ABD Başkanı Donald Trump'ın 27 Ocak 2017'de aralarında Müslüman ülkelerin de olduğu 7 ülkeyi hedef alan seyahat yasağı ve özel olarak İran'a uyguladığı yaptırımlar nedeniyle mağdur olan İranlı aileler, herhangi bir siyasi faaliyet içinde bulunmamalarına rağmen İran ile ABD arasındaki düşmanlığın kurbanı olduklarını belirtiyor.
Washington Post'un 29 Ocak 2019'da yayımladığı habere göre Trump'ın getirdiği seyahat yasağı nedeniyle bin 500 İranlı aile ayrı yaşıyor. Yaklaşık 2 senedir devam eden bu yasaklar sürecinde bir aile boşanmak zorunda kalırken mağdur eşlerden biri hayatını kaybetti.
İran ve ABD'de vize yasağı nedeniyle eşleriyle bir araya gelemeyen kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle yaşadıkları sorunları AA muhabirine anlattı.
"Bu karar, bir kadının en fazla istediği anne olma imkanını bizden aldı"
Yaklaşık 2,5 yıl önce evlenen İranlı Sıddıka Hudaşinas, uygulanan vize yasakları nedeniyle ABD'de yaşayan kocasıyla bir araya gelemediğini belirterek, "Sorunlarımızın hallolacağını bilsek tüm zorluklara tahammül etmeyi tercih ederiz. Ancak öyle görünüyor ki tüm çabalar boşuna." dedi.
Hudaşinas, 40 yaşında olduğunu ve henüz evlendiği kişiyle aynı çatı altında bulunamadığını söyleyerek, "Ruhsal açıdan iyi bir durumda değiliz. En fazla da anne olamama korkusu beni etkiliyor. Bu karar, bir kadının en fazla istediği anne olma imkanını bizden aldı." diye konuştu.
"Devlet adamlarının düşmanlığı ve yürütülen politikalar kaderimizi değiştirdi"
Eşi ABD'de yaşayan, İran'da öğretmenlik yapan Arzu Kubadi (43) evlendikten sonra yaşamına ABD'de devam edeceği düşüncesiyle emekliye ayrıldı ancak vize yasağına takıldı.
Vize yasağına tepki gösteren Kubadi, duygularını şöyle dile getirdi:
"Biz normal insanlarız. Ne siyasi faaliyetlerimiz var ne de yasalara aykırı bir eylemimiz oldu. Ancak devlet adamlarının düşmanlığı ve yürütülen politikalar kaderimizi değiştirdi. Yaşım ilerliyor ve bu karar hayattaki en büyük isteklerimden biri olan anne olma imkanını elimden alıyor. Bazen kocama İran'a gelmesini ve hayatımıza burada devam etmeyi teklif etmeyi düşünüyorum. Ancak o, yıllardır ABD'de geniş ailesiyle birlikte yaşıyor ve burada hiçbir işi ya da geliri yok."
"Devletler arasındaki politikaların kurbanı olduk"
Fatma Rencendiş (26) de eşiyle 4 yıl önce tanıştıklarını ve 2,5 yıl önce evlendiklerini aktararak, bu süreçte psikolojik olarak çok yıprandıklarını ve bunun fiziki hastalığa dönüştüğüne işaret etti.
Yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle her gün yeni bir rahatsızlık ve hastalıkla karşı karşıya kaldığını anlatan Rencediş, "Kocam da depresyona girdi ve doktor verdiği ilaçların dozunu sürekli artırıyor. Büyük umutlarla yaptığımız evliliklerde hayal kırıklıkları yaşadık. Devletler arasındaki politikaların kurbanı olduk." ifadelerini kullandı.
Rencediş, birçok kişinin alınan bu kararın aileleri ve karı-kocaları kapsadığından habersiz olduğuna dikkati çekerek, konuyu öğrenenlerin yardımcı olmaya çalıştığını belirtti.
Yaşadıkları sorunun 7 ülkeye getirilen vize yasağı olmadığını, özel olarak İranlıların seyahatini yasaklayan kararın bulunduğunu savunan Rencediş aynı durumdaki Yemen vatandaşlarının ABD vizesi alabildiğini kaydetti.
Rencediş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İran bu sorunu üzerine vazife görmüyor ve o yüzden de ilgilenmiyor. ABD'deki dostlarımız ilgili makamlara ulaşamıyor. Sadece demokrat senatörlere mektup yazabildik. Birçok basın kuruluşu da bu yasağın karı-kocaları hatta çocukları kapsadığını bilmiyor. ABD'deki bazı anneler, İran'da yaşamak zorunda kalan küçük çocuklarının yanlarına gelmesini bekliyor."
"Hayatımızı mahveden bu yasaklara muhatap olmak için ne yanlış yaptık?"
Kendisi ABD'de, kocası İran'da kalan Mujan Mirbaha'nın hikayesi ise diğer 3 kadından farklı. 12 yıldır ABD'de yaşayan Mirbaha, karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili şunları anlattı:
"Yaşadığımız psikolojik sorunlar fiziki olarak da bedenimize yansıyor. 33 yaşındayım ve yeni yıllık check-up yaptırdım, doktorum anne olmak için uygun şartlara sahip olmadığımı söyledi ve eğer 1 yıla kadar çocuk sahibi olamazsam hiçbir zaman annelik nimetine sahip olamayabilirim. Çocuk sahibi olmak için İran'a gelip ABD'ye dönmeyi düşünüyorum. Ancak tek başına çocuk büyütmek kolay mı? Hayatımızı mahveden bu yasaklara muhatap olmak için ne yanlış yaptık?"
Mirbaha, senatörlerle defalarca kez irtibat kurmasına rağmen randevu alamadığını ve basın yoluyla ABD'li devlet yetkililerine ulaşmayı temenni ettiğini dile getirdi.
"Kocam ve ben ayrı kalmak için ne suç işledik?"
Meryem Esedi de Mirbaha ile aynı kaderi paylaşıyor. Kendisi ABD'de kocası İran'da yaşıyor.
Karara tepki gösteren Esedi, "Biz aile kurmak için evlendik. Şimdi sadece haberleşme kanalları üzerinden konuşuyoruz. Ancak hayat sosyal medya üzerinden yaşanmaz." dedi.
Yaşının ilerlediğini ve anne olma fırsatını kaçırmak istemediğini vurgulayan Esedi, "Bu şartlar ne zamana kadar sürecek? Kimse bilmiyor ve ben anne olma şansını kaçırabilirim ya da çok tehlikeli şartlarla karşı karşıya kalabilirim. Kocam ve ben ayrı kalmak için ne suç işledik?" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın bazı Müslüman ülke vatandaşlarının ABD'ye girmesini engellemek için 2017 yılının başında aldığı karar, uygulanmasının önündeki birçok yasal engele rağmen, geçen yıl 37 binden fazla vize başvurusunun reddedilmesine neden olmuştu. ABD Başkanı Trump, göreve geldikten bir hafta sonra 27 Ocak 2017'de İran, Suriye, Libya, Yemen, Somali, Çad ve Kuzey Kore'ye seyahat yasağı getirmişti. Trump, 6 Mart'ta Irak'ı listeden çıkararak Venezuela'yı eklemişti. Ancak ABD'nin İran'a yönelik 7 Ağustos ve 4 Kasım'da uygulamaya konulan iki aşamalı yaptırımların, vize yasağından bağımsız olarak İran vatandaşlarına yönelik özel bir yasağı da getirdiği belirtiliyor.