ABD'li düşünce kuruluşu Jamestown Foundation'ın Başkanı Glen Howard, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'in geleceğinde rol almak konusundaki kararlılığını kabul etmeli ve ABD olarak Doğu Akdeniz'deki rolümüzü yeniden gözden geçirmeliyiz." dedi.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü tarafından düzenlenen "Orta Doğu'daki Yarış" başlıklı panele katılan ABD Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu Sorumlusu Müsteşar Vekili David Schenker, Jamestown Foundation Başkanı Glen Howard ve ABD Deniz Harp Okulunda görev yapan Profesör Miles Yu, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri değerlendirdi.
Konuşmasında Rusya'nın kendi çıkarları doğrultusunda belirlediği stratejiler üzerinden özellikle Orta Doğu'da varlığını son yıllarda yoğun şekilde arttırdığını ve Suriye'ye doğrudan müdehalesiyle bunu açıkça gösterdiğini belirten Schenker, Çin'in de benzer faaliyetlere giriştiğine dikkati çekti.
ÇİN'İN AFRİKA STRATEJİSİ
Schenker, Çin'in özellikle ABD'nin zayıf olduğu Orta Doğu ve Afrika'daki bölgelerde varlığını arttırmaya çalıştığına işaret ederek, "Ülkesinde toplama kampları inşa eden Çin'den insani değerlere saygı veya etiksel hassasiyet bekleyemeyiz. Özellikle Afrika'daki fakir ülkeleri borç tuzağına çeken Çin, Cibuti'ye ait limanı 99 yıllığına kiralamasında olduğu gibi borçlarını ödeyemeyen ülkelerin ülkelerin stratejik noktalarına el koyuyor. Bunu Orta Doğu'da da yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Profesör Yu da Rusya ile Çin'in dünya genelinde yıllardır zararlı aktivitelerde bulunduğunu ancak aralarında dış politika açısından büyük bir fark olduğunu söyledi.
Yu, şu ifadeleri kullandı:
"Rusya'nın global ajandası, dünya genelinde sayılır ve kabul edilir olmak. Çin'in ajandası ise global anlamda dominant ülke olmak. Bu ikisi oldukça farklı stratejiler. ABD'nin dünya üzerindeki dominantlığından hoşlanmayan Rusya, Çin'in dominant bir hale gelmesinden de rahatsızlık duyuyor. Haliyle Çin ile Rusya arasında sağlıklı bir müttefiklikten bahsedemeyiz ancak komşuluk gereği sorunları mümkün olduğunca diyalog ve diplomasi yoluyla çözmeye gayret ediyorlar.
Bu durumu özellikle Orta Doğu ve Afrika'daki iş birliğinde görebiliyoruz."
"ABD, TÜRKİYE İLE DAHA YAKIN İLİŞKİLER KURMAK ZORUNDA"
Rusya'nın Libya'da da benzer strateji uygulayarak gönderdiği paralı savaşçılar, askeri silahlar ve finansal hamleler ile alandaki durumu kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalıştığını belirten Glen, Türkiye'nin hamleleri nedeniyle Moskova'nın bu stratejisinde başarıya ulaşamadığını dile getirdi.
Glen, "Libya, Rusya'nın benimsediği ulusal çıkarlar politikasının bir parçası durumunda ancak Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki ulusal güvenlik ve çıkarlarının ana temelini oluşturuyor. Bu nedenle Türkiye, sahip olduğu deniz ve hava gücü ile alandaki durumu değiştirdi. Haliyle Suriye'de güçlü bir ele sahip olan Rusya'nın Libya'daki eli ise oldukça zayıfladı." şeklinde konuştu.
Glen, ABD'nin özellikle Orta Doğu ve Almanya'dan asker çekmesinin ardından Rusya ile mücadele kapsamında Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurmak zorunda olduğunu vurguladı.
"TÜRKLERİN ÇIKARLARININ NE OLDUĞUNU ANLAMALIYIZ"
Glen, Türkiye'nin bölgede oluşan boşlukları iyi değerlendirdiğini ve özellikle Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını korumak adına Rusya ile karşı hamleler yapmaktan çekinmediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Doğu Akdeniz, Türkiye için vazgeçilmez öneme sahip ve bu yüzden Libya'dalar. Bu noktada tıpkı Kıbrıs'ta ve şubat ayında Ruslara yaptıkları gibi bu konuda da karşılarına çıkan herkesle kafa kafaya geleceklerdir. Haliyle durumun ne kadar kritik olduğunu görmeli ve Türklerin çıkarlarının ne olduğunu anlamalıyız. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'in geleceğinde rol almak konusundaki kararlılığını kabul etmeli ve ABD olarak Doğu Akdeniz'deki rolümüzü yeniden gözden geçirmeliyiz."
"GÜLEN DARBESİNDEN DOLAYI TÜRKİYE'Yİ YANLIŞ ANLADIK"
Türkiye'nin özellikle ABD ve Batı tarafından yanlış okunduğunu belirten Glen, "Bence (Fetullah) Gülen darbesinden dolayı Türkiye'yi yanlış anladık. Bu (darbe) Türkiye'yi zayıflatma girişimiydi. Türkiye'nin iç sorunlarını ve verdikleri mücadeleyi anlamayan birçok insan Türkiye'yi yanlış okudu. Türkler, bunun altından kalkmayı başardılar ve çok daha güçlü programlar geliştiriyorlar. Bu yıl sonunda ilk çıkartma gemisini suya indirmeyi planlayan bir ülkeden bahsediyoruz. Bu, Doğu Akdeniz'deki dengelerde ve Türk donanmasında büyük etki yapacak." değerlendirmesinde bulundu.
Glen, Türkiye'nin insansız hava araçları da dahil olmak üzere askeri teknoloji alanında geldiği noktaya da değinerek, Libya'daki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin kazanan taraf olacağına inandığını sözlerine ekledi.