Yunanistan'ın etkili gazetesi Ekathimerini'nin Yunanca versiyonunda Paschos Mandravelis imzasıyla yayımlanan analiz haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, “Hem Padişah, hem de Halife” olarak bahsedildi.
Analiz haberde, “Erdoğan'ın Rus S-400 füzelerini test ettikten sonra Amerikan yaptırımlarına meydan okuyor. Suriye, Irak, Libya ve Dağlık Karabağ'a askeri müdahalede bulunuyor. Erdoğan'ın bir planı var mı?” denildi.
Yunan Mandravelis'in, “Hem padişah ,hem de halife” başlıklı analiz haberi şöyle:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şimdilik Yunanistan'ı rahatlatmış olabilir; bu Türklerin eski bir tekniği, ama Batılı liderlere hakaret ediyor. Rus S-400 füzelerini test ettikten sonra Amerikan yaptırımlarına meydan okuyor. Suriye, Irak, Libya ve Dağlık Karabağ'a askeri müdahalede bulunuyor. Sudan'da bir rol gözlüyor. Rusya'yı, Mısır'ı, İsrail'i ve fırsat bulduğunda herkesi kızdırıyor. Birçoğu tüm bunların ardında yatan mantığın ne olduğunu merak ediyor. Erdoğan'ın bir planı var mı?
Akılcı Batı zihnine göre, bunların hepsi çılgınca. Unutmaya meyilli olduğumuz şey; Erdoğan'ın 20 küsur yıldır kaldırdığı sis perdesine rağmen bir İslamcı olmasıdır. Fanatik olmayabilir, ama, inancı siyasetini büyük ölçüde bilgilendiriyor.
Mesele şu ki; 1517'den itibaren, 1924'e kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun yöneticileri sadece padişah değil, aynı zamanda dini liderler, ya da halifelerdi. Modern Türkiye cumhuriyeti altında ‘unvan' kaldırıldı.
Dini bir politikacı için "halifeye benzer bir şey" (dünyadaki Müslümanların lideri ve koruyucusu) olmak, "padişaha benzer bir şeyden" daha arzu edilen bir konumdur.
Yukarıdaki yorum doğruysa, bu mahallede çok şey değişecek. Her şeyden önce, Türk dış politikasının tutarlı ve sapmasız olduğu en yaygın Yunan efsanesi de dahil olmak üzere çeşitli mitleri çürütecektir.
Sürekli ve stratejik olarak Avrupalı kalan Yunanistan'ın aksine, Türkiye yalnızca son 40 yılda üç kez tutum değiştirdi. Kemalist rejim, bizim için yarattığı düşük yoğunluklu sorunlardan, “komşularla sıfır sorun” dogmasına gitti; ancak şu anda herkesle sorunlu.
İkinci olarak, Yunanistan ve Batı, bir bütün olarak Türkiye'ye yaklaşımlarını yeniden düzenlemek zorunda kalacaklar. Bir şey olursa ve Erdoğan Türkiye'yi Batı'dan çıkarmayı başarırsa, kesinlikle onu Hristiyan Rusya'nın arabasına bağlamayacak; ancak kendi önderliğindeki yarışta yeni bir İslami birlik kurmayı hedefleyecektir.
Bütün bunlar, sınırımızda olacağı için, Yunanistan'ı İsrail'in konumuna getirecektir. Umarım Samuel Huntington'ın büyük çatışması ortaya çıkmayacaktır.
*Bu makalede yer alan görüşler yazarına aittir.
Kaynak: Ekathimerini