ABD tarihinde görülmemiş 'cadı kazanı'
Amerikan güvenlik daireleri yetkilileri, ülkedeki şiddet yanlısı aşırıcıların Kasım ayındaki başkanlık seçimlerine karşı tehdit oluşturduğu uyarısında bulundu. Bir yetkili, ülkede yaşanan yüksek siyasi gerilimi, sosyal kargaşayı ve yabancı dezenformasyonları “cadı kazanı” olarak niteledi.

Oluşturma Tarihi: 2020-10-01 17:45:36

Güncelleme Tarihi: 2020-10-01 17:45:36

Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve İç Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan bilgi notlarında, sözkonusu tehditlerin 3 Kasım'a kadar artacağı ihtimali üzerinde duruluyor.

“Tarihte görülmemiş cadı kazanı”

New Jersey İç Güvenlik ve Hazırlılık Dairesi Direktörü Jared Maples ise, “Amerika'nın tarihinde hiç görülmemiş bir cadı kazanıyla karşı karşıyayız, Eğer görüldüyse de on yıllardır belki de yüz yıllardır ilk kez oluyor” ifadesini kullandı.

Irkçılık ve polis şiddetini protesto için ülke genelinde son aylardaki gösterilerden bazıları aşırılık yanlısı sol ve sağcı gruplar arasında meydana geldi.

Ülke bir yandan Corona virüsü salgını, yüksek işsizlik oranı ile mücadele içinde.

E-Posta yoluyla oy kullanmanın güvenilirliği konusunda derin şüpheler taşıyan Başkan Donald Trump geçen hafta bir gazetecinin sorusunu yanıtlarken, seçimleri Demokrat rakibi Joe Biden'a karşı kaybetmesi halinde sonuçları kabul edeceği sözünü vermemişti.

FBI sözcüsü, sözkonusu belgeyle ilgili yorum yapmadı ancak kurumun, “hizmet ettikleri toplulukları koruma görevini yerine getirmelerine yardımcı olmak için güvenlik daireleriyle düzenli olarak bilgi paylaştığını” söyledi.

İç Güvenlik Bakanlığı'nın 17 Ağustos tarihli bir belgesinde ise ideolojik güdümlü aşırıcılık yanlıları ve diğer grupların, seçimle alakalı tehdit bakımından “süratle harekete geçebileceği” belirtiliyor.

Sözkonusu belgede, beyaz ırkın üstünlüğünü savunanlar ve diğer “kişiselleştirilmiş ideolojilere” sahip ve yalnız hareket eden bireylerin ölümlere neden olan şiddet tehdidini en fazla barındıran gruplar olduğu kaydediliyor.

İç Güvenlik Bakan Vekili Chad Wolf, daha önce bakanlık olarak “şiddet yanlısı aşırılıkların her türüyle, özellikle de yalnız hareket edenler ve küçük hücrelerin oluşturduğu tehditlerle mücadele amacıyla daha önce eşi görülmemiş düzeyde adımlar attıklarını” belirtmişti.

Trump yönetimi yetkilileri protestolar sırasındaki şiddet olaylarından solcu anarşistler ve faşizm karşıtı grupları sorumlu tutan beyanlarda bulundu ancak federal mahkeme kayıtlarına göre, şiddete başvurmaktan tutuklananların aşırı solcu gruplara mensup oldukları yönünde pek kanıt yok.

“Beyaz ırkçı gruplar en ölümcül iç tehdit”

İç Güvenlik Bakanlığı'nın iki üst düzey yetkilisi Kongre'de katıldıkları oturumlarda, beyaz ırkın üstünlüğünü savunan grupların son yıllarda ABD'ye yönelik en ölümcül ülke içi tehdidi oluşturduğunu kabul etti.

FBI Başkanı Christopher Wray ay başında katıldığı Kongre oturumunda, FBI'ın beyaz ırkın üstünlüğünü savunan ve faşizm karşıtı gruplar dahil ülke içindeki şiddet yanlısı aşırıcılar üzerinde soruşturmalar yürüttüğünü belirtmiş, soruşturmaların en büyük “parçasını” ise beyaz ırkın üstünlüğünü savunan grupların oluşturduğunu söylemişti.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Ullyot Reuters'a yaptığı açıklamada, Trump'ın en büyük önceliğinin “ABD'yi hem yabancı hem de yerel nitelikli tüm tehditlerden korumak” olduğunu vurguladı.

Üç senaryo

Dairenin raporu Kasım seçimleri için üç olası senaryo çiziyor: 1- seçim sonuçlarının süratle belli olması 2- Kazananın kim olduğunun aylar sonra belli olacağı uzun bir süreç 3- Anayasa Mahkemesi'ne kadar uzanacak bir hukuki ihtilaf

Rapora göre, bu senaryoların her biri aşırıcı şiddete neden olabilir. Protestocular arasında ya da polis yetkililerini hedef alan ölümcül şiddet olayları olasılığına da raporda değiniliyor.

Dairenin raporunda, aşırıcıların muhtemelen “anarşistler, hükümet karşıtları ve ırkçı güdümle hareket edenler” olacağı ifade ediliyor ancak en büyük tehdidi hangi grupların oluşturduğu belirtilmiyor.

Washington'daki düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi CSIS'in Haziran ayında yayınladığı bir raporda da seçimlerin sonucunun aşırı sağ ya da aşırı sol kaynaklı şiddet olaylarına yol açabileceği ihtimaline dikkat çekilmişti. Raporda, “Başkan Trump seçimleri kaybederse, bazı aşırılık yanlıları şiddete başvurabilir çünkü yanlış da olsa, hile yapıldığına ya da Demokrat aday Joe Biden'ın seçilmesinin kendi aşırıcı amaçlarına zarar vereceğine inanıyorlar. Diğer yandan, Başkan Trump yeniden seçilirse de aşırı solcu bazı çevreler teröre başvurabilir” ifadeleri kullanıldı.

VOA