ABD yönetimi, Venezuela'da anayasanın yeniden yazılması için dün yapılan kurucu meclis seçiminin ardından ülkenin Devlet Başkanı Nicholas Maduro hakkında yaptırım kararı aldı.
ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkların Hazine Kontrol Bürosundan (OFAC) yapılan yazılı açıklamada, Madura'ya ülkesinde otoriter bir rejim kurmaya yönelik girişimleri nedeniyle yaptırım uygulanacağı bildirildi.
Venezuela'da dün gerçekleşen kurucu meclis seçiminin, demokratik yollarla iş başına gelen Ulusal Meclis'in anayasal haklarını gasp etmeyi hedeflediği ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu seçim, Venezuela'nın anayasal ve demokratik düzeni için bir parçalanmayı temsil etmektedir. Maduro yönetimi, kurucu meclis seçimini, Venezuela halkının ve dünyadaki demokratik hükümetlerin kuvvetli şekilde karşı çıkmasına karşın gerçekleştirdi. Kurucu Meclis'in kurulması, Maduro'nun Venezuela demokrasisini ve hukukun üstünlüğünü aşındırmak için yıllarca sürdürdüğü çabalarının ardından geldi."
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ise yaptırım kararına ilişkin açıklamasında, "Dün yapılan gayri meşru seçimler, Maduro'nun Venezuela halkının iradesini dikkate almayan bir diktatör olduğunu teyit etti. ABD, Maduro'ya karşı yaptırım kararı alarak, rejimin politikalarına karşı çıktığını ve ülkenin yeniden tam ve müreffeh demokrasiye geri dönmesini isteyen Venezuelalıları desteklediğini açıkça ortaya koydu" ifadelerini kullandı.
ABD'nin yaptırım kararıyla Maduro'nun ABD'deki tüm mal varlığı dondurulurken, Amerikalıların kendisiyle ilişki kurması da yasaklandı.
Venezuela'daki gelişmeler
Venezuela'da halk, anayasanın yeniden yazılması için oluşturulacak kurucu meclis temsilcilerinin belirlenmesi için düzenlenen seçim nedeniyle sandık başına gitmişti.
Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena Ramirez, dün yapılan seçimlere katılım oranının yüzde 41,53 olduğunu, bunun da 8 milyon 89 bin 320 kişiye tekabül ettiğini bildirmişti. Muhalefet ise sadece 2-3 milyon kişinin oy kullandığını öne sürerek, konseye tepki göstermişti.
Venezuela muhalefeti, ayrıca seçim boyunca ülkede yaşanan şiddet olaylarında 15 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtirken, Başsavcılık sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada en az 7 ölüm vakasının araştırıldığını duyurmuştu.
Kıta ülkeleri seçimlere tepkili
Arjantin, Peru, Kolombiya ve Panama'dan yetkililer, hükümetlerinin Venezuela'daki seçimlerin sonuçlarını tanımayacağını bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da "dikta rejimine doğru atılan adım" olarak tanımlanan seçimler dolayısıyla Venezuela hükümeti kınanarak, "Washington yönetimi, Venezuela'daki diktanın mimarlarına yönelik güçlü ve hızlı önlemler almaya devam edecektir." ifadesi kullanıldı.
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "düzmece seçim" olarak nitelediği oylamanın Venezuela'da "diktatörlüğe atılan başka bir adım" olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Daha önce de Fransa, İspanya, ABD ve Avrupa Birliği, hükümetten seçimleri iptal etmesini istemişti. Dün sabah saatlerinde oyunu kullanan Devlet Başkanı Nicolas Maduro, seçime giden süreçte ülkesinin terör ve şiddetle mücadele ettiğini belirterek, "Umarım dünya ülkemize daha saygılı şekilde kollarını açar." demişti.
Muhalefetin boykot ettiği seçimlerde anayasanın yeniden yazılması için oluşturulacak 545 üyeli mecliste temsilci olabilmek için aralarında hiçbir muhalefet üyesi bulunmayan 6 bin aday yarışmıştı.
Kurucu meclis, muhalefet partilerinin oluşturduğu Demokratik Birlik Masasının (MUD) kontrolündeki Ulusal Kongre'nin müdahalesi olmadan yeni anayasayı oluşturma yetkisine sahip olacak.