“ABD ve AB’nin Kosova üzerinden hesaplaşması, Kosova halkına zarar veriyor”
Gazeteci-yazar Osman Atalay’ın, Yeni Akit Gazetesi’nde, “Kosova’nın uluslararası mahkeme ile sınavı” başlıklı makalesinde, “ABD ve AB’nin Kosova üzerinden hesaplaşması, Kosova halkına zarar veriyor” deniliyor.

Oluşturma Tarihi: 2020-06-30 10:15:14

Güncelleme Tarihi: 2020-06-30 10:15:14

Gazeteci-yazar Osman Atalay'ın, Yeni Akit Gazetesi'nde, “Kosova'nın uluslararası mahkeme ile sınavı” başlıklı makalesinde, “Kosova-Sırbistan arasındaki sorun aslında Avrupa ve ABD tarafından bölgesel savaşın oyunu olarak kullanılmaktadır. İki küresel gücün Kosova üzerinden hesaplaşması, Kosova halkına ve devletine iyice zarar vermektedir.” deniliyor.

Atalay'ın makalesinin tam metni şöyle:

Avrupa Konseyi'nin 2011 yılına ait bir raporunda, Kosova Savaşı'nda ve sonrasında Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) üyeleri tarafından ciddi suçların işlendiği iddia edilmişti.
Uzun tartışmaların ardından 2015 yılında uluslararası özel odalı hakim ve savcılardan oluşan bir mahkeme kuruldu.
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve yaklaşık 500 milyon Avro tutarında mahkeme, 2015 yılında Kosova meclisinde yasallaşmıştı. Resmi statüsü Kosova yargısına bağlı bu mahkemenin görevi, 1998-2000 yıllarında bölgede işlendiği öne sürülen savaş suçlarını araştırmak ve yargılamak.
Mahkeme 2019 yılının başından bu yana, eski Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj da dahil olmak üzere yaklaşık 40 eski UÇK mensubunu ifade vermek üzere çağırmıştı.
Geçtiğimiz hafta Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi ve eski Meclis Başkanı, PDK lideri Kadri Veseli hakkında savaş suçu işlediklerine dair hazırlanan iddianamenin kamuoyu ile paylaşılmasının ardından, 27 Haziran'da ABD'de planlanan Sırbistan-Kosova görüşmelerine katılmaktan vazgeçti.
Lahey'deki Kosova Özel Savcılığının, Thaçi ile Veseli'nin Kosova'daki savaşta (1998-1999) insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlediklerine dair iddianameyi mahkemeye sunduğunu açıklaması sonrası, önce Thaçi ardından Hoti 27 Haziran'da Washington'da yapılacak diyalog süreci toplantısına katılmayacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Thaçi'nin diyalog süreci kapsamında yapılacak toplantıya katılmak üzere hareket ettiği ABD yolculuğunu yarıda kestiği ve konuyla ilgili Beyaz Saray'ın bilgilendirildiği kaydedildi.
Başbakan Hoti ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, özel savcılık tarafından itham edilen suçlamalar sonrasında Priştine'ye dönerek konuyla ilgilenmesi gerektiğini belirterek, ABD'nin Sırbistan-Kosova Diyaloğu Özel Temsilcisi Richard Grenell'e de Beyaz Saray'daki toplantıya katılmayacağını bildirdiğini ifade etti.
Grenell ise konuyla ilgili, Kosova Cumhurbaşkanının oluşan durum sonrası Washington'daki toplantıya katılamayacağını kendisine bildirdiğini belirterek, iddialarla ilgili yasal meseleler çözülene dek Thaçi'nin toplantılara katılmama kararına saygı duyduğunu kaydetti.
Toplantının Başbakan Hoti ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'in katılımıyla gerçekleştirileceğini belirten Grenell, Hoti'nin de gitmekten vazgeçmesi üzerine herhangi bir açıklama yapmadı. Bu arada, diyalog sürecinin diğer tarafı Sırbistan'dan da henüz resmi bir açıklama gelmedi.
2013 yılından beri Brüksel'de devam eden Kosova-Sırbistan görüşmeleri, birçok anlaşma yapılmasına rağmen, fiili olarak sahada uygulanmada sorunlar yaşanmaktadır. Sırbistan, Kosova'yı bağımsız bir devlet tanımaktan hâlâ çok uzakta ve bu süreci AB›den mali kaynak ve vize serbestisini sağlamak için bir araç olarak görüyor. Sahada ise başta Mitroviçe olmak üzere birçok şehirde hâlâ paralel okulları, kiliseler ve idari organları mevcut.
Diğer yandan Kosova liderleri, Sırbistan'ın bu davranışlardan dolayı AB'nin yeterli otoriteyi kullanmadığını, Rusya müttefiki Sırbistan'a karşı müsamahakâr davrandığını ve Kosova'ya hâlâ vize serbestisi sağlanmadığı için AB'nin ikiyüzlülükle suçlamaktadır.
Bunun için de çıkmaza giren diyalog sürecini, ABD Başkanı Trump eski Almanya Büyükelçisi Richard Grennelli atayarak, ABD'nin himayesinde devam edeceğini açıklandı. Trump ve Grennel, iki lideri anlaşmaya imza atmak üzere Washington'a çağırarak, ABD seçimlerden önce hızlı bir şekilde süreci bitirmek istedi.
Ancak Kosova Diyalog Heyeti, Washington yolunda uçakta iken, Kosova Cumhurbaşkanına karşı açılan dava haberi, bir süreliğine Washington sürecini baltaladı. Zamanlamasına bakıldığında burada savcılığın iddiasının, açık bir şekilde hukuki bir karardan ziyade siyasi olduğunu açıktır.
Almanya başta olmak üzere Fransa ve İngiltere, Kosova-Sırbistan diyalog sürecini, ABD değil, Brüksel tarafından yürütülmesi gerektiğini düşünüyor ve Washington anlaşmasının AB'nin geleceği için de bir tehdit olarak görüyor.
ABD ile AB arasındaki çekişmeyi Avrupa basınında da görmek mümkün. İtalyan gazetesi İl Manifesto'da yayımlanan yazıda ise Batılı liderler eleştiriliyor. Thaçi'yi devlet adamı statüsüne yükselten “insani” savaşı destekleyen Batılı liderlere şu soru soruluyor:

“Şimdi, yani onun işlediği cinayetlerin ortak sorumlusu olduklarını anladıklarında hiçbir şey söylemeyecek, hiçbir şey yapmayacaklar mı? Suçlarını hâlâ örtbas etmeye devam mı edecekler?”
Avusturya gazetesi Der Standart‘ta çıkan değerlendirmede ise Thaçi'nin Kosovalılara çoktan ihanet ettiği görüşü hakim. Yazar Adelheia Wölfl, bağımsızlık savaşı sırasında yaptıkları nedeniyle Thaçi'nin ülkesini çoktandır, “rehin tuttuğunu” ileri sürdüğü yazısında şu görüşlere yer veriyor:
“Thaçi, mahkeme önüne çıkmamak için Kuzey Kosova'yı, anayasaya aykırı olmasına rağmen Sırbistan'a bırakmayı ve çokuluslu bir devlet fikrinden vazgeçmeyi bile göze alıyor. Thaçi Kosovalılara aslında çoktan ihanet etti bile.”
Kosova-Sırbistan arasındaki sorun aslında Avrupa ve ABD tarafından bölgesel savaşın oyunu olarak kullanılmaktadır. İki küresel gücün Kosova üzerinden hesaplaşması, Kosova halkına ve devletine iyice zarar vermektedir. Daha 20 yıl önce Miloşeviç'in sözcülüğünü yapan Sırbistan Cumhurbaşkanı Alexander Vuçiç'in ise Batılı başkentlerde barış havarisi olarak karşılanması tarihin büyük bir ironisi.
Kosova siyasetçilerinin tecrübesizliği acemilikleri, kişisel hırsları, kavgaları, sonuç olarak Avrupa ve ABD'nin çıkarlarına yaramaktadır.

Kaynak: Yeni Akit Gazetesi

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak verilmiştir. Bu makalede yer alan görüşler yazarına aittir.