The Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, eski ve mevcut Amerikan yetkililerine dayandırdığı haberinde ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatının (CIA) Çin'deki faaliyetlerine ilişkin yeni gelişmeleri paylaştı.
WSJ'ye konuşan yetkililer, istihbarattaki yetersizlik nedeniyle Şi yönetimi hakkında Tayvan ve diğer meselelerle ilgili bilgiye ulaşılamadığını söyledi.
Eski bir istihbaratçı, "Çin'deki liderlik planları ve arzularına ilişkin hiçbir gerçek bilgiye sahip değiliz." dedi.
"ÇİN MİSYONUNA İKİ KAT BÜTÇE"
Yakın tarihte "casus balon" iddiasıyla Çin'le arasında diplomatik kriz çıkaran ABD'nin, istihbarat kurumlarında eğitimli personel faaliyeti ve pahalı casusluk cihazları kullanılmasına rağmen Çin'e nüfuz etme konusunda zayıf kaldığı ifade ediliyor.
CIA Direktörü William Burns, The Wall Street Journal'a, Joe Biden yönetiminin Amerikan güvenliğine yönelik en büyük tehlike olarak nitelendirdiği Çin'in CIA'in listesinin başında" yer almaya devam ettiğini söyledi.
Burns, "Çin misyonuna ayrılan bütçeyi son üç yıldır iki katından fazla artırıyoruz ve Çin Misyon Merkezini, CIA'in bu konudaki tüm çabalarını koordine edecek tek ülke misyon merkezi olarak kuruyoruz." dedi.
Ancak İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaşın Çin'in uzun vadeli en büyük öncelik olmasını sağlama yönündeki çabaları karmaşıklaştırdığı belirtiliyor.
Eski bir terörle mücadele yetkilisi ise, Amerikan istihbaratının yetersizliğine ilişkin yorumunda "Gerçek şu ki dünyanın tamamında yararlanabileceğiniz toplama kaynaklarına sahip değilsiniz." dedi.
ÇİN'İN "ORWELL TARZI" GÖZETLEME SİSTEMLERİ
2000'li yılların ortalarında Çin'e yoğunlaşan Amerikan istihbaratının Çin'i öncelik olarak algılamadığı dile getiriliyor.
ABD, casus uyduları sayesinde Çin'in askeri planlarını yakından izliyor, siber ve dinleme araçlarıyla Çin'in iletişim ağını kısmen takip edilebiliyor.
ABD'nin Şi'nin planlarına ilişkin bilgisinin, çoğunlukla tahminlere ve kamuoyuna açıklamalarının incelenmesine dayandığını söyleyen yetkililer, Çin rejiminin "Orwell tarzı" gözetleme sistemleri kullandığını ifade ediyor.
Ayrıca ABD istihbaratının, Çin'in yapay zeka ve sentetik biyoloji gibi çeşitli alanlardaki faaliyetlerini takip etmesi gerektiği belirtiliyor.
Eski ABD yetkilileri, 2000'li yılların başında CIA analistlerinin gizli istihbarat raporlarının Amerikalı yetkililerce "Korkunç Çin Dosyası" olarak bilindiğini ifade ediyor.
CIA'in geçmişte Çin Komünist Partisinin üst kademelerindeki ve bakanlıklarındaki yaygın zaaflardan dolayı rüşvet ve şantaj yoluyla düzinelerce yetkiliyi ücretli ajan olarak devşirdiği ortya çıkan ABD istihabaratının buna rağmen başarısız olduğu belirtiliyor.
Eski bir üst düzey ABD yetkilisi, "O zamandan beri çok fazla bir iyileşme olup olmadığı konusunda şüpheliyim." yorumunda bulunuyor.
Şi'nin 2012'nin sonlarında Komünist Parti lideri ve birkaç ay sonra da başkan olmasıyla ABD, Çin'deki insan ağını kaybetti.
MANDARİN DİLİ ÖĞRENİLİYOR
ABD'nin 2020'den sonra Çin'e yönelik faaliyetlerindeki harcamalarla ilgili rakamlar gizli olsa da Çin operasyonları konusunda önemli bütçe değişimleri olduğu, Çin merkezinin "oyun kurucu rolüne sahip" olduğu ifade ediliyor.
Başka bir ABD istihbarat yetkilisi, "CIA, halihazırda burada çalışan insanların Mandarin dilini öğrenmesine çok güveniyor." dedi.
Bu dille yüksek bürokrasi hedeflenirken, Pekin'in milyonlarca kamera ile kurduğu yaygın gözetleme ve takip sisteminden gelen yayınların süreci zorlaştırdığı kaydediliyor.