Afganistan'da ABD ve Taliban ülkede 18 yıldır devam eden savaşı bitirecek tarihi bir barış anlaşmasına varmaya oldukça yakın. Ancak uzmanlar, böylesi bir anlaşmanın uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliğine ilişkin şüphelerini dile getiriyor.
ABD ve Taliban temsilcileri geçen hafta Katar'ın başkenti Doha'da Pakistan arabuluculuğunda sürdürülen barış görüşmelerinde ciddi bir ilerleme kaydetti. Her ne kadar taraflar Washington yönetiminin ana koşulu olan ateşkes konusunda henüz mutabakata varamamış olsa da barış ihtimalinin ufukta olduğu yorumları yapılıyor.
Ancak AA muhabirine konuşan uzmanlar, bir barış anlaşması imzalansa bile, bunun, ülkedeki sorunların sonunu getirmeyeceği görüşünü dile getiriyor.
Peşaver şehrinde yaşayan Afganistan siyaseti uzmanı Rahimullah Yusufzai, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede "Barışa ulaşmak için hala iki tarafın aşması gereken engeller var. Anlaşma sağlansa bile Afgan halkının önünde ciddi zorluklar olacak." dedi.
En önemli problemin Taliban ile Afgan hükümeti arasındaki müzakereler olacağını belirten Yusufzai, Taliban'ın Kabil hükümetini Afgan halkının meşru temsilcisi olarak görmediği düşünüldüğünde, bu görüşmelerin ne kadar somut bir temele oturabileceği konusunda şüphelerini dile getirdi.
Yusufzai sözlerini şöyle sürdürdü:
"İkinci olarak, Afgan hükümeti yanında bir de ABD veya Afgan hükümetinin kontrolünde olmayan silahlı gruplar var. Taliban ile bu grupların birbirlerinin varlığını kabul etmesi pek mümkün değil. Örneğin (Afganistan hükümetinde Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı olarak görevini sürdüren) Raşid Dostum, 6 binden fazla Taliban militanını öldürdü. Taliban onunla ve diğerleriyle nasıl müzakere edecek?"
Bir diğer önemli sorunun 300 bine ulaşan Afgan güvenlik güçlerinin geleceği olacağına dikkati çeken Yusufzai, yabancı güçlerin çekilmesiyle ülkenin iç savaşa sürüklenmesini beklemediğini kaydetti.
Yeni Afganistan
Taliban'ın ülkeyi kolayca ele geçiremeyeceği ve 90'lı yıllarda olduğu gibi hükmedemeyeceğini savunan Yusufzai, "Yalnızca Afgan halkının değil, aynı zamanda Taliban'ın da yeni Afganistan'ı kabul etmesi gerek. Diğer birçok şey gibi, sistemdeki herhangi bir değişikliğe halk oyuyla karar verilmeli." ifadesini kullandı.
Yusufzai, demokratik değerleri hala benimseyemeyen Taliban'ın, halk iradesini kabul etmeleri ve iktidarı paylaşmak için kendi tabanını ikna etmek zorunda kalacağını söyledi.
Pakistanlı güvenlik analisti Amir Rana da anlaşma sonrasında nasıl bir yönetim sisteminin kurulacağının kilit önemde olacağını vurguladı.
Rana, "Bu yeni bir Afganistan. Birinin kolayca ülkeyi ele geçirip bir kuralı uyguladığı 90'lar değil. Taliban kurallarını hiç görmemiş yeni bir nesil var. Canlı bir medya, sivil toplum ve kadın hakları grupları var." değerlendirmesinde bulundu.
Siyaset ve güvenlik analisti olan Abdul Halik Ali de Taliban'ın bir anlaşmaya varma konusunda aceleci davranmadığına dikkati çekti.
Ali, "Washington modern tarihteki en uzun savaşından mümkün olan en kısa sürede çıkmaya karar verdi. Taliban bu gerçeğin farkında olduğundan bundan en iyi şekilde yararlanmak istiyor." diye konuştu.