“S. Arabistan'daki gizli nükleer tesis, İsrail'in korkularını artırıyor”
Wall Street Journal gazetesi, Suudi Arabistan’ın Çin yardımıyla Krallığın batısında gizli nükleer tesis kurmasının ABD ve İsrail’in korkularını artırdığını yazdı.

Oluşturma Tarihi: 2020-08-06 10:35:04

Güncelleme Tarihi: 2020-08-06 10:35:04

Arap dünyasının ilk nükleer enerji santrali Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) faaliyete başlamasından sonra şimdi de gözler, Suudi Arabistan'a çevrildi.

Suudi Arabistan, Çin'in yardımıyla nükleer yakıtın hazırlanmasında kullanılan uranyum cevherinden "sarı uranyum keki" olarak bilinen ham maddeyi çıkarmak için bir tesis kurdu ve nükleer teknolojiler edinme çabalarında büyük ilerleme kaydetti.

Wall Street Journal gazetesine göre; haber kaynakları, kamuya açıklanmayan tesisin, Krallığın kuzeybatısındaki seyrek nüfuslu bir bölgede yer aldığını söyledi.

Kaynaklar, bu tesisin ABD yetkilileri ve müttefikleri arasında Krallığın yeni ortaya çıkan nükleer programının ilerlemekte olduğu ve Riyad'ın nükleer silah geliştirme seçeneğini açık tuttuğuna dair endişelere yol açtığını da sözlerine ekledi.

Gazeteye göre Riyad bu noktadan hâlâ uzak olsa da, tesis ABD Kongresi için endişe verici görünüyor. Yetkililer Suudi Arabistan'ın nükleer faaliyetlerini dikkatle izlediği için İsrail'de de paniğe neden olması muhtemel.

Her iki partiden bir grup milletvekili, Suudi nükleer enerji planları ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın 2018 vaadiyle ilgili endişelerini dile getirdi: "İran bir nükleer bomba geliştirirse, en kısa zamanda davayı takip edeceğiz."

Ancak Suudi Enerji Bakanlığı yaptığı açıklamada, bazı Batılı yetkililer tarafından açıklanan bölgede bir uranyum cevheri tesisi inşa etmeyi "kategorik olarak reddettiğini" ve uranyum dahil maden çıkarmanın ülkenin ekonomik çeşitlendirme stratejisinin önemli bir parçası olduğunu ekledi.

Suudi açıklaması, Krallığın Çinlilerle Suudi Arabistan'da belirli bölgelerde uranyum aramak için sözleşme yaptığını da ekledi. Nükleer silahların yayılmasını önleme uzmanları, sitenin Suudiler tarafından imzalanan uluslararası anlaşmaları ihlal etmediğini söyledi.

Suudi Arabistan'ın bilinen bir nükleer silah programı yok, nükleer reaktörleri işletmiyor veya uranyumu zenginleştirme kabiliyeti yok. Ancak elektrik üretmek ve ana ihracatı olan petrole olan bağımlılığını azaltmak için nükleer santraller satın almak istediğini söylüyor.

Batılı yetkililer ise şunları söyledi:
“Yellow cake (sarı pasta) tesisi hakkındaki bilgiler, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefik hükümetler tarafından güvenli bir şekilde gizlenmiştir ve birkaç ayrıntı - faaliyete geçip geçmediği de dahil olmak üzere - bilinememektedir.”

"James Martin" Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Çalışmaları Merkezi'nden Ian Stewart, ‘Sarı Pasta' olarak nitelendirdiği tesisinin “Krallığın İran'ın nükleer yaklaşımına karşı uzun vadeli önlemini temsil edebileceğine inanıyor.

Ian Stewart'a göre; bu, yerel bir uranyum zenginleştirme programına sahip olmanın başka bir adımıdır.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun eski müdür yardımcısı Olli Heinonen ise, tesisin inşasının Suudilerin seçeneklerini açık tutmaya çalıştığını gösterdiğini kabul etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bir temsilcisi, Washington'un konuyu Riyad'la gündeme getirip getirmediğini açıklamayı reddetti; ancak ABD'nin tüm ortaklarını Çin sivil nükleer kuruluşlarıyla uğraşma tehlikesi konusunda uyardığını söyledi.

Batılı bir yetkiliye göre tesis, Suudi Arabistan'ın kuzeybatısındaki küçük bir şehir olan Al-Ula'nın genel bölgesindeki ücra bir çöl konumunda bulunuyor.

İki yetkili, tesisin iki Çinli kuruluşun yardımıyla inşa edildiğini, Çin Ulusal Nükleer Şirketi'nin uranyum yataklarını keşfetmeye yardımcı olmak için 2017'de Suudi Arabistan ile bir mutabakat anlaşması imzaladığını söyledi.

Kaynak: Arabic.sputniknews.com/

Çeviri: Feyza Akyıl