Maryland eyaletinin Baltimore kentinde siyahi genç Freddie Gray'in gözaltındayken hastanelik olup hayatını kaybetmesi üzere ABD'de polisin ırkçı yaklaşımına yönelik tartışmalar yeniden alevlendi. Geçen yaz Ferguson'da olduğu gibi Baltimore'da da önceki gün protestolar şiddete dönüşmüştü.
Ancak Florida'da siyahi genç Travyon Martin'in öldürülmesiyle başlayan, Ferguson'da şiddete dönüşen, New York'ta genişleyen ve en son olarak Baltimore'da tekrar alevlenen olaylarda, polis şiddetine tepkiler aslında buz dağının görünen kısmı.
ABD'de Afrika kökenli Amerikalıların polis şiddetinden kaynaklanan protestoları, aynı zamanda kökeni köleliğe uzanan ön yargılar, toplumsal eşitsizlikler ve ekonomik dengesizliklerin de yol açtığı toplumsal gerilimin bir dışavurumu.
Araştırmalara göre, siyahi Amerikalılar ile beyazlar arasında ciddi ekonomik farklılıklar bulunuyor.
ABD, ilk siyahi başkanını 2008 yılında seçse de hala üst kademelerdeki siyahi Amerikalıların sayısı beyazlara ulaşmış değil.
Bazı sivil toplum örgütleri, ceza sisteminin siyahilere, beyazlara göre aynı suçtan yüzde 10 daha fazla mahkumiyet verdiğine dikkati çekerken, Afrika kökenli Amerikalılar da ayrımcılığın adalet sisteminden medyaya, film endüstrisinden günlük yaşama kadar her alanda devam ettiğine inanıyor.
Siyahi genç Gray'in gözaltındayken öldüğü Baltimore'da da nüfusun yüzde 30'u yoksulluk sınırının altında yaşıyor, kentteki suç oranı her dönem ülke ortalamasının üzerinde seyrediyor.