TİMETURK | HABER MERKEZİ
General Kasım Süleymani'nin Moskova ziyareti, Suriye savaşını yeniden şekillendirecek ve Esed'i desteklemek için kurulacak yeni İran-Rusya ittifakı için Rusya'nın askeri müdahalesinin ilk adımıydı.
Rus savaş uçakları havadan saldırılar düzenlerken İran özel kuvvetlerinin kara operasyonları düzenlemesi, muhaliflerin kazanımlarının artmasının ardından oluşan panik ile Esed'in iki önemli müttefikinin aylar süren planlama sürecinin meyvesiydi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun İran dışındaki milis yapılanması Kudüs Güçleri'nin komutanı Süleymani, doğrudan İran'ın dini lideri Ali Hamaney'e rapor veriyor.
Üst düzey yerel kaynaklar, Süleymani'nin hali hazırda Suriye'de muhaliflere karşı kara harekatlarını yönettiğini, Rusya ve İran destekli yeni saldırı planlarının tam merkezinde olduğunu dile getiriyorlar.
Bu durum, komşu Irak'ta İran destekli Şii militanları IŞİD ile girilen çatışmalarda idare ettiği bilinen Süleymani'nin savaş alanı kumandanı olarak bölgesel rolünü daha da arttırıyor.
Süleymani'nin Moskova'da gerçekleştirdiği görüşme Suriye'de giderek bozulan durumun anahatlarını ortaya çıkardı. Muhaliflerin kıyıya doğru ilerleyişi Esed'e bağlı Alevi gruplar nezdinde bir tehlike yaratmıştı ki Rusya'nın Akdeniz'deki tek deniz üssü de kıyı şeridindeki Tartus'ta bulunmaktaydı.
Bölgenin üst düzey yetkililerinden biri “Süleymani masanın üstüne bir harita açtı. Ruslar aşırı telaşa kapılmıştı. Süreç hızla geri dönülemez bir noktaya gidiyordu ve rejim ciddi tehdit altındaydı. İranlılar onları, bir girişimde bulunmanın hâlâ mümkün olduğuna ikna etti” dedi. Yetkili ayrıca “İşte bu anda Süleymani bütün kartları kaybetmediğimize ikna etmede önemli bir rol oynadı” açıklamasında bulundu.
Süleymani'yi Gönderin
Üst düzey üç yetkili, Süleymani'nin Temmuz ziyaretinin, Esed'in kayıplarının giderek artması üzerine ona yeni bir yardım hareketinin başlatılmasına dair siyasi bir anlaşmayla sonuçlanan üst düzey Rus-İran görüşmelerinin hemen ardından geldiğini söyledi.
Yetkililerin kayıtlarına göre müdahale planları aylar öncesinden filizlenmeye başladı. Bu Tahran ve Moskova'nın Esed'i askeri kuvvetle desteklemek için uzun zamandan beri görüştüğü anlamına geliyor. Hatta Avrupalı yetkililer, Moskova'nın Esed'in geleceğine dair duruşundaki yeni bir esneme olarak tanımlıyorlardı.
Son yapılan hamlelerden önce İran, Şii milislerini Suriye Ordusu'nun yanında savaşmak ve Devrim Muhafızları yetkililerini de danışmanlık yapmak üzere göndererek Esed'e askeri yardımda bulunmuştu. Gönderilen bu kuvvetlerden çok sayıda kişi çatışmalarda hayatını kaybetti.
Soğuk Savaş döneminden beri Şam'ın müttefiki olan Rusya, Suriye Ordusu'na silah göndermiş ve Batılı devletlerin BM'de Esed'e yaptırım uygulama teşebbüslerine karşı Şam'a diplomatik kalkan olmuştu.
Onların bu desteği, bazıları Esed'in bölgesel düşmanları tarafından desteklenen muhaliflerin, dört yıl süren ve yaklaşık 250 bin kişinin hayatına mal olan savaşta, Esed'in Suriye'deki kontrolünü beşte bire indirmelerine engel olamadı.
İran ve Rusya'nın Suriye'de ortak harekat yürütme planı birkaç ay önce Rusya Dışişleri Bakanı ve Hamaney arasında gerçekleşen toplantıda alındı.
Bir yetkiliye göre “Süleymani, Hamaney tarafından harekatın İran ayağını yönetmek üzere atandı ve ayrıntıları görüşmek üzere Moskova'ya gitti. Bunun ardından da defalarca Suriye'ye gitti” açıklamasında bulundu.
Rus hükümetinin açıklamasına göre Suriye'ye yapılan konuşlandırma Esed'in talebi üzerine gerçekleşti. Esed, Temmuz ayında Suriye Ordusu'nun karşı karşıya kaldığı ciddi sorunları dile getirmiş ve insan gücü sıkıntısı çektiğini bildirmişti.
Başka bir üst düzey yetkiliye göre, Hamaney ayrıca Başkan Vladimir Putin ile görüşmek üzere Moskova'ya üst düzey bir yetkili gönderdi. Yetkili ayrıca “Putin ona ‘Pekala müdahale edeceğiz. Kasım Süleymani'yi gönderin' dedi. Süleymani gitti ve harekatı haritada anlattı” açıklamasında bulundu.
Şam'ın Yeni Sakini
Lazkiye'deki bir havaalanında konuşlanmış Rus savaş uçakları geçtiğimiz hafta Suriye'deki muhaliflere saldırı başlattı.
Moskova her ne kadar IŞİD'i vurduğunu iddia etse de Rus hava saldırılarının çoğu muhalifleri hedef aldı. Rusya'nın hedef aldığı bu muhalif gruplar özellikle Esed'in düşmanları tarafından desteklenen ve ülkenin kuzeybatısında 2015 yılının başında ele geçirdikleri Cisreşşuğur gibi stratejik bölgelerde yaşayan gruplardı.
İran ise Eylül ayının sonundan itibaren yüzlerce askerini Suriye'nin batı ve kuzeybatısında yürütülecek kara harekatında görev almak üzere ülkeye konuşlandırdı.
İran destekli Hizbullah'ın ise Suriye ordusunun yanında savaşmak üzere 3 bin militanını ülkeye gönderdiği bildirilmekte.
Üst düzey yerel kaynakların aktardığına göre Suriye'deki askeri müdahale Moskova ve Tahran arasında planlandı. Bu plana göre Rus savaş uçakları İran, Suriye ve Lübnan Hizbullah güçlerinin karada yürüttükleri harekata havadan destek verecekti.
Bu anlaşmada ayrıca Suriye Ordusu'nun daha ileri teknolojiye sahip Rus silahları ile hazır hale getirilmesi ve bu müttefikleri bir arada toplayacak bir ortak operasyon odalarının kurulması ve ittifaka İran ile ABD'nin müttefiki olan Irak'ın da dahil edilmesi kararı alındı.
Bu operasyon odalarından bir tanesi Şam'da bir tanesi de Bağdat'ta bulunuyor.
Üst düzey yerel yetkililerden biri “Süleymani Şam'ın sakini haline geldi, ya da şöyle diyelim buraya çok sık gelir gider oldu. Onun Esed'le toplantı yaparken ya da diğer askerler gibi muharebe alanlarını ziyaret ederken bulabilirsiniz” dedi.
Suriye Dışişleri Bakanı da Pazartesi günü yaptığı açıklamada Rus hava saldırılarının aylar öncesinden planlandığını söylemişti.
Aslı Reuters'da yayınlanan değerlendirme Melahat Kemal tarafından Timetürk için Türkçe'ye aktarılmıştır.