Petersburg Devlet Üniversitesi Tarihi Bölümü Doçenti Rus Dmitry Ruschin, “Rusya, Türkiye ile doğrudan çatışmaktan kaçınmakta zorlanacak. Türkiye'nin mevcut lideri son derece kurnaz ve aynı zamanda oldukça sağlam bir politika izliyor” dedi.
EADaily'ye konuşan Petersburg Devlet Üniversitesi (SPbSU) Uluslararası İlişkiler Teorisi ve Tarihi Bölümü Doçenti Dmitry Ruschin, “Bugün Türkiye'nin hayatında gözlemleyebildiğimiz birçok mevcut çelişkiye rağmen lideri Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin bir geleceği olduğunu ve Rusya dahil birçok komşunun Ankara'nın jeopolitik iddialarını hesaba katmak zorunda kalacağını gösterdi” dedi.
EADaily'in, Doç. Dmitry Ruschin ile yaptığı röportaj şöyle:
- Muhatabımıza göre, Türkiye oldukça sağlam bir politika izliyor.
- Ruschin: “Türkler, devletlerinin tarihsel gelişimi boyunca kazandıkları deneyimleri kullanmakta çok yetenekliler. Şimdi, Türkiye 19. yüzyılda olduğu gibi, dünya güçleri arasında ustaca manevralar yapıyor. Örneğin, daha sonra Osmanlı ve Rus imparatorlukları önce kendi aralarında savaştılar, ardından St. Petersburg, Mısır'daki ayaklanma sırasında İngiltere ve Fransa ile ilgili çıkarlarını savunmak için İstanbul'a yardım etti. Ve her şeyin ötesinde, İngiltere ve Fransa bir kez daha Osmanlıların müttefiki oldu.”
- Modern Türkiye'nin lideri Erdoğan'ın Washington ile çok ustaca ilişkiler kuran ilk devlet başkanlarından biri olduğunu kaydetti.
- Ruschin: Türkiye bir NATO üyesi, ancak Amerika Birleşik Devletleri'nden korkmuyor, ancak neyin yapılabileceğini ve yapılamayacağını açıkça anlıyor. Türkiye'nin mevcut lideri son derece kurnaz ve aynı zamanda oldukça sağlam bir politika izliyor.
- Ona göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın medyada bazı aldatmacalara rağmen, bir grup yetkilinin ve politikacının Türkiye'nin çıkarları için oldukça profesyonelce çalıştığı açıktır.
- Ruschin: Elbette sadece kendi çıkarlarını çok ustaca savunan Erdoğan değil, dış politikada da bazı olumlu sonuçlar almayı başardı. Orada bütün bir ekip çalışıyor ve bu da tüm devletin çıkarlarını korumaya yardımcı oluyor. Buna ek olarak, Türkiye'de parlamentoda temsil edilen muhalefet oldukça güçlü bir konumdadır ve bu da Erdoğan ve destekçilerini muhtemelen daha fazla harekete geçmeye teşvik eder.”
-Bunlar arasında Avrupa Birliği ile gergin ilişkiler ve zayıf bir ekonomi var. Zaman zaman Türk lirasının istikrarsız davranışı ikinci sorunu netleştiriyor. Ancak uzmana göre, tüm bunlarla birlikte Türkiye, Suriye, Libya ve son zamanlarda Dağlık Karabağ'da oldukça agresif bir politika izliyor.
- Ruschin: “Artık Türkiye kendisini Azerbaycan'ın üst düzey ortağı olarak konumlandırıyor. Ve burada da Türkler bana göre kurnaz. Türklerin kendileri de bölgedeki varlıklarını askeri bir üs ile işaretlemekten ve Güney Kafkasya'nın neredeyse tamamını kontrol altına almaktan çekinmiyorlar. Ayrıca Erdoğan, Çin'deki Doğu Türkistan (Sincan) Uygur Özerk Bölgesi hakkında konuşuyor. Bu şekilde Türk halklarının birleştiricisi ve küresel ölçekte İslami bir lider olmak istemesi oldukça olasıdır. Merakla, Türkiye'nin Çin ile çatışması, Washington'un Ankara'ya otomatik olarak destek vermesi anlamına geliyor.”
-Rusya ile Türkiye arasında gelecekte bir savaşın mümkün olup olmadığı sorulduğunda, örneğin Cumhurbaşkanı, Kırım'ın Moskova'ya ait olmadığını açıkça ilan ettiğinde, St. Türkiye Azerbaycan'ın arkasında ve Rusya Ermenistan'ın arkasında olduğu zaman, çatışmaya doğru kademeli bir kaymadan kaçınmak çok zor olacaktır.
- Ruschin: "Umarım savaşa gelmez. Çünkü önce Türkiye ve Azerbaycan, Ermenistan'a saldırırsa bunun Rusya'nın CSTO (Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü) aracılığıyla müdahalesine yol açacağını anlıyorlar. İkinci olarak, Rusya gibi Avrupa ve ABD de Transkafkasya'da Türkiye'yi güçlendirmekle ilgilenmiyor.”
- Rusya'nın asıl sorunu Sovyet sonrası coğrafyalardaki pasifliği mi?
- Ruschin: “Ülkemiz durumu aktif olarak etkileyemezse, çıkarları dikkate alınması gereken ABD, Avrupa Birliği, Türkiye, İran şahsında başka aktörler belirir. Bize bitişik topraklardaki çıkarlarımızı tutarlı bir şekilde savunmayı öğrenmeliyiz.”
Kaynak: EADaily