İslam ve dünyadaki Müslümanlarla ilgilenen araştırmacılar, 11 Eylül 2001 tarihli olayların, İslam aleyhine şiddet ve kışkırtma konusunda daha da kötüleştiklerini kabul etmiyorlar. Aksine İslam'a olan ilgiyi daha çok arttırdığını söylüyorlar.
AVRUPA'DA İSLAM
HIZLA YÜKSELİYOR
İslam, Orta Asya, Endonezya, Orta Doğu, Güney Asya, Kuzey Afrika ve Asya'nın bazı bölgelerinde en yayın din. Asya-Pasifik bölgesi ise en büyük Müslüman nüfusa sahip.
2010'daki Pew Araştırma Enstitüsü'nün istatistikleri, Avrupa Birliği'ndeki Müslüman nüfusun 16 milyon Müslüman olarak tahmin edildiğini gösterdi; ancak son iki yıl için yapılan tahminler, bu sayının 25 milyona (Rusya hariç) yükseldiğini gösteriyor.
Kuzey ve Güney Amerika'da, Müslümanların sayısının yaklaşık dört milyon olduğu tahmin ediliyor: 3.5 milyon kişinin ise kuzey kesimde, çoğunlukla Afrika kökenli, geri kalanı merkezde ve güneyde yoğunlaştığı gözleniyor.
Avustralya'daki Müslümanların sayısının ise 300 binden fazla olduğu ve bu kıtanın ilerki zamanlarda daha çok Müslüman nüfusu çekebileceği belirtilirken, 55 İslami derneğin de faaliyet gösterdiği açıklandı.
2050'DE MÜSLÜMAN NÜFUSU
HIRİSTİYAN NÜFUSU YAKALAYACAK
Çeşitli araştırmalar, 2050'nin Müslüman sayısında bir dönüm noktası olacağına karar verdiğini gösterdi. Pew'in araştırma raporu, dünyadaki Müslüman sayısının 2010 ve 2050 yılları arasında yüzde 73 oranında artacağını öngörmüştür.
2010 yılında dünyada 1,6 milyar Müslüman ve 2,17 milyar Hıristiyan vardı, ancak demografik değişiklikler göz önüne alındığında, 2050 yılına kadar 2,76 milyar Müslüman ve 2,92 milyar Hıristiyan olacak, her iki din de aynı oranda büyümeye devam ederse, Müslümanların sayısı daha da artacaktır.
MÜSLÜMANLARIN SAYISI
NEDEN HIZLA ARTIYOR?
İngiliz gazetesi The Guardian 2017'de yayınlanan bir araştırmada, pek çok nedenden dolayı artış olduğunu söylüyor. Özellikle Avrupalı Müslümanların çoğunluğunun genç olması ve doğum oranının diğer tüm dini topluluklar arasında en fazla olması artış konusunda önemli bir etken. Bu çalışmaya iş ve meşru göçler de eklenebilir.
İslam'ın Avrupa yerli halkı arasında rağbet görmesi ve hızlı yayılmasında en büyük nedenlerinden biri de, bu kıtada aktif islam savunucularının bulunması.
Avrupa'daki Müslüman nüfusundaki artış, Arap dünyasından çok sayıda Müslüman'ın daha güvenli bir ekonomik ve siyasi ortam aramaya zorlandığı, “Arap Baharı” olaylarından sonra başlayan göç hareketlerinden kaynaklandığı ileri sürüldü.
Guardian'ın çalışmasında, göç sebebini en önemlisi olmakla birlikte, Avrupa ülkelerine mülteci akışı durduğunda bile, bir önceki faktörler nedeniyle Müslüman nüfusundaki artışın devam edeceğini doğrulandı.
Ayrıca İspanya'da yayımlanan bir kitapta ise, "dünyadaki Müslümanların sayısındaki artışın nedeni, yalnızca İslam ülkelerindeki nüfus artışından kaynaklanmadığını belirtilerek, ABD'deki 11 Eylül saldırıları örnek gösterildi.
Saldırılardan sonra, ABD'lilerin İslam'a olan ilgisinin arttığını, çok sayıda kişinin de İslam'la müşerref olduğu dikkati çekti.
"20 Haziran 2004'te yayımlanan Fransız İstihbarat Ajansı'nın bir raporunda ise, Fransa'da bir yıl içinde İslam'a girenlerin sayısının 30 ile 40 bine ulaştığı belirtiliyor.
GELECEK OTUZ YIL İÇİN SENARYOLAR
Pew Araştırma Enstitüsü'ne göre, önümüzdeki yıllarda Avrupa'daki Müslümanların sayısındaki artış üç farklı modele dayanıyor: Birincisi, göçmenlerin Avrupa ülkelerine girişini durdurma ihtimalinden kaynaklanıyor.
Bu modelde, Müslümanların oranının 2050 yılına kadar yüzde 5'ten yüzde 7,5'e yükselmesi beklenleniyor. Bunun nedenini ise, Avrupa'daki Müslüman toplumun doğası ile karşılaştırıldığında "genç" bir topluluk olduğu ve Müslüman doğum oranının yüksek olmasına bağlıyor.
İkinci model, mülteci alma sürecinin tamamen durma ihtimalinden kaynaklanıyor, ancak öğrencilerin, iş arayanların ve göçmen ailelerin düzenli göçü ile 2050 yılına kadar yüzde 11,2 büyüme bekleniyor.
Göçmenlerin aynı hızda devam etmelerine dayanan üçüncü modelde ise, Müslüman nüfusunun yüzde 14'e yükselmesi bekleniyor.