ABD Başkanı Trump'ın, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine (Rojava) düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı sonrası Suriye'den askeri güçlerini çekme kararı çok kısa sürdü.
Petrol bölgelerini IŞİD'den koruma bahanesiyle 13 zırhlı askeri araçtan oluşan bir ABD askeri konvoyu, Kuzey Irak Kürdistan Bölgesi'nden Suriye'ye geçti. ABD konvoyunun Deyr Ez Zor bölgesinde bulunan ABD askeri üslerine yöneldiği öğrenildi.
ABD yaklaşık 500 askerden oluşan bir askeri gücü Suriye'de Ammar, Telef, Conoco gibi stratejik rafinerilerin bulunduğu Deyr Ez Zor'da konuşlandırma kararı aldı.
Petrol bölgelerini koruma amacı taşıyan bu kararın ardından 13 zırhlı askeri araçtan oluşan bir ABD askeri konvoyu Kuzey Irak Kürdistan Bölgesi'nden Suriye'ye geçti. Askeri konvoyun askeri ve lojistik ekipman taşıdığı öğrenildi.
Kürdistan Bölgesi'nden Suriye'nin kuzeyine geçen askeri konvoy El Velid sınır kapısını kullanırken, ABD konvoyunun Deyr Ez Zor bölgesinde bulunan ABD askeri üslerine yöneldiği öğrenildi.
Deyr Ez Zor'daki petrol sahalarını koruma amaçlı gönderildiği düşünülen askeri konvoyun hava koruması eşliğinde ilerlediği gözlendi.
Haseke'nin kuzeyine düşen Rimelan'da bin 322 petrol kuyusunu bulunuyor.
DEYR EZ ZOR'DAKİ PETROL
SAHALARI NEDEN ÖNEMLİ?
ABD Savunma Bakanı Mark Esper, ABD'nin Suriye'nin doğusunda Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) denetimindeki Deyr Ez Zor''da askeri varlığını güçlendireceğini açıkladı. Bu bölgedeki petrol sahalarının korunması, IŞİD'in ya da Rusya veya İran destekli grupların eline geçmesinin önlenmesinin amaçlandığı belirtildi. Trump hem kamera önünde hem de Twitter'dan verdiği mesajlarda bu petrol sahalarının önemini vurguladı. Peki sekiz yıldır devam eden Suriye iç savaşında denetimin el değiştirdiği ve şiddetli çatışmaların yaşandığı Deyr Ez Zor'daki petrol sahaları neden önemli?
IŞİD BU PETROL SAHALARINDAN
750 MİLYON DOLAR KAZANDI
Suriye'nin doğusundaki Deyr Ez Zor'un petrol sahalarını 2014 yılında IŞİD ele geçirmiş, ABD liderliğindeki IŞİD'le mücadele koalisyonu, Suriye Demokratik Güçleri ile yürütülen operasyonda 2017 ve 2018 yıllarında bu petrol sahalarını aşamalı olarak geri almıştı. Aradaki 2 yıllık dönemde analistlere göre, terör örgütü IŞİD petrol satışından yaklaşık 750 milyon dolar elde etti.
Yetkililer ve analistler, yeniden toparlanma çabası içinde olan IŞİD'in petrol sahalarının denetimini geri almaya çalışacağı ihtimaline şüpheyle yaklaşıyorlar. Ancak örgütün petrol sahalarını kendi yararına kullanabileceği başka yollar bulabileceğini söylüyorlar.
Terör örgütü IŞİD'in mali kaynaklarına yönelik araştırmalar yapan Rand düşünce kuruluşu ekonomistlerinden Howard Shatz VOA'ye yaptığı değerlendirmede “2000'lerin ortalarında IŞİD'in selefi olan Irak İslam Devleti petrol tankerlerini kaçırırdı. Bugün Suriye'de eğer petrol kuzeydoğudaki petrol sahalarından kamyonlarla çıkarsa ve koalisyonun ya da SDG kontrolu buralardan geçen yollarda sınırlı olursa, IŞİD bunu tekrarlayabilir” uyarısında bulundu.
Suriye'nin doğusundaki Deyr Ez Zor'da az sayıda ABD askeri bulunuyor ancak tam sayı da bilinmiyor. Petrol sahalarındaki üretim de Suriye Demokratik Güçleri'nin denetiminde.
Çok sayıda SDG liderinin Washington'u kendilerini terk etmekle ve ihanetle suçlamasının ardından ABD ve SDG arasındaki işbirliğinin nasıl devam edeceğine ilişkin soruların cevapları belirsizliğini koruyor. ABD askerlerinin çekilmesi ve Türkiye'nin de operasyon başlatmasının ardından SDG hem Suriye rejimi hem de Rus askerleriyle işbirliği yapmayı kabul etti. Ancak Türkiye'nin hakkında kırmızı bülten çıkardığı SDG lideri Mazlum Kobani telefonda görüştüğü Başkan Trump'ın kendisine uzun vadeli destek sözü verdiğini söyledi, ABD ile çalışmaya devam etme konusunda istekli olduklarının da mesajını verdi.
Suriye'nin doğusu, ülkede sekiz yıldır devam eden iç savaşın darbe vurduğu petrol endüstrisinin odak noktası. Buradaki petrol sahaları YPG/SDG'nin başını çektiği yönetim için en büyük temel gelir kaynaklarından.
SDG, ESED REJİMİNE PETROL SATIYOR
Amerika'nın, IŞİD'le savaş bahanesiyle kullandığı Suriyeli YPG/SDG'li Kürtler ve Suriye hükümeti arasında yazılı olmayan ve sessiz bir şekilde yürütülen uygulama kapsamında, Şam petrolün fazlasını SDG ile siyasi görüş farklılıklarına rağmen devam eden kârlı bir kaçakçılık operasyonu kapsamında aracılar üzerinden SDG'den satın alıyor.
Petrol konusunun, Suriyeli YPG/SDG'li Kürtler ve IŞİD'den geri alabilmek için bu petrol sahalarına ulaşmaya çalışan ancak başarılı olamayan Suriye hükümeti arasında olası bir anlaşmaya yönelik müzakerede Kürtler açısından bir pazarlık unsuru olması bekleniyordu.
Trump'ın petrolü güvenceye almak amacıyla bu bölgede asker bulundurma planlarına bakılacak olursa, petrol Moskova ve Şam'la nüfuz mücadelesi için kullanılmaya devam edecek gibi görünüyor.
TRUMP: PETROLÜ GÜVENCEYE ALDIK, AZ SAYIDAKİ
ASKER PETROLÜN BULUNDUĞU BÖLGEDE KALACAK
İç savaştan önce Suriye günde yaklaşık 350 bin varil petrol üretiyor, bunun yarısından fazlasını ihraç ediyordu. Bu petrolün çoğu da Suriye'nin doğusundan geliyordu. Total, Shell ve Conoco gibi yabancı petrol şirketleri iç savaşın başlamasının ardından ülkeyi terk etti.
Deyr Ez Zor'da en az 11 petrol sahası bulunuyor. Bunların en büyüğü El Tayem adlı petrol sahası. Deyr Ez Zor, ABD'li komutanların IŞİD'in bölgede yeniden güçlenmesinin engellenmesi için kritik olduğunu düşündüğü bir bölge.
Trump, Beyaz Saray'dan yaptığı Suriye konuşmasında “Petrolü güvenceye aldık, o nedenle az sayıda ABD askeri petrolün olduğu bölgede kalacak. Petrolü koruyacağız. Petrolle ne yapacağımıza daha sonra karar vereceğiz” demişti.
Pentagon şimdi bu petrol sahalarının bulunduğu Deyr Ez Zor'daki askeri varlığını güçlendirmeye hazırlanıyor. Pentagon'dan Perşembe günü yapılan yazılı açıklamada “petrol sahalarının denetiminin güçlendirilmesi ve IŞİD ya da bölgeyi istikrarsızlaştıracak diğer aktörlerin eline düşmesinin önlenmesi amacıyla takviye askeri güç gönderilmesi yönünde taahhüdünün altını çizmişti.
ABD Savunma Bakanı Mark Esper DE, Amerika'nın bu bölgedeki askeri varlığının temel amacının IŞİD'in zapt edilmesi, petrol sahalarını ve oradan gelebilecek geliri ele geçirmesinin engellenmesi olduğunu söyledi.
Deyr Ez Zor'da konuşlanacak ABD askeri sayısı belirsiz. Ancak yeni plan kapsamında aralarında tank ya da daha hafif zırhlı araçları olduğu mekanize unsurların konuşlandırılması bekleniyor.
7 Şubat 2018 tarihinde, ABD istihbaratına göre aralarında Rus özel güvenlik şirketine bağlı birimlerin de olduğu yaklaşık 500 rejim yanlısı güç, Suriye'de Deyr Ez Zor'da ABD askerlerinin Suriye Demokratik Güçleri'nin yanında görev yaptığı Conoco petrol tesisine saldırmış, ABD de buna hava saldırısıyla karşılık vermişti.
RUSYA'DAN SUÇLAMA: ABD, SURİYE'DE PETROL KAÇAKÇILARINI KORUYOR
Bu arada ABD'nin Suriye'nin doğusundaki petrol yataklarını IŞİD'den korumak için ek asker gönderme planına Rusya Savunma Bakanlığı'ndan tepki geldi.
Açıklamada uluslararası yasalara veya Amerikan yasalarına göre Washington'un askeri varlığını artırma yetkisinin olmadığı belirtildi.
Açıklamada "Washington'un mevcut eylemleri, Suriye'nin doğusundaki petrol yatakları üzerinde askeri kontrolü ele alması ve sürdürmesi basitçe ifade etmek gerekirse uluslararası devlet haydutluğudur” denildi.
Açıklamada ayrıca ABD birliklerinin ve özel güvenlik şirketlerinin Suriye'nin doğusunda ayda 30 milyon dolardan fazla kazanç sağlayan petrol kaçakçılarını koruduğu belirtildi.
ABD'nin askeri varlığını sürdürme planlarının ülkenin güvenlik endişeleriyle ilgisinin olmadığı kaydedildi.
Suriye rejiminin başı Esed'in başlıca müttefiki olan Rusya uzun süredir yaptığı açıklamalarda ABD'nin Suriye'deki askeri varlığının yasadışı olduğunu vurguluyor.