Geçtiğimiz hafta, AB dönem Başkanı Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de toplanan AB İçişleri Bakanları, ilk toplantıdan dört gün sonra Paris'te yeniden bir araya geldi. AB'li bakanların gayri resmi toplantısında, Almanya ve Fransa'nın hazırladığı "Göçmen dayanışma planı" tartışıldı. Almanya ve Fransa'nın inisiyatifinde gerçekleşen toplantıya, BM Mülteciler Yüksek Komiseri (UNHCR) Filippo Grandi ile Uluslararası Göç Örgütü (OIM) Başkanı Antonio de Carvalho Ferreira Vitorino da katıldı. İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini ise toplantıya bizzat katılmayarak temsilci gönderdi.
KIYILARDA KRİZ YAŞANIYOR
Salvini'nin, dev bir kriz karşısında İtalya'nın yalnız bırakıldığını savunarak limanlarını göçmen kurtaran gemilere kapatmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, AB halen, Akdeniz'de kurtarılan göçmenlerin durumuna bir çözüm bulamadı. Bir yıldır, sivil toplum örgütleri tarafından kurtarılan göçmenlerin bulunduğu gemiler limanlara yaklaştığında, her seferinde göçmenlerin hangi ülkeye, ne sayıda dağıtılacağı konusunda, AB ülkeleri arasında kriz pazarlıkları yapılıyor. Almanya ve Fransa, buna son vermek için, geçici bir planla, bu paylaşım konusunu düzenli bir kurala bağlamak istiyor.
Ancak İtalya'nın limanlarını kapatmasından bu yana, göçmen gemilerini AB'nin en küçük üyelerinden 460 bin nüfuslu Malta kabul ediyor. Göçmenler buradan kabul eden ülkelere pay ediliyor. Toplantıya katılan Maltalı bakan, göçmenlerin ülkelerinden hızla dağıtılmasını, tüm göçmenlerin başka ülkelere yerleştirilmesini, kapasitesini dolduran ülkelerden daha fazlasını yapmalarının beklenmemesini" talep etti.
MACON: GÖÇMENLERİ PAYLAŞMA PLANI KABUL EDİLDİ
HCR Yüksek Komiseri Pilippo Grandi ile görüşmesinin ardından toplantıya ilişkin açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron,Malta'nın çabasını takdir ettiklerini söyledi, ancak toplantıya katılmayan ülkeleri de sert eleştirdi. AB üyesi ülkelerin dayanışma söz konusu olduğunda sorumluluklarından kaçamayacaklarını belirten Macron, "14 üye ülkenin gönüllülük esasına dayanan dayanışma planını desteklediğini" açıkladı.
HANGİ ÜLKELER DESTEKLEDİ?
Macron, bunlardan sekizi olan Fransa, Almanya, Finlandiya, Lüksemburg, Portekiz, Litvanya, Hırvatistan ve İrlanda'nın planı tümüyle onayladığını belirtti.
ADI AÇIKLANMAYAN 6 ÜLKE SÜRE İSTEDİ
"Amerika'nın Sesi" sitesinin haberine göre konuya sıcak bakan ve düşünmek için süre isteyen altı ülkenin ismi ise henüz açıklanmadı.Uzlaşma kesin olarak sağlanmış değil.
Plana ilişkin bir sonraki toplatının, Eylül ayında, Malta'nın başkenti Valette'de yapılması kararlaştırıldı.
Özellikle Malta ve İtalya gibi ülkeler, sığınma koşullarını taşımayan göçmenlerle tek başına uğraşmak zorunda kaldıklarından, AB'nin kendilerini yalnız bırakmasından şikayet ediyor. İtalyan bakan Salvini, toplantının bir 'fiyasko' olduğunu ve İtalya'nın 'Avrupa'nın mülteci kampı' olmaya devam etmesinin istendiğini söyledi. Toplantıyı boykot ederek, Fransız mevkidaşı Christophe Castaner'e bir mektup gönderen Salvini, "Artık yeter, Almanya ve Fransa'nın kafa kafaya verip, Birliğin tümü için karar verdiği dönemler sona erdi. Bundan böyle kararlar tüm üylerin katılımıyla alınacak" dedi.
GÖÇMEN KAMPLARI ESİR KAMPLARINA DÖNÜŞTÜ
Toplantıda, Akdeniz'de umut arayan göçmenlerin çıkış kapısı olan Libya konusu da ele alındı.Libya'daki göçmen kamplarının, bir tutukevi, fidye ve köle kampına dönüştüğü gerçeğini gören AB'li bakanlar, Libya'daki durumun daha fazla sürdürülemeyeceğini de kabul etti. Lüksemburg İçişleri ve Göç Bakanı Jean Asselborn, toplantı dolayısıyla bir açıklama yaparak, "AB, Libya sahil koruma ekiplerini eğitmek için çok para harcadı. Dolayısıyla şu anda bu koruma görevlilerinin sergilediği davranışlardan AB de sorumludur. Artık insanların esir kampı gibi kamplara gönderilmesi kabul edilemez" dedi. Asselborn, AB'nin, sivil toplum örgütleri tarafından yürütülen kurtarma çalışmalarını tamamlayıcı nitelikte bir operasyonu yürürlüğe koymasını da istedi.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (HCR) ve Uluslararası Göç Örgütü (OIM) de yaptıkları ortak açıklamada, AB'nin artık Akdeniz'deki göçmenleri arama ve kurtarma çalışmalarına katılmasının 'gerekli' olduğunu dile getirdi.
Ancak kurtarılan göçmenlerin dağılımı konusu üzerinde dahi anlaşamayan AB'nin, Akdeniz'deki kurtarma çalışmalarını bizzat yürütmesi şimdilik oldukça uzak bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Pazarlıklar sürerken, yeni bir hayat umuduyla botlarla Akdeniz'e açılan göçmenler de boğulmaya devam ediyor. UNHCR rakamlarına göre, Ocak ayından bu yana 426 göçmen Akdeniz'de boğularak yaşamını yitirdi.