DW Türkçe'nin haberine göre, Türkiye ve Avrupa arasındaki sığınmacı anlaşması gerginliği devam ediyor. Avrupalı siyasetçiler yeni bir sığınmacı akını konusunda uyarıda bulunurken, anlaşmanın bozulmasının Türkiye'yi de kötü etkileyeceği kaydedildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan gelen ‘kesin tarih verilmesi' talebini geri çeviren AB Komisyonu üyesi Günther Oettinger, "Vize muafiyeti sadece koşullarımızın yerine getirilmesiyle olur. Türkler için indirime gitmeyeceğiz" dedi.
Avrupa Parlamentosu'nda en büyük grubu oluşturan muhafazakar Avrupa Halk Partisi 'nin grup başkanı Manfred Weber, Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada Türk hükümetini nesnel tartışma zeminine geri dönmeye çağırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, sığınmacılar için söz verilen paranın gönderilmediği yönündeki iddiasını da reddeden Weber, ”Erdoğan'ın mali durumla ilgili yanlış iddiaları da tehditler de bizi bir yere götürmez. Şu an daha fazla nesnelliğe ihtiyaç var" diye konuştu.
‘YUNANİSTAN'A KAYNAK VE PERSONEL TAKVİYESİ YAPILMALI'
Hristiyan Demokratik Birlik partisi iç politika uzmanı Ansgar Heveling ise sığınmacı anlaşmasının feshi durumunda teknelerle Avrupa'ya geçmek isteyen sığınmacıların sayısının artacağı uyarısında bulundu. Türkiye ile işbirliğine rağmen Yunanistan'da iltica süreçlerinde halihazırda büyük noksanlar olduğunu dile getiren Heveling, mutabakatın feshi durumunda Avrupa'nın sınırlarını korumak için ek önlemler alması ve Yunanistan'a kaynak ile personel takviyesi yapması gerekeceğini kaydetti.
‘AB, TÜRKİYE'YE BAĞIMLILIKTAN KURTULMALI'
Yeşiller partisinin meclis grup başkanı Katrin Göring-Eckardt ise AB'nin sığınmacılar konusunda Türkiye'ye bağımlılıktan kurtulması gerektiğini belirterek, "Bunun için sığınmacıları Avrupa'ya ulaştıracak yasal ve güvenli erişim yolları oluşturulmalı. Mutabakat yoluyla Erdoğan'a teslim olmak başından yanlıştı" diye konuştu.
