Bir yıldan uzun süre önce başlayan ABD ile İsrail'in UNESCO'dan çıkma süreçleri tamamlandı.
2011 yılında Filistin'e tam üyelik vermiş olan ve İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgalini kınayan UNESCO, kutsal topraklardaki Yahudi antik kalıntılarını Filistin'in kültürel mirası diye tanımladığı gerekçesiyle de eleştirilmişti.
Washington ve İsrail tarafından 'Filistin yanlısı, İsrail karşıtı' diye yaftalanan UNESCO, ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 Ocak 2017'de koltuğa oturmasından beri hedefleri arasına katıldı.
UNESCO'da kökten reform talep eden Trump yönetimi, kurumdan çekileceğini Ekim 2017'de BM'ye resmen bildirdi. Hemen ardından İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da aynı adımı attı.Oysa ABD, 2. Dünya Savaşı sonrası barışı ve kültürel bağları geliştirmek üzere tesis edilen UNESCO'nun eşkurucusu.
Paris merkezli UNESCO özellikle tarihi eserleri ve kültürel varlıklarla gelenekleri korumaya aldığı UNESCO Dünya Miras Listesi'yle tanınıyor. Kız çocuklarının eğitiminin desteklenmesi, Yahudi Soykırımı'nın idrak edilmesinin sağlanması ve inkarıyla mücadele edilmesi, basın özgürlüğünün savunulması gibi alanlarda da faaliyet gösteriyor.
ABD ile İsrail'in çekilmesi, kurumu mali açıdan fazla etkilemeyecek. Zira Filistin'i üye kabul ettiği 2011'den beri UNESCO'ya ABD ile İsrail'in yaptığı maddi katkı önemli ölçüde kesintiye uğramıştı. Kurumun bütçesinin yüzde 22'sini karşılaması gereken ABD o zamandan beri 600 milyon dolarlık ödemesini gerçekleştirmedi.