ABD, Afganistan'dan çekilişini savundu: Taliban çok güçlüydü
Biden yönetimi Afganistan'dan ABD ordusunun geri çekilişini 'utanç verici rezalet' değerlendiren muhalefet tepkisine karşı kendini savundu.

Oluşturma Tarihi: 2023-04-07 09:15:54

Güncelleme Tarihi: 2023-04-07 09:15:54

ABD'de Joe Biden yönetimi, Afganistan'dan çekilme sürecinde kurumların pek çok açıdan yetersiz olduğunun ortaya çıktığını kabul ederken, yine de çekilme kararının doğru olduğunu savundu.

Beyaz Saray, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi sürecinde alınan önemli kararları ve karşılaşılan zorlukları inceleyen ve ilgili kurumlar tarafından Kongre'ye iletilen raporun özeti mahiyetinde bir belge yayımladı.

"ABD AFGANİSTAN'DA SAVAŞA SAPLANMIŞTI"

Belgede, ABD'nin NATO müttefikleriyle Afgan Ulusal Savuma ve Güvenlik Güçlerini eğitmek, donatmak ve Afgan hükümetlerini desteklemek için yüz milyarlarca dolar harcadığı kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Başlangıçta Amerika'nın amacı asla bir ulus inşa etmek değildi. Ancak zamanla Amerika bunu yapmaya başladı. Savaşın başlamasından 20 yıl sonra Amerika, Afganistan'da hedefleri belirsiz ve görünürde sonu olmayan bir savaşa saplanmıştı ve bugünün ve yarının ulusal güvenlik sorunlarına yeterince yatırım yapmıyordu."

"TALİBAN EN GÜÇLÜ ASKERİ POZİSYONDAYDI"

Donald Trump yönetiminin Taliban'la yaptığı Doha Anlaşması ve çekilme sürecindeki kararları hakkında bilgilere yer verilen belgede, Biden yönetiminin iktidara geldiği geçiş sürecinde Afganistan'dan çekilmeyle ilgili hiçbir planın ortada olmadığı ifade edildi.

"Sonuç olarak, Başkan Biden 20 Ocak 2021'de göreve başladığında, Taliban 2001'den beri bulunduğu en güçlü askeri pozisyondaydı ve ülkenin neredeyse yarısını kontrol ediyordu". ifadesine yer verilen belgede, buna karşın ABD'nin bu ülkede 2001'den bu yana en az sayıda askeri olduğuna işaret edildi.

"AFGANİSTAN TAHLİYESİ BAŞARILI"

Belgede, istihbarat kurumlarının Afganistan askerlerinin Kabil'i etkin bir şekilde savunacağı yönündeki raporlarının yanıldığına dikkat çekilirken, Biden'ın bu şartlar altında ihtiyatlı, titiz ve kapsamlı bir karar alma süreci yönettiği savunuldu.

Bu kapsamda müttefiklerle yoğun istişarelerin gerçekleştirildiği belirtilen belgede, "Nihayetinde Başkan Biden, ABD için uzun zaman önce sona ermesi gereken bir savaşa başka bir Amerikalı nesli göndermeyi reddetti." denildi. Belgede, Afganistan'da ABD için çalışan Afganların ABD'ye getirilmesi süreci kapsamında yapılan vize çalışmalarına da yer verildi.

Belgede ayrıca, Biden'ın ulusal güvenlik danışmanları ve askeri personele danışarak verdiği kararlar çerçevesinde 124 binden fazla Amerikan vatandaşı, Afgan ortaklar ve müttefiklerinin "başarılı bir şekilde" tahliyesinin gerçekleştirildiği öne sürüldü.

Afgan hükümetinin çöküşünün istihbarat raporlarından tahmin ettiğinden daha hızlı olduğu kaydedilen belgede, bu kapsamda çıkarılan derslere yer verildi. Bu kapsamda güvenlik riskinin yoğun olduğu durumlarda artık daha erken tahliyelere öncelik verileceği ifade edilen belgede, buradan elde edilen ders neticesinde Ukrayna ve Etiyopya'da Amerikan personelinin erken tahliye edildiği kaydedildi.

"ABD'NİN KÜRESEL GÜCÜ ZAYIFLAMADI"

Belgede, şunlar kaydedildi:

"Başkan, Afganistan'dan ayrılma kararı aldığında, bazıları bunun ittifaklarımızı zayıflatabileceğinden veya ABD'yi küresel sahnede dezavantajlı duruma düşürebileceğinden endişelendi. Bunun tersi oldu. Çok sayıda kamuoyu araştırmasının da kanıtladığı gibi, dünyadaki konumumuz önemli ölçüde daha yüksek. İttifaklarımız her zamankinden daha güçlü. Finlandiya NATO'ya kabul edildi ve İsveç de yakında kabul edilecek. Mevcut ortaklıklarımızı güçlendiriyor ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle yeni ortaklıklar kuruyoruz. Küresel sahnede Amerika başı çekiyor."