Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Pepe Escobar: Avrasya cephesinde yeni bir şey yok

Orta Asya ve Ortadoğu üzerine yazılar yazan Brezilyalı gazeteci Pepe Escobar’ın, Avrasya ve Güney Asya’da Rusya-ABD rekabetine dair kaleme aldığı yazısı TimeTürk okuyucuları için Türkçe’ye çevrilmiştir.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-04-04 10:52:18

Pepe Escobar: Avrasya cephesinde yeni bir şey yok

TİMETURK I HABER MERKEZİ
Melahat KEMAL

Avrasya Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

İran Batı tarafından yeniden “kışkırtıcı” ve “istikrar bozucu” ifadeleri ile ‘şeytanlaştırılıyor'. Peki, bu nasıl oldu? Nükleer anlaşma İran'ı Batı'nın uydurma ‘milletler ittifakı'na geri getirmesi beklenmiyor muydu?

İran, BM Güvenlik Konseyi'nde yeniden masaya yatırılacak. Sebep: Son zamanlarda gerçekleştirdiği balistik füze denemeleri. Batı'ya göre bu füzeler “nükleer silah kullanımına elverişli” ki kullanılması BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 numaralı kararına aykırı.

Bunların hepsi düzmece. Tahran, balistik füzeleri denemelerini Mart ayının başında gerçekleştirdi. Dini lider Hamaney, füzelerin İran'ın gelecekteki savunma stratejisi için temel unsur olduğunu belirtti. Balistik füzelerin İran'ın nükleer programı ile ilgisi yok; ve fakat Washington ‘imal edilmiş' nükleer kriz sırasında bu durumu masaya taşıdı.

Bunu elbette Rusya da biliyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Nükleer Silahların Yayılımını Önleme Başkanı Mikhail Ulyanov, balistik füze denemelerinin BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olmadığını bir kez daha dile getirmek zorunda kaldı.

Peki, yeni olan ne var? Hiçbir şey. Washington önemli bir sebeple Tahran'a baskı yapmaya devam edecek; ABD, nükleer anlaşmadan sonra ümit ettiği hiçbir doğal gaz sözün alamadı. İran, Asyalı ve Avrupalı müşterilere doğal gaz satma ayrıcalığını elinde bulunduruyor. Burada Avrasya bütünleşmesi temel faktör.

Güney ABD Denizi, başka arzunuz?

Çin üzerinde Güney Çin Denizi'ne dair baskılar hız kesmeden sürüyor. Pekin pek de kaygılı değil. Washington ve Tokyo tansiyonu tırmandırdıkça, Pekin Paracels ve Spratlys'teki varlığını genişletiyor. Ancak meselenin kökeni daha güneye dayanıyor.

Endonezya'nın Çin ile çatışması için kesinlikle bir sebep yok. Pekin kendi açısından Cakarta'yı uzlaştırıcı bir güç olarak görüyor.
Cakarta'nın asıl ilgilendiren ise Pekin ile deniz ticaretini geliştirmek. Malezya ve Çin, Güney Çin Denizi'nde ezeli rakip olmasalar da Malezya da Endonezya ile aynı şeyi istemekte.

Washington yine yeniden aynı retoriği kullanıyor. Ancak ‘Kaos İmparatorluğu' ne yapacak? Güney Çin Denizi'nde egemen olmak mı? Endonezya ve Malezya'dan Pekin ile ekonomik ilişkilerini daha fazla geliştirmemesini mi isteyecek?

Yeniden Kuzeye Çıkalım

NATO faktörünü atlamayalım. Washington'un etrafındaki birçok büyük güç NATO'nun ‘kavgacı müttefiki' Erdoğan'dan sıkılmış durumda. Görev süresi bitecek olan Obama'nın etrafında kümelenmiş Evrenin Hakimleri tarafından Rus karşıtı NATO'ya ve ‘terörizme' karşı Türkiye'ye dönüldüğüne dair bir intiba oluşturuldu. Ankara'nın tamamen pratik amaçlarla AB'ye şantaj yapıyor olması dahi göz ardı edildi. Bu tam anlamıyla yanlış yönlendirme siyaseti.

Bu Rusya üzerindeki baskının yakın zamanda azaltılacağı anlamına gelmiyor. Pentagon, ‘Rus tecavüzlerine karşı' Doğu Avrupa'ya ABD askerlerini konuşlandırmak için 3.4 milyar dolar harcayacağını açıkladı.

Moskova bu durumdan pek de endişeli değil. Doğu Avrupa'ya gelecek ABD birliği 4.500 askerden oluşacak. ABD tankları, tüfekleri ve piyadeleri ile sahada olacak, hava birliği olmayacak.

Baskılar… Baskılar…

İran'a baskı. Çin'e baskı. Rusya'ya baskı. Rusya üzerindeki baskı Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin petro-dolar çetelerinin petrol üretimini kullanarak Rus ekonomisini baltalamaya çalışma ile oldu.

Suriye, Rusya'nın askeri yeteneklerini Kaos İmparatorluğu'nun gerçek liderlerine gösterdi ve onları serseme çevirdi. Suriye harekatına kadar tüm dikkatler Çin'e ve Çin'in füzelerinin ABD uydularını vurma ihtimaline toplanmıştı.

Eğer Polonya, Macaristan, Bulgaristan, Fransa ve İngiltere ABD'nin Rusların ne kadar arkasında olduğunu bilseydi NATO kesinlikle dağılır ve “Batı” sonunda Kaos İmparatorluğu'nun egemenliğinden çıkardı.

Dokuz sene önceye gidip Münih güvenlik konferansında neler olduğuna bakmak faydalı olacak. Vladimir Putin neler olacağını görmüş gibiydi. Çin'in Avrasya'yı birleştirecek Yeni İpek Yolu ile jeostratejik yayılmayı gerçekleştirmesi kaçınılmazdı. Ekonomik birleşmeyi sağlayan Şangay İşbirliği Örgütü'nün de Asya NATO'suna doğru dönüşüyor. Suriye'deki 4+1 koalisyonun başarısı Şangay İşbirliği Örgütü'nün uluslararası başarısının bir göstergesi olarak okunabilir.

Avrasya'da Kaos İmparatorluğu'na kalan, Avrasya'nın tam kalbinde yayılmakta olan Rusya ve Çin'i çevreleme hayalidir. Biri baskı uygulamak mı dedi?

*Metinde yer alan görüş ve ifadeler yazara ait olup tarafımızı bağlayıcı değildir.

SON VİDEO HABER

Zenginlerin açık denizlerde 'korsan avı'

Haber Ara