ABD ile İran arasında muhtemel bir savaşın 10 işareti
Rus, tsargrad.tv sitesinde yayınlanan, “ABD ile İran arasında muhtemel bir savaşın 10 işareti” başlıklı analiz haberde, iki ülke arasında son yaşanan olayların askeri bir yüzleşmenin kaçınılmazlığını ortaya koyduğuna dikkat çekiyor ve “Beyaz Saray’ın, 21. yüzyıldaki en büyük askeri harekata katılmaya gerçekten hazır mı?” sorusuna da cevap aranıyor.

Oluşturma Tarihi: 2019-05-25 13:16:19

Güncelleme Tarihi: 2019-05-25 13:16:19

Rus, tsargrad.tv sitesinde yayınlanan, “ABD ile İran arasında muhtemel bir savaşın 10 işareti” başlıklı analiz haberde, iki ülke arasında son yaşanan olayların askeri bir yüzleşmenin kaçınılmazlığını ortaya koyduğuna dikkat çekiyor ve “Beyaz Saray'ın, 21. yüzyıldaki en büyük askeri harekata katılmaya gerçekten hazır mı?” sorusuna da cevap aranıyor. Hasanov Kamran'ın kaleme aldığı analiz haberinin çevirisi şöyle

ABD ile İran İslam Cumhuriyeti arasındaki krizin tırmanışı üzerine spekülasyonlar bir kartopu gibi büyüyor. Aklı selim olanlar ABD'nin İran'a saldırısının riskini ve saçmalığını anlamasına rağmen, her yeni olay yalnızca olumlu bir sonuç olasılığına dair şüpheleri çoğaltmaktadır.

1- 5000 asker gönderme ihtimali

Bu olayların sonuncusu Reuters'in bildirdiğine göre, Dışişleri Bakanlığı'nın İran'la yüzleşmesi nedeniyle Orta Doğu'ya ilave 5.000 ABD askeri göndermesi ihtimalini göz önünde bulundurması.

2- Saddam Hüseyin'in devrilmesiyle aynı sayıda asker

Bir hafta önce, Pentagon'un başkan vekili Patrick Shanghai, daha etkileyici rakamlardan bahsetti. 120 bin asker göndermeyi teklif etti. Bu planın ilham kaynağı ABD Başkanı John Bolton'un ulusal güvenlik danışmanı olarak kabul edilir.

3-Yüzen Kale, Basra Körfezi'ne gidiyor

Piyade sayısında artış - ve bu İran'ı vurmaya hazır olduğunun temel işareti- olacağı hala görüşülüyorsa, Amerikan "yüzen kale" zaten İran'a yaklaşmıştır. 15 Mayıs'ta, nükleer uçak gemisi Abraham Lincoln liderliğindeki bir uçak gemisi grubu Umman Körfezi'ne girdi. Uçak gemisini, Tomahawks ile donanmış bir veya iki nükleer denizaltı eşlik ediyor.

4- İspanyollar İran'la savaşmaktan korkuyorlar

Amerikan koalisyonun bir parçası olan İspanyol Fırkateyn Mendez Nunez'nin, Basra Körfezi'nin sularında yüzmeyi reddettiği dikkat çekmektedir. İspanya Savunma Bakanı Margarita Robles, teknik nedenlerden dolayı kararı açıkladı.

Brüksel'de konuşan iki AB yetkilisi, iki yıl önce, Madrid ve Washington'un, Ferdinand Macellan'ın ilk dünya turunun 500. yıldönümü onuruna 215 İspanyol denizcinin askeri tatbikatlara katılması konusunda anlaştıklarını belirtti. Ancak, 5 Mayıs'ta Pentagon tatbikattan sapmaya ve Basra Körfezi'ne girmeye karar verdiğinde İspanyollar anlaşmanın yürütülmesini askıya aldı. Robles'nin çözümüne rağmen, İspanya'nın düşmanlıklara sürüklenmek istemediği açık. Madrid'in İran saldırısına katılımı, “nükleer anlaşma” konusundaki ihtilafta İranlılar tarafında olan Avrupa Birliği ülkelerinin de dahil edilmesine yol açabilir. İspanyol firkateyni, yalnızca Hint Okyanusu'na ulaştıktan sonra "Abraham Lincoln” e katılacak. Mevcut hızda yakında olmayacak.

5- Misilleme, Avrupalı ülkeleri karada korkuttu

15 Mayıs, Almanya ve Hollanda, Irak'ta askeri tatbikatın askıya alındığını açıkladı. Bunun nedeni, Amerika Birleşik Devletleri'nin, Haşdi Şabi Şii milisleri gibi İran destekli güçlerin, Avrupa askerlerini olası provokasyonları ve saldırıları konusunda uyarmasıydı. Almanya, IŞİD militanlarıyla savaşmak için Irak kuvvetlerini eğitmek üzere 160 asker görevlendirdi. Hollanda'nın da, Irak'ta Peşmergeyi eğiten 160 askeri ve sivil personeli bulunuyor.

6- Pompeo, Berlin ziyaretini iptal ederek Bağdat'a uçtu

Amerikalıların, Irak'taki İran yanlısı grupların misilleme yapacağı uyarısından sonra, aynı gün içinde Almanlar ve Hollandalılar tatbikatları durdurdu. ABD Dışişleri Bakanlığı, Bağdat Büyükelçiliği ve Erbil'deki konsolosluktan önemli işleri olmayan görevlilerin Irak'tan ayrılmasını istedi. Bir hafta önce de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da, İsrailli yetkililerin kendini uyarmasından sonra Berlin ziyaretini iptal ederek acilen Irak'a uçmak zorunda kaldı. Pompeo ise, Berlin yerine Irak ziyaretini, Irak'ın İran'ı etkisinden korumak olduğunu açıkladı.

7- Suudi petrol tankerlerine saldırılar

ABD'nin iki büyük bölgesel müttefiki İsrail ve Suudi Arabistan'ın İran'ın muhtelif saldırılarından, Washington'a güveniyor. Bu üç ülke, İran'ın Orta Doğu'da artan etkisinden endişeliler.
İsrail, Lübnan ve Suriye'de Hizbullah ve İran Devrim Muhafızları'ndan; Suudiler ise Yemen'deki İran destekli Husilerden endişeleniyorlar.
Suudi Arabistan geçen hafta iki saldırıya maruz kaldı. 12 Mayıs'ta, petrol tankerlerinden ikisi Birleşik Arap Emirlikleri'nin karasularında drone saldırısına maruz kaldı. Tankerlerden biri petrol yüklemek ve Amerika Birleşik Devletleri'ne göndermek için Suudi Ras Tanura limanına gitti. Bazı kaynaklar, drone saldırısının İran'ın Kish adasında konuşlandırılan Hizbullah birlikleri tarafından gerçekleştirildiğini söylüyor. Ertesi gün, Suudi Doğu-Batı petrol boru hattı saldırıya uğradı. İki pompa istasyonuna zarar veren saldırının sorumluluğu Husiler üstlendi.

8- Trump'ın, İran hakkında açıklamaları

Beyaz Saray'ın başkanının söylemi her geçen gün daha da zorlaşıyor. Trump, önceki gün İran'ın, “sonuçları” ve ölümcül “hatalar” hakkında, dün de “İran'ın sonu” hakkında konuştu.
Trump, 19 Mayıs'ta Twitter'dan, “İran savaşmak istiyorsa, bu onun resmi sonu olacak. Asla ABD'yi tehdit etmeye devam etmeyin! ” diye Tahran yönetimini uyardı..

9-İran da geri durmuyor

Her ne kadar, ABD'nin Mayıs 2018'de nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerinin bir kısmından çekilmiş olsa da, İran da yavaşlamıyor.
ABD'nin ekonomik yaptırımlarla sıkıştırdığı ve bölgeye gönderdiği uçak gemisi ve konuşlandırdığı ağır bombardıman uçaklarıyla askeri olarak da gözdağı verdiği İran'dan da karşı hamle geldi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “Nükleer anlaşmadan kısmen” çekildiklerini açıkladı.
İranlılar zaman zaman dünya petrol ticaretinin 1 / 5'ini geçtiği Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla tehdit ediyorlar. Tehdit yalnızca ticari gemiler için değil, askeri gemiler için de geçerlidir. Peki ya taşıyıcı grubu, Tahran'ın sabrını taşırarak boğazı geçerse?

10. Rusya, iran'ı kurtaramaz

Endişe verici bir sinyal de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından, Avusturya cumhurbaşkanı ile yaptığı toplantıda yapılan ifadedir. Putin, ABD-İran gerilimine ilişkin yaptığı açıklamada, “Rusya'nın itfaiye ekibi olmadığı bilinmeli. Biz itfaiye değiliz. Her an her şeyi kurtarmaya yetişemeyiz." dedi.

Putin, dünyanın ABD ve İran'ın eylemlerine bağlı olduğunu ve ikincisinin nükleer anlaşmadan çıkmaması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. İki ülke bir savaş başlatırsa, Rusya İran'ı kurtaramaz.
Reuters'e göre, Pentagon'un ABD Merkez Kuvvetler'in (CENTCOM) isteğini onaylayıp onaylamayacağı henüz belli değil. ABD Savunma Bakanlığı, dünya genelindeki ABD birimlerinden ek güç gönderme taleplerini düzenli olarak alıyor ve reddediyor. İran'a karşı askeri operasyon yarım milyon personel gerektiriyor. Trump'ın buna karar verip vermeyeceğini ise sadece kendisi bilir. Ancak bu 10 gerçek, ABD'nin böyle bir senaryoya hazırlandığını gösteriyor.