ABD uçakları Nusret Cephesi'ni vurdu
Suriye'nin Halep kenti yakınlarında bulunan Nusret Cephesi merkezi, ABD insansız hava araçlarının hedefi oldu.

Oluşturma Tarihi: 2015-07-06 04:08:02

Güncelleme Tarihi: 2015-07-06 04:08:02

TİMETÜRK | HABER MERKEZİ

Suriye'de Nusret Cephesi'nin de dahil olduğu gruplar ülkenin kuzeyinde rejim güçlerine saldırılarını sürdürürken Halep'te bulunan bir Nusret Cephesi merkezi, ABD'ye ait insansız hava araçları tarafından hedef alındı.

Halep ve İdlib arasında bulunan Mühendisin bölgesinde bulunan bir binayı hedef alan ABD uçaklarının saldırısında 2 Nusret Cephesi üyesinin hayatını kaybettiği öğrenilirken çok sayıda savaşçının da yaralandığı belirtiliyor. Mühendisin bölgesi, muhaliflerin Esed rejimine saldırdığı Halep'in batısında bulunuyor ve taraflar arasındaki çatışmaların yaşandığı Zehra - Liramon - Raşidin hattına oldukça yakın bir noktada.

Daha önce, İdlib ve Halep'te bulunan Nusret Cephesi hedeflerine saldıran ABD uçakları, bugüne kadar elliden fazla Nusret Cephesi üyesini katletti.

Öte yandan ABD'nin saldırdığı bölge daha önce ABD tarafından desteklendiği öne sürülen Hazm Hareketi'nin kontrolündeyken geçtiğimiz aylarda Nusret Cephesi tarafından düzenlenen bir operasyon sonucu kontrol el değiştirmişti.

UÇAKLAR NEREDEN KALKIYOR?

ABD'nin başını çektiği koalisyon, IŞİD'e karşı savaşacağı açıklamış ancak Suriye'de Nusret Cephesi ve Ahrar'uş Şam'ın da aralarında bulunduğu pek çok muhalif grup ABD tarafından düzenlenen saldırıların hedefi olmuştu. ABD'nin ise bölgede insansız hava araçlarını kaldırabileceği birkaç üs bulunuyor. Ancak coğrafi yakınlık açısından bakıldığında Halep kentini vuran insansız hava aracının Türkiye ya da Kıbrıs'tan havalanmış olma ihtimali oldukça yüksek.

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Mart ayında ABD, "IŞİD'e karşı kullanmak üzere", İncirlik üssünde silah taşıyabilen insansız hava araçları bulundurma konusunda Türkiye ile anlaşmıştı. Anlaşma çerçevesinde ABD'nin İncirlik üssüne, Reaper MQ - 9 modeli insansız hava araçlarından 2 adet getireceğini duyurmuş ve anlaşma Ankara kaynaklarınca da doğrulanmıştı.