Timetürk Çeviri
Bütün dünyadan muhalif Suudi figürlerin katıldığı konferansta Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Salman krallıktaki “baskıcı” rejimine karşı ortak bir girişim çağrısında bulundular. Prensin sert politikalarına karşı birleşik bir cephe kurulmasının zamanının geldiği vurgulandı.
Diwan London tarafından düzenlenen konferans Arap Yarımadası ve Suudi insan hakları örgütü ALQST üzerine odaklanan bir tartışma potası. Bu yılki katılımcılar arasında ise Amerika, Kanada, Avustralya, Almanya ve İsviçre gibi diğer birçok ülkeden gelenler var.
Birçok aktivistin yanı sıra hapisteki 61 yaşındaki Müslüman alim Salman al-Odah'ın oğlu da tartışmalara video bağlantısı aracılığıyla katıldı. Suudi bir savcı Eylül ayında gizli bir mahkemede Al-Odah için ölüm cezası talep etmişti.
Pazar günü gerçekleştirilen konferans ALQST'un Suudi Arabistan'da gerileyen insan hakları konulu ikinci zirvesine giriş niteliğindeydi.
Zirvede ALQST Başkanı Yahya Assiri, insan hakları, eşitlik, demokrasi ve yargı süreci için mücadele ettiklerini söylerken muhalefetin aynı şeyleri istediğini ancak istenilen yere varışta farklılıklar yaşandığını ifade etti.
Suudi hükümetinin muhaliflerine karşı giriştiği geniş çaplı hapis, işkence ve mallarından mahrum etme eylemlerine karşı toplantının eşi benzeri olmayan önemli bir adım olduğu ifade edildi.
Prof. Madawi al-Rasheed de birleşmenin gerekliliğine vurgu yaparken 72 yaşındaki Muhammed Al-Massari gibi 1994 yılında İngiltere'ye iltica eden Suudi fizikçi de var.
ALQST Başkanı Assiri, Gazeteci Kaşıkçı'nın öldürülmesi sonrası uluslararası toplumun Körfez krallığıyla ilişkilerini gözden geçirmeye zorladığı ancak tepkilerde yeterince ileri gidilmediğini ifade etti.
Veliaht Prens Muhammed Bin Salman'ın kuzeni Muhammed Bin Nayef'i devirmesiyle Assiri, “Zulmün çeşidi daha da kötüleşti ve rejim değişti. Rejim ulusal toplumun gözünde değerini kaybetti. Meşruiyeti yoktur” dedi.
Krallıktaki birçok kadın insan hakları eylemcisi ise konferansta hapsedilenlerin acilen serbest bırakılması için çağrı yaptılar. Amani al-Ahmadi, "Biz bazı şeylerin bu denli canavarlık seviyesine erişeceğini tahmin edemedik” dedi. Bu yılın başında tutuklanan insan hakları savunucusu kadınların hapishanelerde cinsel saldırılara maruz kaldıklarını da söyledi. "Kadınlar ikinci sınıf vatandaş oldular. Ancak kadınların özgürleşmesi ile bir toplum özgürleşebilir” dedi. İşsizlik ve baskıyla mücadelenin ve muhalefetin Suudi Arabistan'da her eve girdiğini dile getirdi.
Kaynak: Aljazeera.com
