Salvini, "Strasbourg, Türkiye gibi pek de demokrasi ve insan haklarının kalesi sayılamayacak bir ülkenin de üyeleri arasında yer almasından rahatsızlık duymuyor" dedi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde dün kabul edilen İtalya gözlem raporunda "Politikacıların nefret söylemlerindeki artıştan; özellikle medya ve internetteki ırkçı, yabancı düşmanı, Roman karşıtı tutumun yükselişinden duyulan endişe" dile getirildi. İtalyan basınındaki haberlere göre raporda, hükümetin göçmenleri taşıyan yardım gemilerine liman kapama politikası da eleştirildi.
Bu raporun ardından, Avrupa Konseyi'nin insan kaçakçılığı ile mücadele birimi GRETA tarafından bugün yayımlanan raporda da İtalyan hükümetinin uygulamaya soktuğu "güvenlik kararnamesi" yüzünden insan kaçakçılığı kurbanlarının yardım hizmetlerine erişiminin risk altına girebileceği vurgulandı.
Raporda İtalya'ya "göçmenlerin ve refakatsiz çocukların insan kaçakçılığı ve istismardan daha iyi biçimde korunması" çağrısı yapıldı.
'TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNDEN RAHATSIZLIK DUYMUYORLAR'
Avrupa Konseyi'nden gelen bu eleştirilere İtalyan hükümetinin yanıtı, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini'den geldi.
Eleştirilere konu olan Güvenlik Kararnamesi'nin mimarı olan Salvini, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada "Avrupa Konseyi İtalya'ya saldırıyor ve Güvenlik Kararnamesi'nden endişeli olduğunu söylüyor" dedi ve ekledi:
"Ama Strasbourg, Türkiye gibi pek de demokrasi ve insan haklarının kalesi sayılamayacak bir ülkenin de üyeleri arasında yer almasından rahatsızlık duymuyor."
Güvenlik Kararnamesi, aynı zamanda aşırı sağcı, göç karşıtı Lig partisininin lideri de olan Salvini'nin adıyla "Salvini Kararnamesi" olarak da anılıyor.
Kararnameyle, insani amaçlı oturum izni statüsünün iptal edilmesi, sığınma başvurusunda bulunanların barınma ve entegrasyon hizmetleri alabildiği merkezlerin kapatılması kararlaştırılmıştı.
Geçen Salı günü, İtalya'daki bu merkezlerin en büyüklerinden biri olan Castelnuovo di Porto'daki CARA (sığınma talep edenler için kabul merkezi) kapatılmış, merkezdeki 500'den fazla kişiden 150 kadarı herhangi bir alternatif sunulmadığı için sokakta kalma riskiyle karşı karşıya kalmıştı.
SALVİNİ LİMAN KAPAMA KARARI NEDENİYLE YARGILANABİLİR
Öte yandan, Avrupa Konseyi'nin eleştirilerine neden olan uygulamalar arasında yer alan İtalyan limanlarını göçmenleri taşıyan yardım gemilerine kapama kararı Salvini'nin yargılanmasına yol açabilir. Geçen Ağustos ayında Akdeniz'de kurtarılan bir grup göçmenin İtalya'ya girmesine izin vermeyerek günlerce gemide mahsur bıraktığı gerekçesiyle Salvini'nin yargılanması talep edildi.
Ağustos ayında denizde kurtarılan göçmenler İtalyan Sahil Güvenliği'ne ait Diciotti gemisine alınmış, ilk olarak geminin limanlara yanaşmasına izin verilmemiş, günler sonra ise geminin İtalya'nın Catania limanına yanaşmasına izin verilse de göçmenlerin gemiden inerek karaya çıkması engellenmişti.
Bakanlar hakkındaki suçlamaları incelemekle görevli özel mahkeme, dün aldığı kararla Salvini'nin bu vakada "göçmenleri özgürlüklerinden mahrum bırakmasının meşru olmadığını" ve "siyasi amaçlarla veto uyguladığını" belirterek İçişleri Bakanı'nın yargılanmasını talep etti.
Salvini'nin yargılanabilmesi içinse parlamentonun üst kanadı Senato'nun onayı gerekiyor.
Senato'nun Salvini'nin yargılanmasına onay verip vermeme kararını 60 gün içinde alması bekleniyor.
Salvini, yargılanması talebiyle ilgili olarak da "Yasa dışı göçmenlerin İtalya'ya girişini bloke ettiğim için 3-15 yıl arası hapis riskiyle karşı karşıyayım. Söyleyecek söz bulamıyorum. Korku mu? Hiç yok. Ülkemin sınırlarını ve İtalyanların güvenliğini savunmak için çalışmaya devam edeceğim!" dedi. (BBC Türkçe)