AA'nın aktardığı habere göre Filistin Devlet Başkanı Mahmud Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 71. Dönem Genel Görüşmeleri'ne katılmak için ABD'nin New York kentinde bulunan Abbas, İsrail-Filistin arasındaki barış görüşmeleri, Balfour Deklarasyonu kapsamında, İngiltere aleyhine açılması düşünülen dava ve Filistin-Türkiye ilişkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Abbas, Netanyahu ile barış anlaşmasının sağlanmasına ilişkin, "Edindiğimiz tecrübeler, Netanyahu ile barış anlaşmasının gerçekleşmesinin zor olduğunu gösteriyor. Netanyahu, BM Genel Kurulu ve kararlarının yanı sıra bütün dünyanın ifade ettiği '1967 sınırlarına uygun iki devletli çözümü' dahi dile getirmeyi kabul etmiyor. Bu konuda (iki devletli çözüm) anlaşma olmadıktan sonra hangi prensip üzerinde barış anlaşmasını yapmamız mümkün olacak ki?" ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanının, tarafların Moskova'da bir araya gelmesini öngören ve Rusya tarafından sunulan öneriden kaçındığını savunan Abbas, "Son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Netanyahu ile bir araya gelinmesine ilişkin görüşlerimizi almak üzere bir temsilci gönderdi. Bizler de görüşmenin olabileceği cevabını verdik ve bu şekilde Netanyahu'ya iletildi. Bizim bu görüşmeyi onaylamayacağımızı iddia ederek Moskova'ya bir heyet gönderen Netanyahu, Rusya'dan Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın 8 Eylül'de Moskova'da görüşmeye hazır olduğu yanıtını aldı. İsrail, daha önce de Rusya'nın gönderdiği temsilciye, görüşmenin hala belli olmayan bir tarihe ertelenmesi talebini iletti" diye konuştu.
İsrail'in Arap ülkeleriyle ilişkini normalleştirmek için bazı girişimleri olduğuna dikkati çeken Abbas, şunları söyledi:
"İsraillilerin, Arapların barış girişiminden kaçmak istediğini fark ettik. Arap barış girişimi, gerçekten doğru, dengeli ve üstün bir siyasete binaen hazırlandı. Söz konusu girişim, İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Filistinli sığınmacılar konusunda adaletli bir çözümün bulunmasından sonra Arap ve Müslüman ülkeler ile İsrail'in arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve diplomatik ilişkilerin kurulmasını öngörüyor. İsraillilerin, bu anlaşma fırsatını değerlendirmesi gerekiyordu. Ancak İsrailliler, işgal ettikleri topraklardan çekilme konusunu gözardı ederek, Arap ülkeleriyle normalleşme sürecini başlatmak istiyor. Bu bir safsata. Arap barış girişimini hayata geçirme yöntemimiz Z'den A'ya değil, A'dan Z'ye doğru tamamlanır."
Arap Birliği, 2002'de Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki zirvesinde, İsrail'in 1967'de işgal ettiği Arap topraklardan çekilmesi, bağımsız Filistin devleti ve BM'nin 194 sayılı kararı doğrultusunda Filistinli mülteciler sorununun adaletli bir şekilde çözüme kavuşturulması karşılığı İsrail'le ilişkilerini normalleştirme kararı almıştı.
FRANSA'NIN ÇABALARI
Fransa'nın 2016 yılı sona ermeden uluslararası bir barış konferansının gerçeklemesine yönelik çabalarının başarıyla sonuçlanmasını temenni ettiklerini belirten Abbas, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile uluslararası konferansın düzenlenmesi konusunda hem fikir olduklarını söyledi. Abbas, Haziran ayında 28 ülkenin katılımıyla Paris'te gerçekleştirilen hazırlık görüşmelerinde 2017'den önce uluslararası barış konferansının yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını kaydetti.
BALFOUR DEKLARASYONU
Mahmud Abbas, Filistin toprakları üzerinde Yahudilere bir vatan vadeden 1917 Balfour Deklarasyonu kapsamında, İngiltere aleyhinde açılması düşünülen davanın zamanına ilişkin ise "Neden şimdi olmasın, neden yarın olsun? Filistin tarihine baktığımızda Balfour Deklarasyonu'ndan dolayı çok fazla zulme maruz kaldığımız görülüyor. Artık bu konuyu gündeme taşımanın zamanının geldiğini düşünüyoruz. Bugün bu konuyu, 'İngilizlere, ülkemizi başka insanlara vermekle suç işlediniz. Bu yetkiye sahip olamayan sizler, kimseden yetki ve sorumluluk da almadınız' demek için gündeme getiriyoruz" ifadelerine yer verdi.
İngilizlerin yaptıklarının yanlış olduğunu belirten Abbas, "İngiltere'nin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor, sessiz kalmayı düşünmüyoruz. Bu konuyu BM'de gündeme getirdik, tüm mahfillerde de gündeme getirmeye devam edeceğiz" dedi.
YAHUDİ YERLEŞİMLERİ
Filistin topraklarında inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerinin yasa dışı olduğunun altını çizen Abbas, "BM Güvenlik Konseyi'nde, İsrail'in yeni yerleşim birimlerini inşa etmenin yasal olmadığını onaylayan ve durdurulması çağrısında bulunan 12'den fazla karar bulunuyor. İsrail ise bizim ve uluslararası çağrılara rağmen Filistin topraklarında yeni yerleşim yerlerini yapmaya devam ediyor" diye konuştu.
Filistin-Türkiye ilişkilerine de değinen Abbas, "Türkiye-Filistin ilişkileri çok iyi ve Türkiye ile aramızda hiçbir sorun yok. Türkiye'nin içişlerine ise kesinlikle müdahale etmeyiz" değerlendirmesinde bulundu.