TIMETURK | ÇEVİRİ
Rapordaki bilgilere göre 650 kadar Rohinya Müslümanı erkek Cidde'deki Shumaisi gözaltı merkezinde açlık grevine başladı. Bu ise son aylarda gerçekleştirdikleri üçüncü grevdi.
7 YILDIR MAHKEMEYE ÇIKARILMIYORLAR
2012'den beri mahkemeye çıkarılmaksızın gözaltında tutulan Rohinya Müslümanlarının bazılarında ise uzun süren gözaltı sonucu akıl sağlığı sorunları görülmeye başlandı.
SAHTE EVRAK SUNMAKLA SUÇLUYORLAR
Suudi yetkililer ise Rohinya Müslümanlarını Myanmar'daki katliamdan kaçarak Suudi Arabistan'a girip çalışmak için sahte evrak sunmakla suçluyor. Myanmar onların pasaportlarını tanımadığı için Rohinya Müslümanları, Bengladeş, Bhutan, Hindistan, Pakistan ve Nepal gibi ülkelerin pasaportlarını kullanıyor.
Suudi yetkililier ise onları bu ülkelere sürmeye çalışıyor. Bahsi geçen ülkelerin onları alıp almayacağı da belli değil.
ZİHİNSEL İŞKENCE
Yine Middle East Eye'ın gözaltı merkezinin içine gizlice sokulan telefonlar aracılığıyla tutuklulardan elde ettiği bilgilere göre, hapishane yetkilileri bütün battaniye ve yatakları gözaltı merkezinden alarak tutuklulara “zihinsel işkence” yapmaya başladı. Tutuklular ise metal yataklarda ve açlık grevinden zayıf düşerek yatıyorlar. Açlık grevindeki bazı mahkumlar ise Suudi yetkililer tarafından “çok sıcak odalara” yerleştirilerek açlık grevini sona erdirirlerse buradan alınacaklarını dile getirdiler.
TEK TALEP HAPİSHANEDEN ÇIKMAK VE GERİ GÖNDERİLMEMEK
Tutuklularının talebi, yaklaşık yedi senedir tutuldukları gözaltı merkezinden çıkarılmak ve başka bir ülkeye gönderilmemek. "Free Rohingya Koalisyonu"ndan bir eylemci olan Nay San Lwin, Riyad'a tutukluları özgür bırakması için çağrıda bulunuyor: “Suudi Arabistan yıllardır 300 binden fazla Rohingya mültecisini misafir etti ancak hiçbirisi Myanmar pasaportuyla Arabistan'a gelmedi. 1982'den beri Rohingyalılara Myanmar tarafından vatandaşlık verilmiyor.”
BM MÜLTECİ AJANSI ENDİŞELİ
BM Mülteci Ajansı (UNHCR) de Suudi Arabistan'daki tutuklu Rohingyaların yaşam koşulları için duyulan derin endişelerini ilan etti.
Rohingyalar Kasım 2016-Ağustos 2017 arasında yoğun bir şekilde devlet destekli ağır terörizme maruz kalarak, kitleler halinde öldürüldü, yaralandı, tutuklandı, tecavüze uğradılar. Bugün ise Banglasdeş'e kaçan mültecilere insani temelde sığınma hakkı veriliyor ancak vatandaşlık sunulmuyor.