Çeviren: Ayhan AYBAKAN

İdlib'in kaderi ile ilgili BM güvenlik konseyinde, ABD tarafından düzenlenen toplantıdan birkaç saat önce, İran, Rusya ve Türkiye devlet nbaşkanları da bu konuda görüşmek üzere Tahran'da bir araya geldiler.

Çatışmalarda kilit rol alan Moskova, Tahran ve Ankara , Astana sürecinin başlatılmasıyla, çatışmalara katılanlar için hayati önem taşıyan, arabuluculuk görüşmeleri BM nin gölgesinde kaldı.

Şam, Rusya ve Türkiye bugünlerde yoğun diplomasi sahnelerinin içinde yer alıyor. Toplantıdan önce Rusya ve İran, Şam rejimi için desteklerini dile getirdiler.
Perşembe günü Rusya diplomasi sözcüsü Maria Zakharova Halep'te, İdlib'de veya Suriye'nin diğer bölgelerinde olup olmadığı önemli değil, “Öldük, öldürdük ve teröristleri öldüreceğiz.” şeklinde açıklama yaptı.

SİVİLLERİN KAÇIŞI

2015 yılında isyancılar tarafından ele geçirilen idlib isyancıların son büyük sığınakları. On binlerce sivil tahliye edildi.

Perşembe günü yüzbinlerce sivil Şam yönetimin saldırısından korktuğu için bölgeyi terk etmeye başladı. Yapılan Rus harekatları idlib'de hüküm süren Hayat Tahrir El Şam'ın (HTS)ve El Kaide'nin eski Suriye kolu Ahrar el-Şam hedeflerini imha etti.

Rus ve iran askerinin desteğini de yanına alan Esed rejimi, Türkiye sınırında ve idlib'in çevresinde takviyeler yaptı. Ancak Suriye rejimi ve müttefikleri büyük bir mülteci akınından çekinen Türkiye'nin durumunu dikkate almak zorunda.

KAN BANYOSUNDAN KORKULUYOR

Bm ye göre İdlib ve çevresinde yaklaşık 3 milyon kişi yaşıyor ve yarısı yurtlarından kaçmak zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler, çarşamba günü yaptığı açıklamada, çok fazla nüfusun yaşadığı İdlib ve çevresinde büyük bir felaketin yaşanmasına yol açacağından korkarak "kan banyosu" ibaresini kullandı.

Beyaz saray Salı günü Şam, Rusya ve İran'ın kimyasal silah kullanımı konusunda uyardı. Eğer bir katliam olursa, ABD VE Dünya ülkeleri, olayları çok yakından izliyor. ABD cok kızacak şeklinde açıklama yaptı.

Kaynak: Le Monde