Afrin'in merkezine 8 kilometre kaldıABD ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki sözlü ticaret çatışması gerçeğe dönüşmek üzere. ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen hafta AB'den gelen çelik ve alüminyuma ek gümrük vergisi getireceği açıklamasına Avrupalılardan hemen karşılık gelmesi Atlantik'in iki yakasında ortamın gerilmesine neden oldu. ABD Başkanı Trump salı akşamı yaptığı yeni açıklamasında ise ortamı yumuşatmak yerine olası bir ticaret savaşını göze aldığını gösterdi. Trump ülkesinin müttefikleri tarafından ekonomik olarak kullanıldığına işaret ederek “Eğer alacağımız önlemlere karşılık verecek olurlarsa onların otomobillerine yüzde 25 ek vergi uygularız. Görürsünüz bunu daha fazla sürdüremezler' dedi.
MALMSTRÖM: ADİL DEĞİL
Tartışmanın Avrupa kanadında da şu an için tartışmalara ılımlı yaklaşma eğilimi görünmüyor. Gazete Habertürk'ün haberine gröe Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, “Tedbir alınacak ABD ürünlerine yönelik hazırlık yapıyoruz. Bu geçici listeyi AB üyesi ülkelere danışıyoruz ve yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Bu listede çelik, sanayi ve tarım ürünleri mevcut” dedi. Malmström, ABD'nin uygulayacağı gümrük vergilerini adil bulmadığına dikkati çekerek, “ABD'nin uygulamayı planladığı vergilerin Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarına uygun olduğundan şüphe duyuyoruz” diye konuştu.
‘BU SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ'
IMF Başkanı Christine Lagarde, bir ticaret savaşının herkes için kaybet-kaybet durumu ortaya çıkaracağı uyarısında bulundu. Fransa'da yayın yapan RTL radyosuna konuşan Lagarde, “Makro ekonomik etki, sadece ABD için değil, ABD'nin atacağı adımlara karşılık verecek herkes için ciddi olur” dedi. Lagarde, Trump'ın ortaya koyduğu gümrük tarifelerini hayata geçirmeyeceğini umduğunu belirterek, “Farklı taraflar arasında bir anlaşmaya varılmasını öneriyoruz” diye konuştu. Merkezi Washington'da bulunan Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden Gary Hufbauer'e göre Kanada ve Meksika, Trump'ın yaklaşımını zorbalık olarak değerlendiriyor. Kararı Amerika'nın Sesi'ne yorumlayan Hufbauer, iki ülkenin “bir zorbaya ödün verme” gibi görünecek tavizler vermekten kaçınacaklarını söyledi.