ABD'de Senato ve Temsilciler Meclisi üyesi bir grup milletvekili, Çin'e bağlı Hong Kong Özel İdare Bölgesinin özerk statüsünün korunması için Pekin ve Hong Kong yönetimine ekonomik baskı yapmayı öngören bir yasa teklifi hazırladı.
Channel News Asia televizyonunun internet sitesinde yer alan habere göre, Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Partiden 8 Senatör ve 2 Temsilciler Meclisi üyesinden oluşan milletvekilleri, "Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası" adını verdikleri yasa tasarısında Pekin yönetiminin Hong Kong'un özerkliğini zayıflatan adımlarını sürdürmesi halinde bölgeye tanınan özel ticari statünün gözden geçirilmesini önerdi.
Tasarıda, Hong Kong'un bağımsız ve özerk statüsünün Çin yönetiminin müdahalelerine karşı korunması gereği vurgulanarak, özerklik karşıtı adımlara karşı ABD'nin Hong Kong ile ilişkilerini ve bölgenin özel ticari statüsünü gözden geçirmesi öngörülüyor.
Tasarı, ABD Dışişleri Bakanı'na, 1992'de kabul edilen ABD Hong Kong Siyaset Yasası uyarınca Washington yönetiminin bölgeye uyguladığı özel muamelenin sürdürülmesi için her yıl bölgenin özerkliğini teyit etme zorunluluğu getiriyor.
Milletvekilleri yaptıkları açıklamada, tasarının "Hong Kong'un özerkliğinin Çin hükümeti ve Komünist Partisinin müdahaleleriyle saldırı altında olduğu bir zamanda ABD'nin demokrasiye, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını bir kez vurgulamayı amaçladığını" ifade etti.
Hong Kong hükümetinin son günlerde büyük kitle gösterileriyle protesto edilen suçluların Çin'e iadesine ilişkin yasa tasarısının kabul edilmesi halinde bunun ciddi ticari sonuçları olacağı uyarısında bulunulan tasarının imzacılarından Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı James Risch, "Kabul edilmesi halinde bu yasa, Senatoyu ABD-Hong Kong ilişkilerini yeniden değerlendirmek durumunda bırakacak." dedi.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi bu hafta başında yaptığı açıklamada, Hong Kong'da suçluların Çin'e iadesiyle ilgili yasanın kabul edilmesi halinde, "ABD Kongresinin, bölgenin özel bir ticaret düzenlemesini hak edecek yeterli özerkliğe sahip olup olmadığını yeniden değerlendirmek zorunda kalacağını" ifade etmişti.
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a, 2047 yılına kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Çin'in Hong Kong Özel İdare Bölgesi'nde Mart 2017'de yapılan baş yönetici seçiminden zaferle çıkan Carrie Lam, Temmuz 201 7'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in huzurunda Pekin merkezi hükümeti ve Hong Kong halkına bağlılık yemini ederek görevi selefi Leung Chun-ying'den devralmıştı.