AB'nin yeteri kadar büyüklük göstermemesinin Yunanistan'daki krizin kötüleşmesine ve popülist sağ hareketlerin artmasına sebep olduğunu savunan Howlin, "Kriz döneminde, Avrupa'nın kurumlarının AB projesine iyi hizmet verdiğini düşünmüyorum. Yunanistan'daki, gayet idare edilebilir krizin genişlemesine izin verdiler ve tabiki de bunu takiben uluslararası bir bankacılık krizi yaşandı. Birlik ekonomik bir topluluk olarak başladı ancak siyasi bir inşa." değerlendirmesinde bulundu.
AB'nin, hazır olmadığı ve standartlara uymadığı halde İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkeleri de üyeliğe alarak genişlediğine dikkati çeken Howlin, "Bunlar Avrupa'yı demokratikleştirmek için yapıldı. Tutarsız politikalar aracılığıyla kaynaklar aktarıldı." dedi.
Howlin, "AB kurumları, aşırı sağın, yabancı düşmanlığının ve aşırı milliyetçi siyasi hareketlerin birçok Avrupa ülkesinde tutunacak zemin kazanmasına katkı sağlıyor." diye konuştu.
Altı aydır İşçi Partisinin liderlik koltuğunda oturan Howlin, 2011-2016 yıllarında Kamu Harcamaları Bakanı olarak görev yapmıştı.