Sudan'da Arap ırkçısı milisler Mısır'a saldırmakla tehdit etti

Sudanlılar, yıllardır paramiliter Hızlı Destek Güçleri RSF hareketinin zulmü altında inlerken ülkedeki Al-Shujaan Hareketi'nin eski lideri General Jalaha olarak da bilinen Jalaha Rahma Mehdi, Mısır'a saldırmakla Arap ülkesini tehdit etti. Mehdi, 2014 yılında Libya'ya gitmek üzere hapishaneden kaçtıktan sonra geçen Eylül ayında RSF'ye katılmıştı. RSF'nin orta doğu Sudan'daki ilerlemesinde etkili oldu.

Devam eden çatışmada Sudan Silahlı Kuvvetlerini (SAF) desteklemesi halinde Sudan'ın kuzey komşusu Mısır'a saldıracaklarını aktardı.

X'te yayınlanan bir videoda Jalaha, adı açıklanmayan Körfez ve Afrika ülkelerini SAF'ı desteklememeleri konusunda uyardı, açıkça Mısır'ın adını verdi ve kışkırtılması halinde büyük bir işgal tehdidinde bulundu.

“Eğer bu şekilde yapmak istersen, aramızda yol var ve biz çokluğuz. Bir milyonu öldürürseniz, diğer üç milyon kişi de Mısır'a gelirlerse pişman olursunuz" dedi.

“Biz buradayız ve sadece başkomutandan emir bekliyoruz. Bize emir verse geliriz” diye konuştu.

Afrika'nın en güçlü ordusuna sahip güçlü bir bölgesel oyuncu olan Mısır, Sudan'la sınır paylaşıyor. Analistler, RSF'nin Mısır'a saldırmasının pek olası olmadığını ve muhtemelen paramiliter güç için kesin bir yenilgiyle sonuçlanacağını düşünüyor. Mısır hükümetinden ise resmi bir yanıt gelmedi.

Mevcut ve eski sakinlere göre, paramiliter Hızlı Destek Güçleri ile Sudan ordusu arasında aylardır süren ve halen devam eden iç savaş, Sudan'ın başkenti Hartum'u tarihi yapısını yağmalanmış, kanunsuz ve kanlı bir hale dönüştürdü.

BAŞTA SUDAN'DA ARAP OLMAYANLARI EZMEK İÇİN KULLANILDILAR

RSF şehrin çoğunu kontrol ediyor; pazarları, evleri, depoları ve araçları yağmaladı. Ayrıca yüzlerce kontrol noktası kurdu ve militanlarını daha sonra ordu tarafından ayrım gözetmeksizin bombalanan yerleşim bölgelerine yerleştirerek mahallelerin tamamının enkaz haline getirilmesine katkıda bulundu.

RSF militanlarının çoğu, Hartum ve çevresindeki şehirlerdeki siyasi ve güvenlik elitleri tarafından tarihsel olarak ihmal edilen ve sömürülen Darfur ve Kordofan'daki göçebe kabilelerden geliyor.

Bu aşiretlerin çoğu, merkezi hükümet tarafından desteklendiler ve çoğunlukla “Arap olmayan” silahlı grupları ezmek için ortaya çıkan çetelerdi. Arap olmayan Afrikalı gruplar ise siyasi ve ekomomik marjinalleştirilmelerine karşı isyan ediyordu.

2003'teki ilk Darfur savaşı sırasında, daha yaygın olarak "Janjavid" olarak bilinen ve daha sonra RSF olarak yeniden paketlenen hükümet destekli bu"Arap" milisler, "Arap olmayanları" topraklarından sürdü, pazarları ve hastaneleri yağmaladı ve yaktı. İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre kadınları ve kız çocuklarını cinsel şiddete maruz bıraktılar.

Kaynak: Sudanpost/Al Jazeera