Mahkeme, doğuştan gelen hastalığı nedeniyle boğazı, boynu ve burnundaki urların zehirli iğneyle patlayabileceğini ve çok acı çekebileceğini söyleyerek cezasının bunun yerine gazla infaz edilmesini isteyen Russell Bucklew adlı mahkûmun talebini 4'e karşı 5 oyla reddetti.
50 yaşındaki Bucklew, 1996'da eski kız arkadaşı, kız arkadaşının sevgilisi ve 6 yaşındaki oğlunu öldürmek suçundan idama mahkûm edilmişti.
Kavernöz hemanjiyom hastası olan Bucklew, eyaletin en yaygın infaz biçimi olan zehirli iğnenin zalimce olacağını söylemişti.
'OYALAMA TAKTİĞİ'
Ancak Yüksek Mahkeme, Bucklew'ın bu talebini bir "oyalama taktiği" olarak niteledi. ABD Başkanı Trump tarafından 2017'de atanan yargıç Neil Gorsuch gerekçeli kararında "Amerikan Anayasası'nın mahkûmlara acı çekmeden ölme garantisi vermediğini" savundu.
Gorsuch, yasalara göre mahkûmların başka bir infaz yöntemiyle daha az acı çekeceklerini kanıtlaması gerektiğini, Bucklew'ın bunu yapamadığını söyledi.
ABD Yüksek Mahkemesi 4'e karşı 5 oy ile Russell Bucklew'ın talebini reddetti.
Mahkemenin liberal yargıçları ise Bucklew'ın talebini yerinde buldu ve infazın nitrojen gazıyla yapılması yönünde oy kullandı. ABD'de 3 eyalette idam cezaları böyle infaz ediliyor.
Alabama'da bir Müslüman idam mahkûmunun infazında imam bulunması talebi reddedilmişti. Ancak Yüksek Mahkeme, Teksas'taki benzer bir davada Budist bir mahkumun maneviyatını yüksek tutacak bir din adamının getirilmesi talebi üzerine infazı ertelemişti.
Yargıç Gorsuch kararında bu iki davaya atıfta bulundu, Müslüman mahkûma şikayetini dile getirmesi için çok zaman verilmesine karşın bunu infazdan 15 gün önce yaparak zaman kazanmaya çalıştığını öne sürdü.
Bucklew'ın cezasının 20 Mart'ta infaz edilmesi planlanıyordu. Ancak dava nedeniyle infazın geciktiği belirtiliyor.