AL Jazeera'den Yılmaz Bilgen'in haberine göre; Halepli 24 yaşındaki Munaf Hacı, dokuz muhalif grubun oluşturduğu 30. Tümen'e bağlı olarak Eğit-Donat eğitimlerine katılanlardan biri. Munaf Hacı, 77 gün kaldıkları askeri kampta sadece IŞİD'e karşı taktik ve silah eğitimi aldıklarını söyledi.
'Topraklarımıza yeniden döneceğimizi vadettiler'
Yaşadıkları köyün IŞİD'in elinde olduğunu, iki yılı aşkın bir süredir cephede savaştığını belirten Hacı, kendisiyle birlikte kardeşi ve bir akrabasının da Eğit-Donat eğitiminden geçtiğini ifade etti;
“Biz dokuz ay boyunca cephane ve silah yokluğu çekerek IŞİD'e karşı savaştık. Hem IŞİD'e hem de tüm imkânsızlıklara karşı savaşmak bizi mahvetti. Her şeyimiz bittiğinde köyü terk etmek zorunda kaldık. Şu an tüm ailemiz paramparça. Her birimiz bir tarafta yaşam mücadelesi veriyor. Yaklaşık bir yıl önce cepheden tanıdığım bazı muhalif komutanlar, bizim bölgeye yönelik ABD tarafından bir eğitim programı hazırlandığını, benim de katılmamı istediler. Önceleri sıcak bakmadım. Ancak bu komutan, bizim köyleri de kapsayacak büyük çapta bir operasyonun başlayacağını, ABD'nin havadan bu operasyonu yürütürken karada da muhaliflerden oluşan eğitimli, silah ve cephane sıkıntısı yaşamayacak güçlü bir askeri yapı kurmak istediğini anlattı. Daha sonra proje içerisinde yer alan başka isimlerle de görüştüm. Saldırılar başladıktan kısa bir süre sonra ailemizin ve yüzbinlerce Suriyelinin evlerine döneceği sözü verildi. Bize tüm bölgenin IŞİD'den temizleneceği ve yeniden sivil yönetimler oluşturularak savaşın izlerinin silineceği söylediler."
'Yoğun bir tetkik sürecinden geçtik'
Önce İskenderun'a geldiklerini ve burada yeniden eleme yapıldığını kaydeden Munaf Hacı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye'den farklı gruplara bağlı 350 askerdik ve 30. Tümen bünyesinde eğitime katılmak üzere ayrıldık. İskenderun'da bir süre beklememiz gerektiği belirtildi. Sonrasında burada bazı mülakatlar yapıldı. İçimizden sadece 154 kişinin kamplara gönderileceği açıklandı ve diğer arkadaşlar yeniden Suriye'ye yollandı. Eğitim sürecinde de diskalifiye edilenler oldu. Sonuçta, bir bölümü Ürdün'de, bir bölümü Türkiye'de geçen eğitimi 54 kişi tamamladık.”
'Ürdün'de zorlu bir eğitim dönemi yaşadık'
Munaf Hacı, ‘Ürdün'de yoğun ve oldukça sıkı bir süreç geçirdiklerini, sahada IŞİD'e karşı etkin olabilecek komando eğitimlerine ağırlık verildiğini, bununla birlikte orta ve hafif düzeyde etki gücü olan silahlar, havan topları ve keskin nişancılık konusunda önemli bilgiler aldıklarını ancak Türkiye'deki 20 günlük kamp süresince silah ağırlıklı ve daha çok teknik derslere katıldıklarını aktardı.
'Hepimize yemin ettirdiler'
Tüm eğitim dönemi boyunca kendilerine yönelik herhangi bir siyasi telkin ya da ders verilmediğini, salt askeri yönden kendilerini geliştirecek bilgiler aldıklarını belirten Munaf Hacı, Pentagon yetkililerinin yaralı, sivil, kadın, çocuk öldürmeme konusunda kendilerine yemin ettirdiği bilgisini verdi. Suriyeli muhalif, 77 günlük eğitim süresini tamamlayan tüm savaşçılara Pentagon yetkilileri tarafından sertifika verildiğini belirtti. Hacı, kendilerini Amerikalı, İngiliz, Ürdünlü ve Türk subayların eğittiğini kaydetti.
''Eğit Donat'ı tamamlayan Türkmen yok'
Munaf Hacı, Ürdün kampına ilk gittikleri günlerde kendileri ile birlikte 7-8 Türkmenin bulunduğunu ancak Ürdün'de geçirdikleri ilk 57 günden sonra bu askerlerin Türkiye'de ki eğitim sürecine dâhil olmadan ABD tarafından diskalifiye edilip Suriye'ye geri gönderildiğini söyledi. Hacı, 13 Temmuz'da 54 kişilik grup olarak Suriye'ye girdiklerini ve iki günlük bir durum değerlendirmesinden sonra tüm Eğit- Donat kadrosunun ailesini görmeleri için izne gönderildiğini kaydetti. Nusra baskınında 54 kişilik ekipten hiç kimsenin ölmediğini ve ölenlerin eğitime gitmeyen 30.Tümen askerleri olduğunu ifade etti.
'Aylık 225 dolarlık maaş'
Munaf Hacı, 77 gün süren eğitim döneminden sonra kendilerine 825 dolar ödeme yapıldığını ve aylık 225 dolar maaş alacaklarına dair sözleşme imzaladıklarını ifade etti. Hacı, ‘tek isteğim şu an Nusra Cephesi ile ilgili yaşanan sorunlardan dolayı oluşan belirsizliğin sona ermesi ve cephede IŞİD'e karşı yerimi almak' dedi.
'Amerikan ajanı değiliz'
Munaf Hacı, son günlerde yaşanan olaylar ve komutanları Nedim Hasan'nın kaçırılmasına ilişkin olarak şunları anlattı:
“Bize Nusra Cephesi'ne dönük hiç bir telkinde bulunulmadı. Biz bu savaşı ABD adına ve onlar için vermiyoruz. Halkımızın özgürlüğü ve kamplarda, komşu ülkelerde bin bir zorlukla hayata tutunmaya çalışan milyonlarca Suriyelinin geleceği için bu savaşı sürdürüyoruz. Şimdi bize ciddi vaatlerde bulunuluyor. Silah, cephane ve güçlü bir hava desteği sözü aldık. PYD'ye Kobani'de (Aynul Arap) yapılan desteğin bir benzeri de Halep kırsalında bize yapılacak. IŞİD'den kurtulmak istiyoruz. Bu sayede Esed'e karşı da binlerce asker cephede yerini alacak.”