuf:
BAE'NİN ÜRETTİĞİ KRİZ
Bin Bayyah ve Yusuf gibi dini figürler, BAE'nin çıkarcı dış politika elitinin ortakları olma yolunda ilerliyorlar. Charlie Rose'la geçtiğimiz günlerde yaptığı röportajda, bahsi geçen Büyükelçi Oteyba, Katar karşıtı ülkelerin bölgede "seküler, istikrarlı, refah içinde ve güçlü hükümetler" görmeyi arzuladığını belirtti. Otokratik bir bölgedeki "güçlü hükümetler" vurgusu, BAE'nin demokrasi düşmanlığını gözler önüne seriyor. (…)
BAE ve müttefiklerinin demokrasi ve ifade özgürlüğü karşıtı geleneğine bakılacak olursa, böylesine önde gelen İslam alimleri bu otokrasileri desteklememeli. Bu devletlerin aslında dinle hiçbir ilgileri yok, dini kullanarak iktidarlarını sürdürmek dışında. Aynı zamanda BAE gibi devletlerin baskıcı politikaları desteklenerek herhangi bir dini vecibenin yerine getirilemeyeceği de açık. Forumun Katar meselesindeki açıklaması, alimlerin iktidardaki güçler tarafından nasıl kullanılabileceğinin bir kanıtı. Bu bakımdan, kendisine saygısı olan hiçbir alim bu tarz yapılara dahil olmaz.
Kaynak: Usaama al-Azami, Middle East Eye
Şeyh Abdullah bin Bayyah ve BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile birlikte: