Son günlerde savaş alanında aldığı büyük darbelerden sonra, hakkında Libya'yı terk ettiği iddialarıyla gündeme gelen darbeci Hafter'le ilgili Libyanexpress gazetesinde çıkan analiz haberde, “Trablus için zorlu bir güç olan Libya'nın en güçlü savaş diktatörü Hafter, hâlâ Libya'nın en güçlü adamı mı? Hafter'in kim olduğunu bilmek zorundayız” denildi.
Miral Alshry'in kaleme aldığı analiz haber şöyle:
En güçlü olduğu söylenen bu adamın kim olduğunu bilmek zorundayız. Hafter, ABD'den Libya'ya tam zamanında geri dönen eski bir General (2011'de, siyasi kargaşanın başlamasından hemen sonra).
Kaddafi 1980'lerde onu komuta subayı yaptı; ancak Hafter kısa süre sonra kendi liderine sırtını çevirdi ve darbe çağrısı yaptı. Daha sonra 20 yıl boyunca ABD'de yaşadı. CIA ile bağlantıları oldu. Memleketi Libya'ya dönmeden hemen önce ABD vatandaşlığı kazandı.
Muammer Kaddafi 2011'de düştüğünde, o Libya'nın doğusunu kontrol ediyordu.
Emellerini asla gizlemedi. ABD sürgününden başkan olmak için döndüğünde geçici hükümet ve Libya'daki Doğu Parlementosu tarafından desteklenerek Bingazi'de Onur Operasyonun komutanı oldu. BM'in tanıdığı Serrac ve Skhirat hükümetini, meşru bir organ olarak tanımayı asla kabul etmedi.
Mısır'daki Sisi ile aynı şekilde iktidarı, destekçileri aracılığıyla seçimlerden önce almak istiyor. Destekçileri, Bingazi ve diğer şehirlerde Hafter'in Libya'nın yöneticisi olarak görevlendirilmesi için çağrıda bulundular ve gösteriler düzenlediler.
Bu da ona, Libya'nın dışında güçlü biri olması için güç verdi.
ONU KİM LİBYA'IN EN GÜÇLÜ
ADAMI YAPTI?
Hafter, Batı milislerinin çoğunun desteklediği bilinen Katar ile Körfez içi anlaşmazlığı gidermek için, BAE ve Mısır ile birlikte işbirliği yaptı.
Ayrıca Suudi desteği, büyük bir savaş sandığının ve Orta Doğu'daki Trump yönetiminin önemli bir etki kanalının da kilidini açıyor.
Orta Doğu'nun büyük güçleri, Libya bölgesini kontrol etme planı için önce Bingazi'nin, sonra başkent Trablus'un kontrolünü ele geçirdi.
Daha sonra 4 Nisan'da Trablus'a saldırı başlattı. Başkente yapılan saldırı, Libya'nın tamamını kontrol altına alma ve ülkenin “terörist” çetelerini yok etme çabasıydı. Ancak asıl hedefi BM destekli Serrac ve Skhirat hükümetini ortadan kaldırmak.
Nato desteği ile isyancıların devrilmesinden sonra, onlarca yıl Kaddafi yönetimine ardından kan dökülmesine ve kargaşaya katlanan Libyalılar, şimdi yeni bir acıyla karşı karşıya.
Hafter'in hırslarının maliyeti siviller de dahil olmak üzere 260'tan fazla ölü. Çok daha fazla kişi de yaralandı. Yaklaşık 32.000 kişi yerinden edildi.
Bildiğimiz gibi ABD politikası aşırılıkçılığa ve terörizme karşı mücadeleyi teşvik ediyor; ancak ABD bu kez Hafter'a karşı. Fakat Hafter mesajı doğru algılamadı; çünkü ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Hafter'in Trablus'taki operasyonuna karşı çıktı. Trump'ın sözcüsü Hafter'in güçlerinin ateşi kesip statüko pozisyonlarına geri dönmesi gerektiğini söyledi.
Öte yandan Hafter, sahada geçici, yeni gerçekler yaratmak ve LNA'nın güneybatı bölgelerindeki etkisini artırmak için kontrol ettiği Libya medyasından destek aldı. Bunu da yanlış bilgileri, seçilmiş gerçeklerle ustaca birleştirebilen, müthiş bir elektronik ordu yoluyla yaptı.
LİBYALILAR, BATI VE DOĞU'NUN LİBYA'DAN
NE İSTEDİĞİNİ MERAK EDİYOR?
Batı demokrasi yanlısı mı, değil mi? Teröristlerle mücadele adına savaş ve yıkım yoluyla iktidarı ele geçirmeye çalışan bir askerin tarafını tutuyorlar.Tehlike, elbette, Hafter'in kendi medya makinesinin yarattığı efsanelere inanmaya başlaması ve bir sonraki başkan olmasıdır.
Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, başlangıçta Amerika'nın desteklediği ve şimdi bırakmaya çalıştığı Hafter, son aldığı darbelerden sonra Libya'nın en güçlü adamı olmaya devam edecek mi?
Kuşkusuz Trablus'taki savaş, toplumunda büyük bir bölünmeye sebep olacaktır.
Kaynak: Libyanexpress
*İçerik özetlenerek verilmiştir. Bu makalede yer alan görüşler yazarına aittir
Çeviri: Feyza Akyıl