Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), Halep harekatı öncesinde Rusya ve Suriye ordusunun bölgedeki hastaneleri ve sağlık merkezlerini kasıtlı olarak hedef aldığını iddia eden bir rapor yayınladı.
Amnesty'nin hazırladığı raporda, "Suriye'de ateşkes anlaşması üzerinde çalışmalar devam ederken bile Suriye ordusu ve müttefikleri sağlık merkezlerini hedef almaya devam etti" deniyor.
Son 12 hafta içerisinde sadece Halep'in kuzeyinde 6 sağlık merkezinin kasıtlı biçimde hedef alındığını söyleyen Af Örgütü, "Bu saldırılarda en az 3 sivil öldü, 44 kişi yaralandı. Suriye'nin farklı bölgelerinde sağlık merkezlerinin kasıtlı olarak hedef alınması sürüyor. Bu savaş suçudur" dedi.
Af Örgütü'nün röportaj yaptığı görgü tanıkları, vurulan hastane ve sağlık merkezlerinin çevresinde saldırı sırasında hiçbir askeri aracın ya da militanın bulunmadığını aktarıyor.
Raporda, "Halep'in kuzeybatısındaki Anadan ve Hireytan'dan doktorlar, Suriye hükümetinin stratejisinin sağlık merkezlerini hedef alarak kasaba halkının tamamen bölgeyi terk etmesini sağlamak olduğunu anlatıyor" deniyor.
Af Örgütü, bu yolla kara harekatının hızlandırıldığını iddia ediyor.
Anadan kasabasından bir doktor ise "Hastaneler, su ve elektrik altyapıları hep ilk vurulan yerler oluyor. Bu hizmetler devre dışı kalınca insanlar hayatta kalmak için başka yerlere gitmek zorunda bırakılıyor. Anadan'da da aynen böyle oldu. Şubat ortası itibarıyla kasaba nüfusunun büyük bölümü evlerini terk edip gitti" diyor.
SINIR TANIMAYAN DOKTORLAR DA KASTEN VURDUĞUNU İDDİA ETMİŞTİ
Şubat ayında Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirilen hava saldırılarında hastane ve okullar vurulmuş, sivil toplum kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), yönettikleri hastaneyi Rus jetlerinin vurduğunu söyleyerek hastanenin kasıtlı biçimde hedef alındığını iddia etmişti.
Rusya ise hastaneleri kendi uçaklarının vurmadığını, ABD'nin hava operasyonu düzenlemiş olabileceğini iddia etmişti.
Ankara, 30 Eylül'den bu yana Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a destek amacıyla Suriye'de hava operasyonları düzenleyen Rusya'yı, Avrupa ve Türkiye'yi zor durumda bırakmak için kasıtlı bir mülteci krizine sebep olmakla suçluyor.