ABD'den Doğu Akdeniz ve Türkiye açıklaması
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer, Türkiye'nin Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-06-08 22:36:45

Güncelleme Tarihi: 2019-06-08 22:36:45

2003-2006 yıllarında ABD'nin Lefkoşa'daki Büyükelçiliğinde görev yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Palmer, Türk Ajansı Kıbrıs'a (TAK), Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon tartışmaları, ABD'nin Doğu Akdeniz'deki askeri varlığı ve Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu.

Doğu Akdeniz'de ABD'nin ulusal güvenliğini de ilgilendiren birçok husus bulunduğunu söyleyen Palmer, Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Yönetimi ile yakın işbirliğine dikkati çekti. Palmer, Kıbrıslı Türkleri dost ve ortak, Türkiye'yi de bölgede önemli bir müttefik olarak tanımladı.

Palmer, Kıbrıs'ta çözümün ABD için hala öncelik olduğunu, bunun enerji dahil birçok alanda iş birliğinin önünü açacağını dile getirerek, Washington'ın, iki kesimli, iki toplumlu, federal bir çözüme desteğini sürdürdüğünü ancak yeni model bir görüşmenin iki liderin kararına bağlı olduğunu ifade etti.

Matthew Palmer, Doğu Akdeniz'de ülkesinin çeşitli stratejik çıkarları bulunduğunu, buranın enerji kaynakları açısından önemi giderek artan bir bölge olduğunu söyledi.

Ülkesinin bölgede 10 savaş gemisi, 130 savaş uçağı ve yaklaşık 9 bin askeri bulunduğu hatırlatılan Palmer, Doğu Akdeniz'in ABD'nin ulusal güvenliğini de ilgilendiren çok sayıda hususun bulunduğu bir bölge olduğunu yineledi.

Kıbrıs Cumhuriyeti'ni "stratejik ortak" olarak tanımlayan Amerikalı diplomat, "Kıbrıslı dostlarımızla ortak gündemimize ilişkin yakın şekilde çalışıyoruz. Bu değer verdiğimiz, derinleştirmek ve güçlendirmek istediğimiz bir ilişki" dedi.

'TÜRKİYE, KIBRIS AÇIKLARINDAKİ SONDAJ FAALİYETLERİNİ DURDURMALI'

Doğu Akdeniz'deki enerji paylaşımına ilişkin tartışmaların sorulması üzerine de Palmer, "Adada hidrokarbon kaynaklarının kapsamlı bir çözüm çerçevesinde toplumlar arasında adilane paylaşılması gerektiğini savunuyoruz" dedi.

Palmer, Türkiye'nin Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetlerini eleştirdi, bu faaliyetlerin durdurulmasını istediklerini söyledi.

ABD'nin, bölgedeki anlaşmazlıkların barışçıl şekilde ele alınmasından yana olduğunu belirten Palmer, çözüme varılması halinde enerji dahil birçok alanda iş birliğinin önünün açılacağını ifade etti. Palmer, şunları kaydetti:

"Bir noktanın altını çizmek istiyorum, iki kesimli, iki toplumlu federal bir çözüme varılması, bölgesel iş birliği ve barışa katkı yapacak. Enerji dahil birçok alanda iş birliğinin önünü açacak. Bir çözüm olmadan bunların gerçekleşmesi zor. Biz, tarafların müzakere sürecine bağlı kalması ve kalıcı bir çözüme ulaşarak enerji dahil iş birliğini oluşturacak koşulları yaratması konusunda umutluyuz".

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının hangi güzergahtan Avrupa'ya ulaşmasının en mantıklı yol olduğu sorusuna yanıt vermekten kaçınan Matthew Palmer, "Buna muhtemelen petrol ve gaz şirketleri karar verecek" dedi.

Palmer, adada çözüme ulaşmanın hala ABD'nin öncelikleri arasında olduğunu yineleyerek, "Müzakerelerin başlayıp başlamayacağı ya da ne zaman başlayacağı konusunda bir öngörüde bulunmak istemiyorum" ifadesini kullandı.