Korona virüs salgınının 2019'un son dönemlerine doğru hayatımıza girmesi ile birlikte pek çok alışkanlığımızı değiştirmiş duruma. İnsanlar uzun süreler boyunca dışarıya çıkamamış, evlerinde karantina dönemleri geçirmiştir. Bu süreç ile baş etmenin en iyi yollarından biri olarak da internetten film ve dizi izlemişlerdir. Bu nedenle artık insanlar filmlere karşı daha meraklı ve istekli durumdalar. Bu nedenle de hangi filmleri izlemeleri konusunda oldukça kararsız kalmaktadırlar. Biz de bu yazımızda kesinlikle izlenmesi gereken filmleri listelemeye çalışacağız. Peki ölmeden önce izlenmesi gereken filmler nelerdir? Konuları ve türleri neleri kapsamaktadır?

Her yıl binlerce film ve dizi vizyona girmekte ve milyonlarca seyirci tarafından izlenmektedir. İnsanlar tüm bu filmlerin hepsini izleyemeyecekleri için kendi zevklerine uygun türlerde film izlemeyi tercih etmektedir. Bu doğrultuda da farklı türlerde film listeleri oluşturulmakta ve tavsiye edilmektedir. Biz de sinema severler için hazırladığımız, eleştirmenlerde tam not almış filmleri sizler ile paylaşacağız.

The Platform

2019 İspanya yapımı bir bilim kurgu filmi olan Platform dikey bir şekilde tasarlanmış bir hapishanede geçmektedir. Hapishane 300'den fazla kattan oluşmakta ve her katta da iki mahkum bulunmaktadır. Yemek günde sadece bir öğün olarak bir platform üzerinden yukarıdan aşağıya doğru gönderilmektedir. Üst kattaki mahkumlar bol bol yemek yerken, alt katlardakiler ise genellikle açlıkta ölmektedir. Ancak mahkumların katları ayda bir şans eseri değişmektedir. Baş karakterimiz ise bir gün gözünü 33. katta açan Goreng'tir. Film tüm bu süreci tüm gerçekliği ile baş karakterimiz üzerinden anlatmaktadır.

Zodiac

2007 yılında San Francisco eyaletinde bir seri katilin, mektup ve şifreli mesajlar vasıtasıyla polis ile alay etmesini anlatır. Dedektifler, birkaç gazete muhabiri katili yakalamak için peşine düşer ve tüm delileri baştan aşağıya gözden geçirir. Katili yakalamak için çeşitli uğraşlar verseler de bu kolay olmayacaktır. Film gizem, aksiyon ve polisiyeyi bir arada sunan eşsiz bir başyapıttır.

Pi'nin yaşamı

2012 Amerika yapımı filmde Hindistan'dan Kanda'ya giden gemide taşınan sirk hayvanları gemi ile birlikte trajik bir şekilde batar. Bir can kurtaran filikasında 16 yaşındaki Pi adlı çocuk, Richard Parker adında büyük bir Bengal kaplanı, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan ve bir sırtlan kurtulmayı başarır. Gemideki diğer kişiler ise denizde boğulmuştur. Uçsuz bucaksız Pasifik okyanusunda tuhaf ve vahşi hayvanlar ile birlikte aç kalan Pi, keskin zekası ve hayatta kalma inancı sayesinde besin zincirine dikkat ederek Bengal kaplanı ile birlikte hayatta kalmayı başarır. Hayvana yem olmamak için çeşitli yollara başvurur. Film bu süreci dram ve macera temaları halinde bizlere sunar.

Benim adım Khan

2010 Hint yapımı film, asperger hastalığına sahip bir Hindistan asıllı müslümanın ABD başkanı ile konuşmak ve yaşadığı sorunları bizzat kendisi ile irtibata geçmek istemektedir. Bu nedenle de uzun, yorucu bir yolculuğa çıkmıştır ve bu amaçla birçok zorluğun üstesinden gelmektedir. Film de bu zorlu süreci dram, romantik ve komedi üçgeninde seyirciye sunmaktadır.

Rüzgar Gibi Geçti

1993 ABD yapımı film Amerikan iç savaşını tüm gerçekleri ile gözler önüne sermektedir. Gergia eyaletinde kırsa bir bölgede yaşayan Scarlett savaşın tüm yönlerini yaşayacak, dönemin zorluklarını, savaşın karanlık yüzünü gözler önüne serecektir. Diğer yandan film sivil savaşın gölgesi altında yaşanan çok kahramanlı bir aşk hikayesini konu almakta bunu yaparken de hem dönemin Amerikası hem de aşk halleri üzerine önemli şeyler söylemektedir.

Akıl oyunları

2001 Amerikan yapımı olan a beautiful mind(akıl oyunları) asosyal bir matematikçi olan John Nash'ın hayatını anlatıyor. Kahramanımız kazandığı bir bursla Amerika'nın en iyi üniversitelerinden biri olan Princeton Üniversitesi'nde öğrenim görmeye başlar ve parlak bir öğrenci olarak dikkatleri kendi üzerinde toplamaya başlar. Hatta okulun son zamanlarına doğru inanılmaz bir teori ortaya atar ve bu teoriyi kanıtlama sürecine kadar gelir. Ancak bu çalışmaları yürütürken kendini aşırı derecede toplumdan soyutlar ve zamanla şizofrenik belirtiler göstermeye başlar. Nash artık kendi soyut hayali dünyasındaki kurgusal karakterler ile yaşamakta ve gerçek yaşamdan tamamen kopmaktadır. Uzun yıllar bu hastalık ile mücadele eder ve yıllar sonra yavaş yavaş kendine gelmeye başlar ve matematik alanında Nobel ödülü almaya hak kazanacaktır. Film gerçek hayattan esinlenilerek ünlü matematikçi John Nash'ın hayatını anlatmaktadır. Gerek dram gerek gizemi sayesinde film iki farklı dalda Oscar ödülü almayı hak etmiştir.

7. Koğuştaki mucize

2019 Türk yapımı film Mehmet Koyuncu'nun yani memo adlı zihinsel engelli bir kişinin başından geçenleri anlatmaktadır. Kızı Ova ve babanesi Fatma nine ile birlikte Muğla'nın küçük bir köyünde kendi halinde yaşayan baş karakterimiz bir gün çok kötü bir olay ile karşılaşır. Bir gün ormanda koyunlarını otlatırken dönemin sıkı yönetim komutanı ailesi ile birlikte piknik yapmaya ormana gelir ve çocuklar engelli Memo'yu görünce yanına koşup onunla oynamaya çalışır. Malesef ki bölge sıkı yönetim komutanının kızı oyun sırasında bir uçurumdan düşerek can verir. Kızını Memo'nun öldürdüğünü düşünen komutan ise Memo için idam cezası talep eder. Hapishaneye atılıp kötü muamele ve işkencelere maruz kalan Memo mahkeme tarafından idam cezasına çarptırılır. Hapishane arkadaşları ve ailesi de Memo'nun suçsuzluğunu kanıtlamak ve onu hapisten kurtarmak için uğraşırlar. Yönetmen tüm bu dramatik süreci ince eleyip sık dokuyarak başarılı bir şekilde işlemiştir.

3 İdiots

Üç aptal(3 idiots) 2009 Hintli yönetmen Amir Khan yapımı bir başyapıttır. Filmin baş karakteri olan Rancho Chhanched Hindistan'ın önde gelen okullarından birinde mühendislik eğitimi almaktadır. Rancho'nun Farhan ve Raju adında çok samimi iki dostu vardır. Bu üç arkadaşın eğitim serüvenini mevcut eğitim sisteminin basmakalıp yönlerini de eleştirerek bizlere sunan yönetmen, bunu yaparken de dostluk kavramının önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Aslında bu sert ve eğlenceli eleştiri modern eğitim sistemlerinin noksanlıklarında da işaret etmektedir. İçinde dram, aksiyon ve eğlenceyi barındıran bu film son dönemlerin en çok dikkat çeken eserleri arasında yerini almış durumda. Özellikle Hindistan ve Amerika'da büyük başarılar elde etmiş film hala milyonlarca sinema sever tarafından defalarca izlenmektedir.

The Piyanist

Piyanist İkinci Dünya Savaşı'nı konu alan ve savaşın tüm gerçeklerini gözler önüne seren bir dram filmidir. Polonya asıllı yahudi piyanist Wladyslaw Szpilman'ın anılarından yola çıkarak çekilen film, Nazi işgali altına giren Polonya'da toplama kamplarına gitmekten kurtulmuş olan bir piyanistin Varşova'nın kenar mahallelerinden birinde savaşa rağmen hayata tutunmasını anlatır. Beton yığınları arasında binlerce insanın ölümüne şahit olmuş baş kahramanımız kıtlığa, açlığa , sefalete, aşağılanmaya ve hatta ölüme rağmen hayatta kalmayı başarır. Yıllarca harabeler içinde yaşayan ünlü piyanistimiz beklemediği bir anda gelen yardım ile umudunu tekrardan kazanacak ve bu kanlı savaştan sağ kurtulmayı başaracaktır. Film 2003 yılında En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterilmiş ve Oscar kazanmıştır.