Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Minneapolis kentinde 25 Mayıs'ta George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesi sonrası başlayan protestolar ülke geneline yayıldı.
Gösterilerin kontrolden çıkmasının ardından 16 eyaletteki 25 kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ancak protestocular sokağa çıkma yasağına rağmen eylemlerine devam ediyor.
Göstericilerin üzerine ateş açılması sonucu bir kişi hayatını kaybetti. Gösterilerin başladığı tarihten bu yana binden fazla kişi gözaltına alındı.
ABD yakın tarihi, can kayıpları ve günler süren çatışmalarla sonuçlanan onlarca protestoyla dolu.
Bunlardan sonuncusu 2017'de Charlottesville'de aşırı sağcı gruplar tarafından düzenlenen ırkçı protestolardı.
Peki, son yüzyılda ABD'ye damgasını vuran en büyük 10 halk ayaklanması hangileriydi ve nasıl ortaya çıkmıştı?
Ağustos 2017'de iç savaşın kölelik yanlısı güney cephesinden bir komutanın heykelinin kaldırılması sonucu başlayan gösteriler, "Sağı Birleştir" adıyla bir araya gelen aşırı sağcı grupların günlerce süren protestoları şeklinde devam etti.
Antisemitik ve göçmen karşıtı sloganlar atan grup, eylemi protesto etmek isteyen ırkçılık karşıtı gruplara saldırdı.
Aşırı sağcı gruptan James Alex Fields Jr. adlı kişinin arabasını protestocu grupların üzerine sürmesi sonucu 32 yaşındaki Heather Heyer hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı.
Artan şiddet olayları kentte olağanüstü hal ilan edilmesine neden oldu. Cincinnati, 2001
2001 Ohio eyaletindeki Cincinnati kentindeki gösteriler 2000'li yılların en büyük protestosuna dönüştü. Siyahi bir ABD'linin polis tarafından vurularak öldürülmesi ülkede gerilimi yükseltti.
19 yaşındaki Timothy Thomas, polisten kaçmaya çalışırken vurularak öldürülmüştü.
Kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildi ancak protestolar şiddetli yağmur nedeniyle durdu.
Protestoların ülkeye toplam maliyeti 3,6 milyon dolar oldu.
30 Kasım 1999'da Dünya Ticaret Örgütü Bakanlar Toplantısı'nın Seattle'da düzenlenmesi kararlaştırıldı. Toplantı öncesi, 40 bin kadar küreselleşme karşıtı aktivist kentte bir araya gelerek toplantıyı engellemek istedi.
Protestocular trafiği durdurdu ve kavşakları tuttu. Polis, protestoculara göz yaşatıcı gaz, biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etti.
Protestocular, polisin müdahalesine vitrin camlarını kırarak, yanan çöpleri kavşaklara iterek ve polis arabalarının lastiklerini keserek karşılık verdi.
Gösteriler sonucu 600 kişi gözaltına alındı, polis şefi Norm Stamper istifa etti ve çatışmalar ülkeye 20 milyon dolarlık zarar verdi. Los Angeles, 1992
1991 yılında Los Angeles kentinde 4 polis, Rodney King isminde bir motosiklet sürücüsünü feci şekilde darp etti. Olay, kameralara yansıdı ve görüntüler hızla yayıldı.
ABD'liler orantısız şiddet uygulayan polislerin uzun süre cezaevinden çıkamayacağını düşünüyordu ancak 1992 Nisan ayında polislerin 4'ü de beraat etti.
Polislerin beraatiyle başlayan protestolar zamanla sokakların yakılıp yıkıldığı şiddet olaylarına dönüştü.
Ayaklanmalar yaklaşık 6 gün sürdü ve Ulusal Muhafızların devreye sokulmasıyla sona erdi. Binden fazla binanın yakıldığı gösteriler, 1 milyar dolarlık ekonomik hasara neden oldu. New York, 1977
13 Temmuz 1977 akşamı New York kenti karanlığa büründü. Kentte yaklaşık 9 milyon kişi 25 saat boyunca elektriksiz kaldı.
Elektrik kesintisi New York'ta büyük bir öfkeye yol açtı. Kentte kundaklama ve yağmalamalar başladı. Elektrikler geri geldiğinde kentin savaş alanına döndüğü görüldü.
O gece başlayan ayaklanma 1500'den fazla dükkanın zarar görmesi, binden fazla binada yangın ve 3 bin 700'den fazla kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Hesaplanan toplam zarar 300 milyon doların üzerindeydi.
Ülkedeki en büyük hapishane isyanından biri 24 Temmuz 1973'te Oklahoma'da yaşandı. Yaklaşık bin kişi kapasiteli cezaevinde 70'lerde mahkum sayısı kapasitenin iki katından fazlaydı. Buna karşılık yetersiz cezaevi görevlisi sayısı durumu daha da kötüleştiriyordu
Kötü koşullardan şikayet eden mahkumlar önce kafeteryada iki görevliye saldırdı. İsyanın giderek büyümesiyle 20'den fazla görevli rehin alındı ve daha sonra mahkumlar arası çatışmalar da patlak verdi. 5 saat süren şiddet olayları sonrası hapishane alevler içinde kaldı. 4 Ağustos'ta yetkililer hapishanenin kontrolünü geri kazandı.
Koşulları iyileştirmeye yönelik çabaların yetersiz kaldığı cezaevinde 1985 yılında başka bir ayaklanma daha çıktı.
Chicago, 1968
Afrika kökenli ABD'lilerin hakları için mücadelesiyle bilinen ırkçılık karşıtı aktivist Martin Luther King'in suikaste uğraması, ülkede 100'den fazla kentte ayaklanmaya neden oldu.
Protestolardan en çok etkilenen kentlerden biri olan Chicago'nun Belediye Başkanı, şiddet içeren ayaklanmalara karşı 10 binden fazla polisi harekete geçirdi ve 21 yaş altına sokağa çıkma yasağı uyguladı.
Kentte yükselen yangınlar karşısında itfaiye ekipleri yetersiz kaldı.
23 Temmuz 1967'de Detroit Polisi, siyahilerin takıldığı ruhsatsız bir bara baskın düzenledi.
Kentin siyahi sakinleri, polisin onlara karşı tavrından hiçbir zaman memnun değildi ancak baskın bardağı taşıran son damla oldu.
Baskın sırasında güvenlik güçlerinin orantısız müdahalesi ve şiddet uygulaması önce kentte başlayacak daha sonra da ülke geneline yayılacak ayaklanmalara sebep oldu.
Şiddet olaylarından en çok etkilenen Detroit'teki ayaklanmalar sırasında 43 kişi hayatını kaybetti, 7 binden fazla kişi gözaltına alındı ve 2 bin bina zarar gördü.
Newark, 1967
1967 yılında New Jersey eyaletinin en büyük kenti Newark'ta, iki polisin siyahi bir taksi şoförünü durdurduğu ve sonra da gözaltındayken öldürdüğü söylentisi 6 gün süren ayaklanmalara neden oldu.
Söylentinin asılsız olduğu kanıtlandı ancak 6 gün süren protestolarda en az 26 kişi hayatını kaybetti. Watts, 1965
Los Angeles'ın güneyindeki Watts, çoğunlukla düşük gelirli insanların yaşadığı bir semtti.
Semtin siyahi sakinleri işsizlik, yoksulluk ve ırkçılıktan şikayetçiydi. Burada yaşayanlar sürekli olarak polis şiddetine maruz kalıyordu.
Kavga, 6 gün süren büyük halk ayaklanmasına dönüştü. Ayaklanma sırasında 34 kişinin hayatını kaybettiği, 3 bin 500 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
Kaynak: Euronews