ABD ve Rusya'dan Kuzey Kore açıklaması: Endişe duyuyoruz
Kerry ve Lavrov tarafından yapılan açıklamada 'Kuzey Kore'nin nükleer denemesinden dolayı herkes endişe duyuyor' denildi. Ayrıca iki isim konunun BM'ye taşınacağını da belirtti.

Oluşturma Tarihi: 2016-09-09 14:56:36

Güncelleme Tarihi: 2016-09-09 14:56:36

AA'nın aktardığ haberde ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kuzey Kore'nin, nükleer denemeleri konusunda endişe duyduklarını belirtti.

Açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "Kuzey Kore'nin nükleer denemesinden dolayı herkes endişe duyuyor. Hala tam olarak ne olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz. ABD Başkanı Barack Obama gerekli açıklamayı yapacak ve biz bu konuyu kesinlikle BM'ye taşıyacağız" ifadelerini kullandı.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise "Kuzey Kore'nin nükleer denemesi hakkında çok endişeliyiz. Kuzey Kore hakkında BM Güvenlik Konseyi kararı alınmalı ve bu mesajı güçlü bir şekilde iletiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kuzey Kore'nin onaylaması halinde gerçekleştirdiği nükleer deneme, bu yıl ikinci 2006'den beri ise beşinci denemesi oldu. Kuzey Kore, dün gece, nükleer savaş başlıklarının gücünü ölçmek için yaptığı nükleer patlama denemesinin başarılı olduğunu açıklamıştı. Güney Kore ordusu da eylemin Pyongyang yönetiminin yaptığı en büyük nükleer deneme olduğunu ve 10 kilotonluk güce sahip denemenin 5,3 büyüklüğünde bir yer sarsıntısını tetiklediğini duyurmuştu. Kuzey Kore, ilk yer altı nükleer denemesini 2006'nın ekim ayında yapmış Punggye-ri tesisinde yapılan testte zenginleştirilmiş uranyum yerine plütonyum kullanılmıştı.

Kuzey Kore, dördüncü nükleer denemesini 6 Ocak'ta yapmış, minyatür bir hidrojen bombasının başarıyla denendiğini duyurmuştu. Kuzey Kore'nin Ekim 2006'da yaptığı nükleer denemenin ardından 4,3, Mayıs 2009'da gerçekleştirdiği nükleer denemeden sonra 4,7, Şubat 2013 ve Ocak 2016'dakinin peşinden 5,1 şiddetinde sarsıntılar kaydedilmişti. Sarsıntıların sismik olmayan bir gelişmeden kaynaklandığı belirlenmişti.