Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcileri yaptıkları ortak açıklamada, İsrail'i, işgali altındaki Doğu Kudüs'ün doğusunda yer alan Han el-Ahmer'in yıkılması konusundaki kararını gözden geçirmeye çağırdı.
Fransa, İngiltere, Hollanda, Polonya, İsveç, Belçika, Almanya ve İtalya'nın BM Daimi Temsilcileri, Han el-Ahmer'in yıkılmasına ilişkin ortak açıklama yaptı.
İsrail Yüksek Mahkemesinin, 5 Eylül'de, yerleşimcilerin yıkımın durdurulması için verdikleri dilekçeleri reddettiğine işaret edilen açıklamada, "Her an İsrailli yetkililer okulların bulunduğu bu alanı yıkabilir ve aralarında birçok çocuğun bulunduğu yerleşimcileri evinden kovabilir." ifadesine yer verildi.
Söz konusu ülkelerin duruşlarını ortaya koymak için böyle bir açıklama yaptığı belirtilen açıklamada, "AB üyesi ülkeler olarak, İsrail'in yerleşim politikasına karşı duruşumuzu her fırsatta dile getiriyoruz. Bu yerleşimler uluslararası hukuka aykırıdır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Han el- Ahmer'in hassas ve Filistin'in geleceği için birleştirici bir konumda olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Burasının yıkılması ve aralarında çocukların da olduğu yerleşimcilerin yerlerinden edilmesinin sonuçları çok ciddi olacaktır ve iki devletli çözümü tehdit ettiği gibi barış arayışını da baltalar. Bu nedenle İsrailli yetkilileri Han el-Ahmer kararını yeniden düşünmeye çağırıyoruz."
AB üyesi ülkelerin iki devletli çözüm için arayışlarını sürdüreceklerine işaret edilen açıklamada, "Yaşanabilir bir Filistin devletinin kurulması için sahada sürekli bir angajman şart." görüşü paylaşıldı.
Ayrıca iki devletli çözüm için UNRWA'nın da faaliyetlerini sürdürmesinin desteklenmesinin hayati önemde olduğu vurgulandı.
Yıkım kararıyla gündeme gelen Han el-Ahmer
İsrail Yüksek Mahkemesi, mayıs ayında Han el-Ahmer bölgesinde yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü okulun yıkılmasına karar vermişti.
Mahkemenin kararının ardından temmuz ayı başında İsrail polisi eşliğinde bölgeye gelen yıkım ekibi, Filistin'in farklı yerlerinden gönüllüler ve bölge halkının direnişiyle karşılaşmıştı.
Hem uluslararası camiadan gelen tepkiler hem de Filistinlilerin direnişi sebebiyle İsrail güçleri yıkımı gerçekleştirememiş, İsrail mahkemesi de bölge sakinlerinin başvurusu üzerine yıkım kararını askıya almıştı.
İsrail Yüksek Mahkemesi 5 Eylül'de de Han el-Ahmer'deki yıkım kararına yapılan itirazı reddederek, bölgenin 7 gün içinde boşaltılmasına ve yıkımların başlatılmasına hükmetmişti.