ABD ve İngiltere’nin hedefinde Çin var! ‘Düşman ilan edecekler’
İngiliz basınına göre Liz Truss hükümeti, Çin'i Birleşik Krallık için bir 'tehdit' olarak ilan etmeyi planlıyor. ABD Başkanı Joe Biden'ın Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde ise 'Tehlikeli bir Rusya'ya baskı yapmayı sürdürürken, uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyeti ve kabiliyetini artıran tek rakip olan Çin Halk Cumhuriyeti ile etkin şekilde rekabet edeceğiz.' vurgusu yapıldı.

Oluşturma Tarihi: 2022-10-13 11:28:23

Güncelleme Tarihi: 2022-10-13 11:28:23

TIMETURK ­­­| HABER MERKEZİ

Batı ülkelerinin Ukrayna'daki savaşla şiddetlenen Rusya karşıtı siyaseti devam ederken, son günlerde ABD ve İngiltere'den Çin karşıtı çıkışlar geliyor.

İngiliz basınında yer alan iddialara göre Liz Truss hükümeti, Çin'i Birleşik Krallık için bir 'tehdit' olarak ilan etmeyi planlıyor. Salı günü Birleşik Krallık Başbakanlık Ofisi'nden bir yetkili, Truss'un Çin'in görünümünü "tehdit" olarak değiştirmeyi planladığını doğruladı. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Telegraph'ın aktardığına göre Truss, "Güvenlik, Savunma, Kalkınma ve Dış Politikaya Dair Entegre Değerlendirme" metninde değişikliğe gitmeyi hedefliyor. Eski BK Başbakanı Boris Johnson tarafından hazırlanan ve Mart 2021'de yayımlanan bu metinde, ülkenin söz konusu alanlardaki hedeflerine dair bilgilendirmeler yer alıyor.

RUSYA AKUT TEHDİT, ÇİN SİSTEMATİK RAKİP!

Raporda Rusya, BK için "akut tehdit" olarak nitelenirken, Çin ise "sistematik rakip" olarak betimlenmişti. Independent Türkçe'deki habere göre Salı günü BK Başbakanlık Ofisi'nden bir yetkili, Truss'un Çin'in görünümünü "tehdit" olarak değiştirmeyi planladığını doğruladı. Kimliğini paylaşmayan kaynaklar, söz konusu değişikliğin birkaç gün içinde gerçekleşebileceğini söyledi. Bu adım, BK diplomasisinde önemli bir değişime işaret ediyor. "Tehdit" nitelemesi, ülkede Pekin yönetimi için resmi anlamda ilk kez kullanılmış olacak. Kaynaklar, Truss'ın "Çin'in Birleşik Krallık'ın (BK) değerlerine ve yaşam tarzına karşı uzun vadede en büyük tehdidi oluşturduğunu" düşündüğünü belirtti.

BİDEN'IN STRATEJİSİNDE ÇİN İLE REKABET

ABD Başkanı Joe Biden'ın Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde ise "Tehlikeli bir Rusya'ya baskı yapmayı sürdürürken, uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyeti ve kabiliyetini artıran tek rakip olan Çin Halk Cumhuriyeti ile etkin şekilde rekabet edeceğiz." vurgusu yapıldı. Biden yönetiminin dün açıkladığı Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde, "Biden'ın ulusal güvenlik stratejisi, ABD'nin özgür, açık ve müreffeh dünya amacını ve önemli çıkarlarını korumaya odaklanmıştır." ifadesine yer verildi. Strateji belgesinde "rekabet çağında iş birliği" başlığında, "Tehlikeli bir Rusya'ya baskı yapmayı sürdürürken, uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyeti ve kabiliyetini artıran tek rakip olan Çin Halk Cumhuriyeti ile etkin şekilde rekabet edeceğiz." değerlendirmesi yer aldı.

Strateji belgesinde, Biden yönetiminin ülke içi yatırıma odaklanmayı hedef koyduğuna işaret edilerek, "Amerika'nın topraklarını, müttefiklerini, ortaklarını, deniz aşırı çıkarlarını ve tüm dünyadaki çıkarlarımızı daha iyi korumak için ordumuzu modernize ediyoruz, teknolojimizi geliştiriyoruz ve savunma iş gücümüze yatırım yapıyoruz." bilgisi paylaşıldı. Özellikle Hint-Pasifik ve Avrupa'da demokratik ortakları arasında teknoloji, ticaret ve güvenlik bağları kurmayı amaçladıklarına dikkat çekilen stratejide, "Dünya genelindeki ortaklıklarımız ve ittifaklarımız, ulusal güvenliğimizin yararına derinleştireceğimiz ve modernize edeceğimiz en önemli stratejik değerlerimizdir." ifadesi yer aldı. Stratejide, Hint-Pasifik bölgesinde, "açık, birbiriyle bağlantılı, müreffeh, güvenli ve dirençli bir bölge" vurgusu yapılırken, Batı Yarım Küre'de de ekonomi, demokrasi ve vatandaşlık değerleri için çalışılacağı belirtildi.

İNGİLİZ İSTİHBARAT ŞEFİ ÇİN İÇİN “GELECEĞİN GÜVENLİK TEHDİDİ” DEMİŞTİ

İngiltere Elektronik İstihbarat Servisi GCHQ'nun Direktörü Jeremy Fleming, önceki gün yaptığı açıklamada Çin'in artan ekonomik gücü ve teknoloji alanındaki etkinliğinin, "dünyanın geleceğini belirleyecek bir güvenlik tehdidi" olduğunu ileri sürmüştü. Fleming, "Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü" adlı düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen toplantıda, Pekin'in ekonomik ve teknolojik gücünü, içeride toplum üzerinde baskı kurmak ve dışarıda etkisini ve kontrolünü arttırmak için kullandığını savundu.Çin'in "teknoloji eko-sistemlerini biçimlendirme yoluyla dünyada kendisine stratejik avantaj sağlamaya çalıştığı" görüşünü dile getiren Fleming, "Çin devletinin teknoloji alanında siyasi güdülerle attığı adımlar aciliyeti artan ve ivedilikle ele alınması gereken bir problemdir. Bu adımlar ulusal güvenliğin tanımını değiştirip çok daha geniş bir kavram haline getiriyor. Teknoloji artık yalnızca bir fırsat, rekabet ve iş birliği alanı değil, kontrol değerler ve etki için mücadele edilen bir savaş alanı haline geldi." dedi.