ABD yönetimi, Savunma Bakanlığının da içinde olduğu birçok İranlı kurum ve kişinin yanı sıra İran ile iş birliği yaptığı gerekçesiyle Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu da yaptırım listesine aldığını duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, alınan yeni yaptırım kararlarına ilişkin açıklamasında, İran yönetimi üzerinde "tam baskı" uygulamaya devam edeceklerini vurguladı.
İran ile yapılan nükleer anlaşma kapsamında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından kaldırılan yaptırımları yeniden yürürlüğe soktuklarını hatırlatan Pompeo, Başkan Donald Trump liderliğinde İran'ın nükleer silahlara sahip olmaması için gerekli tüm tedbirleri alacaklarını belirtti.
Pompeo, bu kapsamda BMGK tarafından kaldırılan yaptırımların yürürlüğe sokulmasının yanı sıra, İran Savunma ve Silahlı Kuvvetler Lojistik Bakanlığı (MODAFL), İran Savunma Sanayisi Örgütü (DIO) ve Direktörü Mehrdad Akhlaghi-Ketabchi'yi yaptırım listesine eklediklerini dile getirdi.
Ayrıca İran Atom Enerjisi Örgütü (AEOI) ile ilişkili altı kişi ve üç kuruluşa da yaptırım uyguladıklarını kaydeden Pompeo, İran'ın sıvı yakıtlı balistik füze geliştirme merkezi olan Shahid Hemmat Industrial Group (SHIG) ile bağlantılı üç kişi ve dört kuruluşun da listeye konulduğunu belirtti.
Maduro'nun da İran ile iş birliği yaptığı gerekçesiyle aynı yaptırımlara maruz kalacağını kaydeden Pompeo, "Trump yönetimi, dünyanın önde gelen terör sponsoru ve antisemitizm kaynağı İran'a karşı gerekli adımları atarak Orta Doğu ve Avrupa'daki Amerikalıları ve vatandaşlarını güvende tutmaya kararlıdır. İran rejimi kötü davranışlarını ele alan kapsamlı bir müzakere için masaya oturana dek yaptırımlarımızı sürdürecek ve genişleteceğiz." ifadesini kullandı. "ABD ordusu alarm durumunda"
ABD Savunma Bakanı Mark Esper ise Orta Doğu'daki ABD kuvvetlerinin İran veya İran destekli guruplardan Amerikan askerlerine gelebilecek herhangi bir karşılığa karşı "alarm durumunda" olduğunu belirtti.
Esper, "Bölgede olabilecek herhangi bir şeyle başa çıkma konusundaki hazırlığımız ve kararlılığımız konusunda kendimize oldukça güveniyoruz." dedi.
Bununla birlikte ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kelly Kraft de alınan tek taraflı yaptırım kararlarına ilişkin konuşarak, BM'nin ABD'ye destek çıkmamasına tepki gösterdi.
Kraft, "Tezahürata ihtiyacımız yok ancak tüm BM üyelerinin dünyanın en büyük terör sponsoru olan İran'a yaptırım uygulanması konusundaki tüm sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz. Bunu barış adına yapıyoruz." ifadesini kullandı.
çekilmesi ve sonrasındaki gelişmeler
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin ile arasında 2015'te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) adı verilen nükleer anlaşma imzalanmıştı. Anlaşmayla Tahran yönetiminin nükleer programını sınırlandırması karşılığında İran'a karşı uluslararası yaptırımların kaldırılması kararı alınmıştı. Anlaşma Ocak 2016'da BMGK tarafından çıkarılan 2231 sayılı kararla desteklenmişti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetime gelmesiyle Washington Mayıs 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilmişti. Anlaşmanın tarafları ise anlaşmaya bağlı kaldıklarını açıklamıştı. Washington, Ağustos 2018 itibarıyla Tahran'ı füze programı ve bölgesel nüfuzunun da sınırlandırıldığı yeni bir anlaşmaya zorlamak için "tarihin en ağır yaptırımlarını" uygulamaya başlamıştı. İran ise ABD'nin yaptırımlarına karşılık Avrupa ülkelerinden beklediği ekonomik desteği alamayınca anlaşmadaki taahhütlerini geçen yıl kademeli olarak durdurmuştu.
BM'nin İran'a 13 yıldır uyguladığı ve nükleer anlaşma kapsamında 18 Ekim'de sona ermesi öngörülen silah ambargosunu yenilemek isteyen ABD'nin sunduğu karar tasarısı 15 Ağustos'ta BMGK'da reddedilmişti. Bunun üzerine ABD yönetimi, İran'ın nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerini askıya almasını gerekçe göstererek Konseyin 2231 sayılı kararı ile kaldırılan tüm yaptırımların tekrar uygulanmasına imkan tanıyan mekanizmayı (snapback) hayata geçireceğini 20 Ağustos'ta BMGK'ye ilan etmişti.
ABD'nin ilanının ardından 30 günlük karar süreci başlamış ve BMGK üyeleri anlaşmadan çekilen bir ülkenin söz konusu mekanizmayı hayata geçiremeyeceğini açıklamıştı. ABD ise nükleer anlaşmadan çekilmesine rağmen 2231 sayılı kararın imzacısı olduğunu savunarak İran'a yönelik BM yaptırımlarını tek taraflı olarak 19 Eylül'de uygulamaya başlamıştı.
Kaynak: Euronews