Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Sisi Kur’an radyosundan ne istiyor?

Ezherli alim Isam Telime, Mısır’daki Kur’an Radyosu’nu konu aldığı yazısında istasyonun 1960’lı yıllardan bugüne geçirdiği dönüşümü ele alıyor.

2 Yıl Önce Güncellendi

2023-03-09 17:05:14

Sisi Kur’an radyosundan ne istiyor?

TIMETURK | ÇEVİRİ

ISAM TELİME*

Kur'an-ı Kerim'in en eski yayınlarından biri, belki de en eskisi, Mısır'daki Kur'an-ı Kerim yayınıdır. Yayına 1960'larda başlamasına rağmen, Mısır'ın yumuşak gücünden olan bir mirasa dayanmaktadır. O yumuşak gücü oluşturan Allah'ın kitabının okuyucusu dev kurralar Mustafa İmail, el-Husari, el-Minşavi, Abdülbasıt Abdüssamed, Muhammed Ali el-Benna ve adı sayılamayacak kadar çok olan başka isimler…

KUR'AN RADYOSU ABDÜNNASIR'IN BABASININ MALI MI?

Kur'an müfessirleri, hadis müfessirleri, büyük hukukçular ve müftüler de dahil olmak üzere çok sayıda âlimin yanı sıra, Mısır'ı tüm İslam dünyasında savunuculuk, entelektüel veya akademik düzeyde onurlandıran şahsiyetlerdi. Bir gün olmamıştır ki, programa gelecek alim bulunamasın, bilakis kanaldaki şeyh ve âlimlerin çokluğundan şikayet ediliyordu. Mısır'da yüzünüzü nereye çevirseniz on yıllardır ve şimdiye kadar bir çok âlim bulursunuz.

Kur'an-ı Kerim Radyosu'nun kuruluşundan ve kuruluşu itibarıyla birkaç hükümdarın geçmesinden bu yana, Abdünnasır'dan beri iktidarın müdahaleleri, o dönemde olduğu gibi, genellikle güvenliğin ve gücün gelmeyi reddettiği bazı kişilerin ortaya çıkmasını engelleyerek, yalnızca belirli sınırlar içindeydi. Abdünnasır, Şeyh Muhammed Ebu Zehra ve Şeyh Salah Ebu İsmail'in yayına çıkmasını engellediğinde Ebu Zehra sözünü söyledi: “Babalarının yayını değil ki bizi ondan alıkoysunlar, o milletin malıdır ve Abdülnasır'ın özel mülkü değildir.” Ebu Zehra engellenişinin fırsatını değerlendirdi, vefatından sonra “Zehratü't-Tefasir (Tefsirler çiçeği)” başlığıyla yayımlanan tefsirini bitirdi. Otorite adına değerlendirilen Abdünnasır döneminde bile radyo yayınına çıkmanız engellense bile dergilerde yazabiliyordunuz ya da kitap çıkarabiliyordunuz.

Kur'an-ı Kerim Radyosu'nun çizgisi, iktidarı yüceltmediği ve ona karşı çıkmadığı için ondan sapmayan, net bir yol izliyordu. Methetmek ya da zemmetmek olsun; iktidar hakkında konuşmak kanalın programcılarının ya da konuklarının işi değildi. Profesyoneldi, onu siyasi sorunlara maruz bırakacak konuşmalardan kaçınıp İslam'ı ve Müslümanları ilgilendiren programları sunuyordu.

HÜSNİ MÜBAREK GERİ ADIM ATTI

Mübarek döneminde münasip bir şekilde yayına müdahale edilmeye çalışılmış, bazı programların yasaklanması yerine Kur'an-ı Kerim dozunun zaman dilimine göre abartılı bir şekilde artırılması insanları şaşırtmıştır. Sonra başka bir kari başka bir kıraati başlatır, dolayısıyla şeyhlerin çeşitliliği ve kıraat bolluğu ile insanların evlerindeki bereketin artması bahanesiyle süre uzar ve şeyh sayısı artar. Bunda hedef belliydi; kıraat süresi; fıkıh, tefsir, hadis, fetva gibi ayetleri açıklayan programlar hesabına artırılıyordu. Buna yönelik itirazların ardından radyo eski haline dönmüş, otoritenin Kur'an-ı Kerim Radyosuna müdahale girişimini olarak kayda geçen kaba olay buydu.

Eskiden iktidar kaynaktan müdahale etmekle yetinmekteydi, bu yüzden radyo sadece kendisinin ve güvenlik raporlarının memnun olduğu kimseler tarafından çalıştırılıyordu. Programcılar için de mesleki yeterliliğin yanında güvenlik raporu istenmektedir. Bu Abdünnasır'dan bu yana askeri yönetimin, popülaritesi olan her işte istediği bir şeydir ki, şimdilerde ise her işte güvenlik raporu isteniyor.

SİSİ DÖNEMİNDE KUR'AN RADYOSUNDA REKLAM YAYINLANIYOR

Ancak Sisi rejimi, geldiğinden beri Mısır'da bozmadığı bir yumuşak bir güç bırakmadı. Harap etti. İnsanlar daimi konuk olarak ağırlanan beğenmedikleri programcılarla karşılaşmakla kalmadı. Aynı zamanda kanalın standartlarını daha önce karşılamadıkları bilinen Kur'an kurraları dolduruldu. Muteber şeyhlerin bulunduğu jüriler eliyle sınava tabi tutulsalar bırakın Kur'an okutulmasını, ezan okumalarına bile izin verilmeyecek kişiler bunlar…

Aynı şekilde Mısır resmi kanalında da yayınlanan Cuma hutbesinde ağır bir konuk haline gelen Evkaf Bakanı Muhtar Cuma gibi konuk konuşmacıların radyo ve televizyonda insanlara dayatılması… Mısır'ın statüsüne ve tarihine toplum önünde konuşma ve bilimde layık olmayan bir vaizdir.

İş bununla da kalmadı, geçenlerde radyonun Sisi'yi öven ve bunun için programlar yapan bir trompete dönüşmesi ile insanların kabul etmedikleri noktaya gelmesiyle halk şaşırdı, radyoda reklamlar yapılmaya başlandı. Reklamdan önce ve sonra okunan Kur'an-ı Kerim'in statüsü ile orantılı olmayan mal ve emtia ile ilgili Kur'an veya dinle hiçbir ilgisi olmadığı gibi, Radyo Kur'an-ı Kerim dinleyicisine de fayda sağlamaz.

Sisi yanlısı biri şöyle diyebilir: Sisi'nin Kur'an-ı Kerim Radyosunda yapılanlarla ne alakası var? Cevap açık: Sisi, doğrudan yönlendirmesi altında olmasa da radyoda olup bitenlerden uzak değil, devlette ve tüm kurumlarında, kurumların metalaştırılması etrafında dönen bir sistem kurmuş. Mısır'da maddi manevi değeri olan her yerin metalaştırılması ve sözlüğünde para getirmeyen yer kalmaması. Amr edib, daha önce söylediğinde Sisi'den ilham alarak programında birçok kez açıkça belirtmişti. trenler ve genel olarak ulaşım gibi yapısal projelere yatırılan fonlar hakkında bir konuşma yaptı ve şöyle dedi: Bir bankaya koyarsanız ve her ay faiz getirirse, daha yararlı ve daha etkili olur .

İyiliğin, güzelliğin ve yumuşak gücün tüm mekanlarının çarpık, ruhsuz ve değersiz varlıklara dönüştüğü durumun Mısır'da bu kadar ilerlemesi gerçekten talihsizliktir. Bu maskaralıklar devam edecek ve bizim zamanımızda olduğu gibi yeri doldurulamaz bir mirası etkileyebilir.

(*) Mısırlı, El-Ezher Üniversitesi mezunu yazar. “Sisi ve Kur'an-ı Kerim radyosunun imhası” orijinal başlığını taşıyan yazı, Arabi21 sitesinde 9 Mart 2023 tarihinde yayımlanmıştır. Arabaşlıklar TIMETURK tarafından atılmıştır.

Haber Ara